2.BÖLÜM(HİSSİZLİK)

12 2 0
                                    


Annesi her zaman "Artık, senin baban Tanrı," diye cevap verirdi.
"sen kilisenin çocuğusun.

Carlo bundan hoşlanırdı.

"Annesi" Ne zaman korkarsın,"derdi."

Artık babanın Tanrı olduğunu hatırla. Seni gözetecek ve sonsuza dek koruyacak. Tanrının senin için büyük planları var, Carlo." Cocuk onun haklı olduğunu biliyordu. Şimdiden, Tanrı'yı iliklerinde hissediyordu.

Kan...
Gökyüzünde yağan kan!
Sessizlik. Sonra cennet

Onun cenneti.Carlo, göz....

Elimdeki kitabın cümlelerini bitirmeden annemin salondan gelen sesiyle kitabım ellerimden kayıp gitti yataktan hızlıca...

" Yağmur! Yemek hazır hadi gel buraya"

"Tamam anne geliyorum"

Oflayark yerden aldığım DAN BROWN yazarından 'MELEKLER VE ŞEYTANLAR' kitabımı alarak üzünce baktım üzerinde düşmenin izini olup olmadığını kontrol ederken, kaldığım sayfayı bularak aracıyı yerleştirdikten sonra üzerimdeki pijamayı düzeltip salona doğru sakince yürümeye başladım.

"Yağmur kime diyorum had... Ah hele şükür ya nerdesin kızım sen hem yemeğe yardım etmiyorsun hemde çağırdığımda da gelmiyorsun seni alan koca yandı bak..." ciddi olup olmadığını anlayamamış bir şekilde sandalyeye oturup ona baktım

"Anne ben evlenmeyi düşünmüyorum" diyerek sırıttım hızlıca "Ayrıca evlenip ne yapıcam burda kalıp seninle babamın başının etini yiyerek bitiricem"

Oda bana bakıp sırıtarak karşıma geçip oturdu elinde bir tabak alarak "Zaten yemediğin bir o kalmıştı onuda ye sende kurtul bende"

Gözlerimi kısarak gülünce oda dudakları gülümseyerek aralandı "Ne yaptın dün gittin mi babanın yanına konuşamadık geli gelmez uyudun"

Dudaklarım gülümsemeyle solarken gözlerimin önüne o anların tekrar gelmesinin teditginliğiyle yerimde dikleşmeyen zorunda kalınca tabağımın içine koyduğum 5-6 yaprak sarması artık iştahımın kaçması üzerine didiklemeye başladım.

"ne oldu gitmedin mi babana!!?"

Dün yaşadıklarımı daha yeni üzerimden atmışken annem bilmese de konuyu açması ister istemez içimi korku kapladı acıyla

"Yağmur! İyimisin?"

Annemin ikinci defa bana seslenmesi üzerine çatalımı tabağıma bırakıp kollarımı göğsümde bağlayarak tedirginliği üzerimden atmaya çalıştım ve bişe anlamaması için gülümsemeye çalıştım.

"İyiyim, iyiyim sadece" diyerek derin nefes aldım ve bakışlarımı ona çevirdim
"babamı öyle görünce bir tuaf oldum yoksa ne olucak??"

İnandımı bilemiyorum ama çatalını yaprak sarmasına batırıp ağzına atıp zarifçe çiğnedi.

Ona yalan söylediğim için üzülüyordum ama o bu haldeyken hele ki tedavi görürken ona dün yaşadıklarımı anlatsam korkacaktı sonuçta artık iki bayan olarak korunmamız gerekiyordu yada anlatsam sadece pinpirinli davrandığımı söylerek devam edecekti bilmiyordum.

"onu çok özledim" diyerek özlem dolu bir nefes çekti içine derince bir Ofla, onu bende çok özlüyordum.

"Şimdi burda olsay..."

"Anne" diyerek lafını kestim hızlıca çünkü bunun devamını benim kadar o da iyi biliyor "kendini üzme babam yakında çıkıcak görüşme davası bir kaç aya sonuçlanacak ve suçsuz olduğu anlaşılacak"

SİYAH (YENİ BAŞLANGIÇ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin