BBİ-10

54 5 4
                                    

Bu bölümü sizin beğeneceğiniz şekilde yapmaya çalıştık Nesli ile. Lütfen bana yorum yapmakla birlikte Nesli'ye de yorum yapmanızı tavsiye ederim. Lütfen yorum yapın. İyi okumalar.

---------  Rüveyda'dan-------

Aslında  Mert ve Eren'in bizim kıyafetlerimizi beğendiklerini zannetmiyordum. Yine de  olsun deyip geçirdim içimden. Sonra evden çıktık. Arabaya binerken. Sonra Eren dayanamamış ve konuşmuştu.

- Rüveyda kıyafetin çok güzel. Ancak biraz dikkat çekici. Kıyafetini sevdim fakat fazla dikkat çekici olduğu için çok tehlikeli.

- Ona kalırsa senin de kıyafetin aynı. Seninki de dikkat çekici. Baksana çok yakışıklısın. Beni boşver de sen kendine baksana.

   Gerçekten çok sinirlenmiştim. Bana diyene bak. Kendisi benden de şey olmuş.

  O sırada Mert ve Nesli kendi arabalarına binmişlerdi. Ben öyle dedikten sonra da geri inmişlerdi. Sonra ben sinirli sinirli eve doğru gittim. Kapıyı açtım. Onun bana öyle demesi, sanki bana farklı bir şey söylüyordu.
Öyle gibi gelmişti bana. Ama gerçekten sinirlenmiştim. Bence kim olsa öyle yapardı. Sonra odama gittim. Ve bavullarımı hazırladım. O ne hali varsa görsün diye düşündüm. Sonra aklıma Nesli'ye söylediğim sözler geldi. " Onlar başımıza gelen onca olaydan sonra bizim yanımızda kim durdu? " bunu düşündükten sonra bir süre daha düşünmek için kendime zaman vermeye karar verdim. Sabretmeliydim. Sonra odamdan içeri Nesli girdi.

- Knk bu bavullar ne? Gidiyor musun yoksa?

- Hayır Knk. Gidecektim. Fakat kendime az daha zaman vermeye karar verdim. Bir süre daha zaman.

- Tamam Knk. Ben seni anlıyorum. Hadi gel. Sakın kıyafetini değiştirme. Onlara inat.

- Tamam Knk.

   Sonra birbirimize sarılmıştık. O beni gerçekten çok seviyordu. Ben de onu. O benim hep yanımdaydı. Ve yanımda duracağından da emindim. Canım arkadaşımdı o benim. Sonra  aşağı indik. Dışarıda bizi bekliyorlardı Eren ve Mert.
Bir süre sonra Eren:

- Nerede kaldınız yaaa... Bekliyoruz sizi burada.

- Geldik. dedi Nesli sinirle. Ben cevap vermemiştim. Gerçekten de sinirlenmiştim onun bu dediğine.

   Ben ve Eren benim arabaya bindik. Tabii ki Eren'in şoför olmasına izin vermedim. Ben şoför oldum. Nesli ve Mert de Eren'in arabasına bindiler. Sonra lokantaya vardık. Lokantanın yol tarifini Eren verdi. "Buradan git, sağ dön..." diye. Mert ve Nesli'de peşimizden gelmişlerdi. Yani bizi takip etmişlerdi. Sonra arabaları park ettik. Ve arabadan inip arabaların kapılarını kilitledik. Sonra ben Nesli'nin koluna girdim. Eren benim 'koluma gir' gibi kolunu bana doğru uzattığı halde. Galiba Eren'i biraz üzmüştüm fakat o da beni daha çok üzmüştü.

   Garson bize masalarımızı gösterdikten sonra biz de masalarımıza oturduk. Lokanta çok güzeldi. Her yer ışıkla aydınlatılmıştı. Manzarası da boğaz manzarasıydı. Hiç böyle bir yere gelmemiştim. Bir camın yanındaki masaya oturduk. Ben Nesli'nin yanına Eren'in karşısına, Nesli'de Mert'in karşısına oturduktan sonra garson yanımıza geldi.

" Ne istersiniz efendim?" Dedi garson. Eren benim gözüme 'ne istersin' gibisinden baktıktan sonra canımın balık çektiğini anladım. Ve ona balık istediğimi söyledim. Sonra Nesli'de "ben de aynısından istiyorum." dedi. Eren:

Baş Belası İkizler!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin