Bölüm 2

15.5K 215 11
                                    


cehennem ateşinden çalıp ona vermiştim, kendi cehennemini oluşturmuştu Güney yanıyordu, ateş etrafını sarıyordu çatırdı sesleri geliyordu. kemikler etten ayrılıyordu, akrep yelkovanı geçiyordu kimse kimseyi yakalayamıyordu. Cehennem cenneti içine hapsediyordu kimse sesini çıkarmıyordu güzel şeyler elbet bir gün biter diye Tanrı Güney'i yaratıyor güzel gülüşü peydahlanıyor, ayrılan kemikler birleşiyor geriye kalan kemikler gül kuyusunda canlanıyor, bir daha doğuyorlar, batıyorlar güneş gibiydiler bir batıyorlar, çıkıyorlar ama hiç bir zaman yaşayamıyorlar ressamın elinden alınan fırçası gibi nefesleri hapsedilmişti şeytanın elindeydi kimse cesaret edip alamıyordu.

Şeytan nefesimi almıştı, cesaretim yoktu Azad'tan nefesimi Güney'i istemeye celladına bile isteye kim ölmek istediğini dile getirirdi ki?

Boğazıma oturan yumru gitmiyordu, yutkunuyordum fakat daima orada duruyordu yerini kimseye vermeye niyeti yok gibiydi.

Azad sorusunu yineleyince gözümden yaş aktı. "Kimse ile" yüzünde acı bir tebessüm yerini almıştı "Hak etmiyor muyum lan?" ağzımı açıp cevap verecekken "Bir kere istediğim olmuyor neden? Neden hep Güney? Nefes neden ilk seçilen o? Kimsenin ilki olamamak koyuyor şu amına koyduğumun kalbi kaldırmıyor artık! Nede olsa Azad sert, Azad acımasız kırsakta bir şey fark etmez diyorsunuz fakat canım acıyor gücüm kalmadı bazı şeyleri kaldıramıyorum"

içinde bulunduğumuz ortam öyle iğrençti ki "Kim isterdi bu durumda olmayı? Hangi kadın isterdi sevdiği adamın abisiyle evlenmeyi?" Kara gözleri gözlerime odaklanmıştı cevap yoktu "Cevap versene Azad!" 

"Bağırma bana!"

"Beni böyle kullanamazsın! Susturamazsın biz kadınlar susturulmak için dünyaya gelmedik veya ezilelim, köle olalım, öldürelim diye değil yaşayalım diye doğduk ve büyümeye çalışıyoruz."

"Kiminle yattın?"

"Kimseyle"

"Kimin yatağına girdin?" yükselen sesiyle irkildim. Sesimi çıkarmayınca bir süre yüzümü inceledi. Derin bir nefes alıp banyoya gitti. 

En çok kalbim acıyordu, kimsenin bana inanmayışı daha çok acıtıyordu. Beyaz örtüyü üstüme çekip yatağın başlığına yaslandım. Bir süre gözlerimi kapatıp huzurlu günlerimi düşündüm şimdi onlar ne kadarda uzaktı bana...

Kapının çarpılma sesiyle kapattığım gözlerimi açtım. Üstünü giyinmiş bana bakıyordu. "Bir yalan buldun mu?"

"Azad bana bu soruyu sorarken kendine de sorsana benden ne farkın var?"

"Kes!"

"Kaç kişiyle birlikte oldun?"

"..."

"Ağam çok özür dilerim kadınlık zarım geniş olduğu için doğduğum gün  benim hatam olduğu için senden özür dilerim"

"Doktora gideceğiz"

"Gitmeyeceğim" 

"Bak nasıl gideceksin göreceksin yarın"

"Azad beni yarın doktora götürürsen yemin ediyorum ki canıma kıyarım"

"Boş yapma"

"Namusun önemli değil mi?"

"Evet"

"Her şeyden mi?"

"Evet"

"Namus iki bacak arasında mı?"

"Evet"

"Tamam götür. Ne bekliyordum ki? 15 yaşında gelinlik giydirilen ülkede? Sakız çiğnedik mi orospu damgası yediğimiz ülkede? Tecavüz edildik mi hak etti sürtük denilen ülkede ne beklemeliyim Azad? Götür gözünde orospu olmayayım"

"Biliyor musun sana içimden sonsuz güvenim var"

"İyi ki güveniyorsun be Azad"

"Nefes yapamıyorum bir tarafı onarıyorum öbür taraf daha kötü oluyor. Düşünmekten şakaklarım zonkluyor iyi değilim delirmek üzereyim bir şeyleri kaybetmekten korkmaya başladım artık. Sevdiğim kadın vardı şimdi o yok kalbi başkasında onun, kimsenin ilki olamıyorum ki gördüğün gibi seninde, onunda sanki fazlayım bu hayata etkisiz eleman 0 gibi. Unutuyorum kalbime gömüyorum ama dikişler tutmuyor patlıyor."

"Nefes ölümden korkuyorum ama cesedim"

"Ve unutma gözümde düşmanım gibisin ama kalbimin derinliklerinde bir şey bunu inkar ediyor ve ben bunu hiç sevmiyorum"


TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin