"Kucağıma oturabilirsin?"
Kelimeler yanlış anlaşılabilirdi, belki doğru kelimeler edilmeyebilirdi ama yine de kucak ve oturmak kelimelerini aynı cümle içinde kullanılınca anlaşılan tek anlam herkesin beyninde beliren eylemdi. Jimin'in yüzünde beliren şok ifadesi ve ardından gelen tiz bağırış bunu kanıtlar nitelikteydi.
"Ne demek kucağıma oturabilirsin?"
Aniden gelen çığırışı beklemeyen Taehyung korkarcasına geri bir adım attı. Ellerini kaldırıp yanlış anlaşılan sözcüklerini düzeltmek istedi.
"Jimin, yanlış anladın. Bir sakin ol."
Jimin sinirle kaşlarını çatarken bağırmaya devam etti.
"Neyin sakin olması! Yanlış anlaşılmaya çok müsait bir cümle kurduğunun farkındasın değil mi Taehyung?"
Taehyung derin bir nefes alırken sakin kalmaya çalışıyordu.
"Farkındayım Jimin ama bir soluklan ve beni dinle."
Jimin gözlerini etrafta gezdirirken kafasında yankılanan kucağıma oturabilirsin cümlesini bir türlü düşünmeden edemiyordu. Cümleyi aklımdan atarsam Taehyung, her şey yoluna girecek diye söylendi kendi kendine.
"Daha şoför koltuğuna oturamıyorsun..."
"Bu daha ilk dersimiz!"
Taehyung sinirle elini alnına götürdü ve saçlarını çekiştirdi.
"Sıçtığımın ilk dersinde şu lanet koltuğa oturmadan nasıl ilerlemeyi düşünüyorsun Jimin!"
Şiddetli bağırmasıyla ve yüzünde beliren delirmiş ifadesi ile Jimin'i şaşırtan Taehyung o kadar sinirlenmişti ki Jimin'e bağırdıktan sonra üstüne bir de tekeri tekmeleyince müdahale etmesi gerektiğini düşündü Jimin.
"Taehyung."
Sakin konuşmasını duymayan Taehyung Jimin hariç her yere saldırmaya hazırdı.
"Taehyung!"
"Ne!"
Bağırarak Jimin'e dönen Taehyung Jimin'in hafif güleç yüzünü gördüğüne kaşlarını çattı. Jimin Taehyung'un ona dönmesiyle yüzündeki ifadeyi silip ciddi olmaya çalışarak söylendi.
"Ne bu şimdi?"
"Ne ne Jimin? Sinirlerimi daha çok mu bozmak istiyorsun?"
Sıkıntıyla nefes alan Jimin gözlerini Taehyung hariç her yerde gezdirirken mırıldandı.
"Şu kucak işini..."
Kaşlar çatıldı, meraklı bakışlar birbirini buldu. Taehyung merakla sözlerin devamını bekledi.
"Kucak işi işte, mantıklı gibi." Gözlerini tekrar etrafta gezdiren Jimin emin değildi ama şu an yapacakları tek çözüm bu gibiydi. Söylediklerini saklamaya çalıştığı heyecanla dinleyen Taehyung mantıklı lafını duyunca derin bir nefes alıp birden gülümsedi.
"Hadi yapalım o zaman!"
Ani çıkışlarına alışmalıyım diye düşündü Jimin, aynı zamanda ani duygu değişimlerine de alışmalıydı. Bu işi nasıl götüreceklerini merak ediyordu, hep böyle didişerek mi gidecekti yoksa bir süre sonra birbirlerine alışacaklar mıydı merak ediyordu. Büyük bir yutkunuş ve düşünceleriyle beraber kaldığını düşünürken Taehyung'un ona seslenmesiyle kendine geldi.
"Jimin?"
Bakışlarını ona çeviren Jimin onun arabanın kapısının önünde durduğunu görünce iç çekti ve dalgın bakışları arabanın açık kapısından direksiyona takılı kalmışken mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Racer || Vmin
Fanfiction"Sirenleri hissedebiliyorum, kırmızı ışıklar yanıyor, dönüyor. Şimdi geri dönemem. Yani sıkı dur. Işıklar bizi nereye götürüyor bilmiyorum. Ruhunu göster, bilmeliyim. Emin olduğum içindeki o güzelliği. Araba hızlı gidiyor, parmaklar camda. Gel, di...