Siyah eski kanepelere baktım usulca, annemin içeriden ağlayan sesini duymama rağmen hala siyah kanepelere bakıyordum.Derin bir nefes alarak yerimden kalktığımda kaç saattir burda oturduğumu bilemediğim ayağımı ovuşturuyordum.
Tekrar bir hıçkırma sesiyle beraber annemin kaldığı geniş ve geniş odasına doğru yol aldım, kapıya vardığımda kulbu tutup açmaya çalıştığımda kilitli olduğunu fark ederek "Anne" diyerek içeri doğru bağırdım sesimin duyduğunu umut ederek "benim aç"
Ellerimi beyaz pürüzsüz kapıdan çekip karşı duvara çöküp ellerimi dizlerime bağlıyarak kapıya bakmaya devam ettim. İçeriden hala ağlama sesleri gelmesiyle gözlerimi yumdum acıyla "anne nolur ağlama" diyerek açtım dolu gözlerimi "hastasın zaten"
Siyah betana rağmen ellerim buz kalıbına dönerek birbirine ovuşturdum uzun hırkamı çekiştirirken "babamın durumuna bende çok üzülüyorum yama böyle" dememle gözlerimde birikmiş göz yaşlarım usulca akıp gitti hızlıca tutamadan.
Annemin içeriden ağlama sesleri yakından gelmesiyle ve kapının dibinde bir gölge oluşmasıyla kapının kilitli deliği dönerek açıldı ve annemi gördüm hemen ardından
Gözleri ağlamaktan kızarmış ve saçları dağınık bir şekilde görmemle kalbime kara bulutlar çöküp yerimden hızlıca kalkıp ona sarıldım.
Ona sarılmamla nefesini içime çektim usulca "Anne" diyerek fısıldadım ona doğru üzgün gözlerimi ona dikerek
"harap ediyosun kendini biliyorum babama üzülüyorsun bende üzülüyorum hemde herşeyden çok ama o seni böle görse çok üzülürdü" ellerim omzuna koyarak destek olmak istercesine ovuşturup kahverengi gözlerine baktım usulca bana bakıp iç çektikten sonra "o bizi göremez yağmur o bizi bırakıp gitti tamam mı gitti hiç birimizi düşünmedi ne beni ne seni"Anlamsızca ellerini kaldırıp yüzüme doğru uzatmasıyla ellerimi omuzlarımdan çekip bir adım arkama atıp inanmayarak ona baktım o ise gözlerinden hala şelale derecesine gözyaşları dökülüyordu
"Onun ya babamın suçsuz olduğunu biliyorsun anne bana bak yüzüme bak!" diyerek ellerimi ben bu sefer ona doğru gelişi güzel savurdum o benim dememin ardından yüzünü yüzüme çevirip dikkatli baktı.
"Babam bize çok değer veriyor sence o böyle yapar mı ya bana bu zamana kadar bir kere bile vurmadı sana da aynı şekilde bir düşün bunu yapar mı!!!?"
"Aynı şey değil" inanmayarak hatta hayretle ona bakmayı sürdürüp odada volta atmaya başladım o ise dinmek üzere olan gözyaşlarıyla iç çekiyordu.
"nasıl aynı şey değil anne söylesene benden bişe mi saklıyorsun bu da ne demek böyle???"
Benim odada volta atmamı aldırmadan gidip yatağa oturup dümdüz duvara bakmaya başlıyarak bana bakmadan konuştu
Bakışları hala duvardayken dudakları titredi ve konuşmak için ağzını araladı ama ben çoktan yerimden kalmıştım bile "Baban o ne olacak, ben onunla görüşmem gerekli hemen gitmem gerekli"
"Anne dur" ellerimi omuzlarına koyup oturmasını istediğimde buna karşı gelip ayağa kalkmayı başardı
"durdurma beni onu görmem lazım sen istersen gelme ama benim onunla görüşmem lazım tek de gidebilirim ben"
"Tabikide gidebilirsin ama biraz sakin olup düşünürmüsün haline bak anne böyle mi gidicen"
Aklına yeni gelmiş gibi kafasını eğip üzerinde gezdirince devam ettim.
"Bence sen buğün babama değil de hastaneye git olur mu ben de babamın yanına gideyim hem sende fizyoterapiyi aksatmamış olursun anne"
"olmaz hastaneye sonra giderim ben babanı görmem lazım benim"
Derin bir nefes alarak ona bakarak dolaba ilerledim konuşarak " ne bu acale anne çok mu özledin yoksa" gülümsemeye çalışıp dolaba bakmayı sürdürdüm " bir sakin ol ve üzerini değiştir sonra da hastaneye git yarın da sen gidersin görüşmeye"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH (YENİ BAŞLANGIÇ)
ChickLitRüzgarın sert taneleri yüzünü yalıyordu genç kızın, bir kaç gündür peşinde birinin olduğunu da biliyordu görüyordu onu siyah içine çeker kasvetli gölgesini her an her zaman peşindeydi nereye gitse oradaydı o nefesinin buharı yüzünü delip geçti adeta...