Önündeki rakibini geçmeye çalışırken, kaskın içindeki başından düşen terler adeta kendini zorluyorsun diyordu Taehyung'a. Kariyeri boyunca ilk defa bu kadar zorlandığını hissediyordu, kendisi yarışı zaten önde bitirmek istiyordu fakat rakibinin de ondan farkı yoktu.
Önlerinde son üç tur vardı fakat daha şimdiden kendisini kaybetmişti. Kulağına pitten gelen koçunun sesi adeta yalvarıyordu. Bu turda pite girmesi gerektiğini biliyordu fakat eğer pite girerse, yarışı kaybedebileceğini de gayet iyi biliyordu.
Eğer biraz daha dayanabilirsem, yarış benim diye düşündü ve güldü. Elini kulağındaki kulaklığa atıp yanındaki boşluğa attı ve beyninin boşaldığını hissetti. Kulaklıktan sivrisinek vızıltısı gibi gelen koçunun bağırış sesini görmezden gelerek, kendine geldiği gibi gaza yüklendi.
Rakibini geçmesi için ne yapması gerektiğini hızlıca kafasında belirleyeceği sırada, ileride sabit bir şekilde duran siyah beyaz bayrağı gördü ve içinden küfür etti. Bayrağın anlamını herkes gibi o da çok iyi biliyordu. Bayrak uyarı anlamındaydı. Büyük ihtimalle koçu şikayet etmişti ve eğer pite girmezse yine ceza yiyecekti. Her zamanki gibi para cezası alacağını düşündüğü için pite girme gereği duymadı.
Bayrağa aldırmadan kafasındaki hamleyi yapmak için gaza daha fazla yüklendi ve önündeki rakibini korkutma çabasına girişti. Bu taktik her zaman işe yarardı, şimdi de yaraması gerekiyordu. Rakibinin arka teker hizasına gelip hızla ondan uzaklaştı ve üstüne doğru sürerek duvara sıkıştırdı. Tabi hesaba katmadığı bir şey vardı.
Rakibinin kendisine karşılık verip aynı hırsla aynı hamleyi yapmasını beklemiyordu. Kendi hamlesinin üstüne aynı hamleyi karşıdan da gördüğünde, kaşlarını sinirle çatıp rakibinin tekerine takılan tekerinden kurtulmaya çalıştı. Birbirine sürtünen iki araba adeta pistte süzülürken seyirciler heyecan ve korkudan yerlerinde duramıyorlardı. Kimin yeneceğini merakla bekliyorlardı, yarışın bitmesine çok az kalmıştı.
Taehyung kafasında kurduğu hızlı planları düşünmeden harekete geçirirken rakibinin pes etmeyeceğini anladığında hızlıca direksiyonu kırıp onu duvara vurdu. Çarpmanın şiddetiyle beklenmedik şekilde tekerden ayrılan arabanın hızla duvara çarpmasıyla teker çıktı, araba aşırı sürtünmeden dolayı dağılarak takla atmaya başladı.
Taehyung'un bunu göremeyecek kadar gözü kararmıştı. Bu yüzden ardında takla atmış arabayı görmeden gaza yüklendi. İlerideki siyah beyaz damalı bayrağı gördüğü zaman, suratında kocaman bir gülümseme oluştu ve kaşlarını hırsla çatarak hızla bitişi geçti.
Arabadan hızlıca inip yüzünden eksik etmediği gülüşüyle ve her yarış sonrası yaptığı zafer işaretiyle ona doğru gelecek olan çiçeği bekledi. Arenadaki kimseden ses çıkmıyordu. Herkes nefesini tutmuş bir şekilde bir yandan Taehyung'u bir yandan da ters dönmüş duman içindeki arabayı izliyordu. Taehyung'un yüzündeki gülümseme herkesin şokla pisti izlediğini farkettiğinde yavaş yavaş solarken bununla birlikte ellerini de yavaşça aşağı indirdi. Sert bir şekilde yutkunarak arkasını döndü. Piste koşan yardım ve acil ekiplerini gördüğünde kaşlarını çatarak oraya doğru koşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Racer || Vmin
Fanfiction"Sirenleri hissedebiliyorum, kırmızı ışıklar yanıyor, dönüyor. Şimdi geri dönemem. Yani sıkı dur. Işıklar bizi nereye götürüyor bilmiyorum. Ruhunu göster, bilmeliyim. Emin olduğum içindeki o güzelliği. Araba hızlı gidiyor, parmaklar camda. Gel, di...