Baş Belası İkizler!!

BBİ-3

Evet arkadaşlar Tanıtımı saymazsak 3. Bölümde karşınızdayız. Yazım yanlışlarında bir sıkıntı olursa lütfen kusura bakmayın!! Lütfen yorum yapın. Çünkü sizin yorumlarınız bizim için çok önemli. İyi okumalar!!!

.............

- Şu kapıyı açar mısınız kızlar?? demişti Eren. Biz de küçük çocuklar gibi iki omzumuzu da kaldırıp kaldırıp indiriyorduk.

- Ya çocuklaşmayın da açın şu kapıyı.
Biz bu hareketimizle gerçekten çocukluk yaptığımızı anlamış ve sanki büyüklenmiş gibi bir tavır yapmaya başlamıştık bu sefer.

- Açmıycam. Lütfen bizi bizimle rahat bırakın ve gidin!!

- Bak Rüveyda lüt-fen-a-çın!!! Hadi yavvv!!!!
Bunları dedikten sonra arabanın önüne arkalarını dönmüş oturuyorlardı. Ben de kornaya basmıştım ve camı açarak:

- Ya çıksanıza manyak mısınız yaaa?? Dedim bağırarak. Nesli de daha fazla dayanamamış o da kafasını camdan çıkararak:

- Ya çıkın yoksa okula geç kalıcaz yaaaa!!!

- Evet size olan sevgimizden manyadık. Dedi Eren. Mert de ona haklı olduğunu söyleyerek kafa salladı.

- Bize ne! arabadan ya çıkarsınız ya çıkarsınız!! Dedi sonra Mert.
Daha sonra 'saçma kelime kurdum' ifadesiyle baktı Eren'e . Bence de biraz saçmaydı.

- Ya sizinle uğraşmak istemiyoruz. Sizi istemiyoruz. Neden anlamak istemiyorsunuz? dedim ben de bağırarak.

- Bizim de adımız Mert ve Eren ise biz cehenneme gitsek bile sizin sevginizi kazanacaz Tamam mı?? Dedi Mert.

- Elinizden geleni ardınıza koymayın. Hadi becerebilecek misiniz bakalım??

Dedi Nesli' de. Bu arada Mert Nesli ile göz göze gelmiş sessizce birbirlerine bakıyorlardı.

- Hadi gir kız içeri!! Dedim ben de sinirli sinirli.

- Tamam Knk hadi gidelim!!

- Gidelim.

Arabayı son hızla sürmüş okula varmıştık. Arabayı park ettiğimde onların arabası da orada park edilmiş duruyordu ve arabanın içinden bizim gelmemizi bekliyor gibilerdi. Onlar bizden nasıl hızlı gelebilmişlerdi?? Şaşırmıştım doğrusu ve Nesli de.Biz gelince bize doğru baktılar. Biz de görmezden gelmiştik.

- Hadi okula girelim de dersi kaçırmayalım. Dedi Nesli.

- Evet zaten sinirlendim!! Girelim hadi...

Çantamızı da aldıktan sonra arabadan indik. Ve ben arabayı kilitledikten sonra da onları görmezden gelerek yürümeye başladık.
Biz indikten az biraz sonra onlar da arabadan inmiş bizi takip ediyorlardı. Biz de Nesli ile ders zilinin çalmasına 4-5 dk. Kala lavaboya gitmiştik. Sınıfa girseydik bu sefer de bekçi gibi başımızda dikileceklerdi. Gizlice kapıdan baktığımızda ise kapının önündeki duvara dikilmişlerdi. Ve galiba bizi bekliyorlardı. Daha çok bizimle bir şey konuşacak gibilerdi.

Biz bir yandan lavaboda saçımızı başımızı düzeltirken bir yandan da zilin çalmasını bekliyorduk. Zil çaldıktan sonra da biraz bekledik onların gitmesini. Onlar derse geç kalmayalım diye gitmişlerdi. Biz de son kontrol yaptıktan sonra sınıfa gidelim dedik. Duvardan sola doğru dönerken Mert benim Eren ise Nesli'nin kolunu tutmuştu. Demek ki bizim gelmemizi bekliyorlardı. (Çakallara bak!)

- Oha yanlışlıkla Nesli'nin kolunu tutmuşumya ben!! Dedi Eren.

- Oha ben de...

Öyle dedikten sonra Eren ile Mert yer değiştirdiler. Bu sefer Eren benim Mert de Nesli'nin kolunu tuttu bu sefer.

- Ya bıraksanıza kolumuzu!! Hoca girecek şimdi derse. Dedim ben.

- İyi Tamam bırakacağım ben ama sakın bir daha bize tirip atmıycanız!!

- öfff Tamam bırak beee!!
Ben Mert'e öyle dedikten sonra sınıfa doğru ilerlemiştik. Sınıfa girdikten sonra sınıfta gıcık mı gıcık bir kız vardı. Adı Buse.

- Oooo çifterlerimiz gelmiş.
Nesli onun bu dediğine çok sinirlenmişti. Biliyorsunuz sinirlendi mı iyi sinirlenir.

- Ya kızım sen naptının farkında mısın?? Manyak mısın sen?? Öyle bir şey olmadı olmaz da?? diyerek Kızın saçını başını yolmuştu. Hoca o sırada sınıfa girmişti. Zaten biz Nesli'nin kolunu tutuyorduk. Hoca gelince bırakmak zorunda kaldık.

- Yavrum sen naptının farkında mısın??

- Hocam öyle bildiğiniz gibi değil!! Kızın söylediğini bilmiyorsunuz siz lütfen dinleyin beni. Suç benim değil!!

- Ben onu bunu anlamam. Yürü disipline.

Alttaki yıldıza bakalım lütfen. Ve yorumlarınızı alayım...
Sonraki bölüm gelecek merak etmeyin!!