Bölüm 1

41 5 1
                                    

Zaman yavaş yavaş ölüyordu Hikmet,in saatinde.O saatlere bakıyor ,zaman akıp gidiyordu .Zaman,akıp gidiyor ,onunda gözleri akıp gidiyordu derin bir uykuya.
Tam uyumak üzereyken birden eli masada duran ve çoktan soğumuş olan çay bardağına çarptı .Bardağın yere düşüp parçalanmasıyla açıldı Hikmetin Mahmur gözleri .
-aman be bir kestirelim dedik şu hale bak 'diye söylenerek kırık cam parçalarını toplamaya başladı .Toplarken bir yandan da düşünüyordu ."Nasıl da her bir tarafa dağılmış cam parçaları. Sahi,insan da böyle değil mi ?Kırılınca bin parçaya ayrılıp savrulan.Sonra kim,nasıl bulacak da toplayacak o parçaları. En iyisi mi kırmamak kimseyi."
Hikmet bir yandan topluyor bir yandan konuşuyordu kendi kendine.
Dükkanın kapısı yavaşça açıldı o an.Hikmet başını kaldırınca "Eyvah şimdi yandık ha "diye geçirdi içinden.
Karşısında henüz 50lilerinde saçları kirlasmis burnunun ucunda düştü düşecek olan yuvarlak gözlükleri ile dışarıdan gayet ciddi gibi durmasına rağmen pamuk yürekli erdem bey duruyordu .
-"yine ne kırdın Sakar oğlan "diye sesini yükselterek "ben sana git evine istiharat et demedim mi ?"dedi

Çok uzun zaman olmamıştı Hikmetin erdem beyin yanında çırak olarak çalışmaya başlamasının. Bu küçük Saatçi dükkanı adeta ikinci evi gibi olmuştu ona .Bilirdi ustasının bu sert ses tonunun arkasındaki yumuşaklığı. Onu bir dedesi gibi görür severdi,hoş kendi dedesi bir kere bile okşamamıştı torununun saçlarını .Oysa erdem bey her zaman bir işin sonunda onun saçlarını oksar aferin evlat derdi .Hikmet kendi yasitlariyla muhabbet etmektense erdem bey ile konuşmayı çok sever onun hikayelerini ,Nasihatlerini dinlemeye bayılırdı. Babası "oğlum ne demeye çalışıyorsun işte ,otur derslerine çalış "demesine rağmen ne yapıp edip calismaya başlamış erdem beyin de sevgisini kazanmıştı kısa zamanda .

-"Sana diyorum oğlum git evine dinlen "erdem bey ,ağır ağır sandalyesine otururken "yarın okulun yok mu senin ?diyerek bir bakış attı .

Erdem beyin sozleriyle daha da acele eden Hikmet elindeki cam parçalarını çöpe atarken "-var usta ama dükkanı böyle bırakmak olur mu ki hiç ?dedi .yerde gördüğü son cam parçasını da alıp "surayi bir toparlayayım çıkarım ".dedi

Saatler Hep Bozuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin