Jimin şu an sadece kaçmak istiyordu. Neden mi? Çünkü Taehyung ona "Benimle piste gel." dediğinde kesinlikle onunla giderken aklından bu geçmiyordu.
Bugüne kadar şoförü hariç kimseyle arabaya binmemişti, istese bile binememişti. Şoförüyle bindiğindeyse zaten onunla anlaşmayı başından dikkatli olması gerektiğini bilerek yaptığı için bir sıkıntı olmuyordu ki bu yüzden o adama çok şey borçluydu. Şoförü arabayı yavaş ve dikkatli kullanmaya alışıktı, ayrıca o bir yarışçı değildi! İçinde hala sağlığını koruyan bir korku vardı ve onunla anlaşması çok zordu. Kendisine geçit vermiyordu, geçmişte yaşadıklarını tekrar yaşarsın dercesine onu sürekli uyarıp duruyordu. Yapabildiği şeyler sınırlıydı, o korkunun öylesine kölesi olmuştu ki adeta sadece o hissin dediklerini yapıyordu. Arabalara değildi korkusu, içinde olmasıydı asıl olay. Başka bir yandan, eğer arabaya binebiliyor olsaydı bile gözünü asıl korkutan olay arabaya Taehyung ile binecek olmasıydı.
O, arabayı fazla kendinden geçmiş kullanıyordu. Eğer arabaya onunla binerse kriz geçirmek bir yana, o arabanın içinden ancak cenazesi çıkardı. Ne yapacağını bilmiyordu, çıkmaza takılıp kalmıştı. Cezayı vermeden önce onu izlemişti, bir an bunun için akıllılık ettiğini düşündü. Arabaların içine bu tarz kaza olaylarının yaşanma olasılığı olduğu için kamera sistemi kurulmuştu. Kendisini veya yarışçılarını riske atmazdı, hiçbir zaman.
O sırada Taehyung, kafasındaki planı uygulayacak olmanın mutluluğunu ve hırsını yaşıyordu. Elinde iki kaskla Jimin'in yanına gittiğinde onu bacaklarını iki yana açmış, ellerini ortada birleştirmiş düşünceli bir şekilde pitte oturduğunu görünce kaşlarını çattı. Ne düşündüğünü merak etti ama aklında dolaşan soruları sormadan elindeki kaskı Jimin'in önüne uzattı. Jimin gözünün önüne giren kaskla kafasını merakla yavaş bir şekilde kaldırınca gözlerini kısıp Taehyung'a baktı. Taehyung gözleriyle elindeki kaskı gösterince anlamışçasına dudaklarını büzdü ama ses çıkarmadı.
"Alacak mısın? Yoksa kasksız binip kafanı kırmayı falan mı düşünüyorsun?"
Jimin zaten o arabaya bindiği an öleceğini biliyordu, kafasını kırsa ne olurdu ki? Ama Taehyung'un bakışlarında öyle küçümseyen bir ifade vardı ki içinden bir ses onunla ne olursa olsun binmesini söylüyordu. Eski hırslı hali gözleri önüne gelirken bir Taehyung'a bir kaska baktı, içinden sinirle söverek ayağa kalktı. Taehyung'un elindeki kaskı sert bir şekilde alıp kafasına geçirirken üstünde takım elbisesiyle komik bir görüntü oluşturduğunu düşündü ve bir de içten içe buna sövdü. Ama dışarıdan hiçte komik görünmüyordu, farkında değildi.
Taehyung kafasına kaskı geçiren Jimin'i izlerken çaktırmadan yutkundu. Parmaklarıyla kaskın klipsini takmaya çalışırken sinirli görünüyordu. Üstündeki takım elbisesi ve o kaskla mükemmel duruyordu ve bu elinde olmadan ona arabasının içinde kusursuz duracağını düşündürdü, hatta emindi. Onu izlerken boynundaki klipsi geçiremeyeceğini anladığında derin bir nefes aldı, yavaş adımlarla Jimin'in karşısına dikildi ve klipsleri aceleyle takmaya çalışan ellerini tuttu. Ani yaptığı hareketle Jimin bir an ellerinin işlevini kaybettiğini düşünürken engel olamadığı bir şaşkınlıkla gözlerini Taehyung'un gözlerine dikti. Taehyung tuttuğu elleri yavaşça aşağı indirdi, dikkatli bir şekilde klipsleri takarken gözleri Jimin'in ona dikmiş olduğu gözlerinde dolaşıyordu. Jimin'in boyu yüzünden kafasını eğmek zorunda kalmıştı, hafif yukarıdan ona baktığı için bir anlığına garip hissetti.
Jimin iyi değildi. Nefes alamıyordu ve fazlasıyla terlemişti. Duyduğu stres çanlarının yanında böyle bir hareketi yapması ona zarar vermiş gibi hissediyordu. Daha ilk anlarında böylesine yakınlık kurması hoşuna gitmedi. Belki anlamadan yapmıştı ama aralarında bulunan mesafe o kadar azalmıştı ki donup kalmıştı. Taehyung'un bunu yapmasını kesinlikle beklemiyordu, fazla yakındı. Bir an kask takma işini hızlıca yapmaya çalıştığı için kendine kızdı, eğer aceleye getirmeseydim bu duruma düşmezdim diye düşündü. Bu kadar etkilenmesi normal değildi. Daha yeni tanışmışlardı, hatta tam olarak yaptıkları tanışma sayılmazdı bile ama sanki bir mıknatısın diğer ucuna kendi zıttı olan Taehyung'u koymuşlardı ve gittikçe ona çekiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Racer || Vmin
Fiksi Penggemar"Sirenleri hissedebiliyorum, kırmızı ışıklar yanıyor, dönüyor. Şimdi geri dönemem. Yani sıkı dur. Işıklar bizi nereye götürüyor bilmiyorum. Ruhunu göster, bilmeliyim. Emin olduğum içindeki o güzelliği. Araba hızlı gidiyor, parmaklar camda. Gel, di...