Bölüm 6

14K 231 33
                                    

Sabah uyandığımda Azad'ı gördüm laptopda birine mail atıyordu. Bakışlarımı hissedince bana döndü. Bir süre bakıştıktan sonra ayağa kalkıp banyoya girdim. Karnımda feçi ağrı vardı.

Banyo yapmak için üstümü çıkarırken regl olduğumu fark ettim. İçimden küfür edip banyoda ki işlerimi halledip odaya geri girdim.

Camış gibi yatıyordu dengesiz.

Sıcak olan yatağa girip örtüyü karnımda topladım. "Bir şeyin mi var?" Azad'ın umursamaz sesine karşılık "Hayır." Diye mırıldandım hafif bir acıyla.

-

"Sen psikopat mısın?" Başını çıtlatıp "hı hı." Diye mırıldandı duvar arasına sıkıştırırken. "Azad çekilir misin? Aşağıya inmem gerekiyor."

"Bana istediğimi verdikten sonra tabii inebilirsin yol senin." Eteğimi kaldırıp kendini bana bastırdı. Dişlerimi sıkıp "Azad, yapma." Dedim itmeye çalışırken. Dinlemeyip elini kilodumun üstüne koydu. Bir süre sonra "Regl mısın?" Dedi. Elini itmeye çalışırken "Evet artık çıkar mısın? Gitmem gerekiyor." Dedim.

"On dakika sonra inersin karıcım." Elini iç çamaşırımın içine girdirince şok içinde kaldım. "Aza-ad ne yapıyorsun? Olmaz anlamıyorsun özel günümdeyim."

Eliyle ıslaklığı kontrol ederken "Sorun olmaz." Diye mırıldandı. "Azad istemiyorum! Anlamıyor musun? Hem böyle zamanda olmaz!" Başını boynuma eğip vakumlamaya başladı. "Az-" ağzımı açmama izin vermeden boynumu ısırdı. Refleks ile inleyince Azad da inledi. "Lütfen daha sonra söz."

"Sesin çıkmayacak ama."

"Yemin ederim ki."

-

Azad'ın çenesinden zorla kurtulup kızların yanına mutfağa inmiştim. Kahvaltıyı hazırlıyorlardı
"Günaydın yengem." Azad'ın küçük kız kardeşi sıcak gülümsemesinin birini armağan edip sofraya kahvaltılıkları götürdü. Pek yardım edilecek bir şey yoktu çünkü her şey sofra masasına götürülmüştü. Çaydanlığı alıp sofra masasına geçtim. Zorlukla çaydanlığı masanın üstüne bırakıp istemesemde mecburen Azad'ın yanına oturdum.

Kahvaltı sakinlikle geçmişti ve Azad işe girmişti. Kızlarla konuşup bir sürede kitap okumuştum.

Günümü böylelikle sona erdirmiştim.

-

10 gün sonra:

Tüm gün boyunca evi temizlemiş saatlerimi böylelikle harcamıştım. Son olarak çöp kutusunun dolmuş olduğunu görüp atmak için kovasından çıkardım.

Konağın dışındaki çöp kutusuna çöpü atmıştım ki Azad'a tosladım. "Karıcım ne işin var burada?" Ellerimi siyah kotuma silip "Çö-çöpü attım." Dedim

"Sana mı kaldı?"

"Azad attım çöpü dahası ne olabilir? Altı üstü çöp."

"Kural 3 benden izinsiz evden adımını atarsam yakarım canını." Sözlerine karşılık gözlerimi büyütüp "Saçmalama." Dedim

"Saçmalama?"

"Yani o anlamda değil."

"Hangi anlamda?" Dudaklarımı büzüp  "Galiba o anlamda." Diye mırıldandım  aniden elimden tutup konağa girdirdi.

Yukarı peşinden çıkarıp "Banyoya gireceğim üstümü hazırla hazırlandıktan sonra getir içeriye." Kafamı sallayınca banyoya girdi. Bende kıyafetlerini çıkartıp eşikten gözlerimi yumup bıraktım çıkacakken "Gel buraya." Dedi duymamazlıktan gelmiş gibi çıkacakken yüksek sesiyle yerimden sıçradım "Buraya gel dedim sana!" Sinirle nefesimi dışarıya verip yanına gittim. Elindeki keseyi uzatıp "Şimdi belimi kesele." Dedi elindeki keseyi alıp elime geçirdim. Islak omzundan tutup canı yansın diye sertçe bastırdım.

"Senin asıl mesleğin ney sosyetik?"

"Avukatlık."

"Hımm iyi."

"Neden sordun?"

"İş yerinde boş yer var avukat açığı var anlayacağın çalışa bilirsin belki belki." Heyecanla ellerimi yukarı kaldırıp sevinçle "Ciddi misin sen?" Dedim

"Evet."

"Lütfen beni al beni al Azad." Kafa dağıtmak için mükemmel bir fikirdi bu! "Düşüneceğim."

"Azad söylüyorsun heves ettiriyorsun daha sonra boğazımda bırakıyorsun sevincimi."

"Çalışırsan benimle aynı odada olmak zorundasın." Buna bile razıydım sekteri gibi olacaktı aramızda duvar olacağına emindim odaların  içi cam ile gözükecekti Güney iki kere beni iş yerine götürmüştü oradan biliyordum. Karşı camdan bakmazsam Azad'ı göremeyecektim çok güzel bir fikirdi!

"Kabul kabul her şeye kabul."

"Her şeye öyle mi?"

"Evet."

"O zaman soyun." Elimdeki keseyi beline sürecekken dona kaldım. "Saçmalama."

"Keyfin bilir başkasını bulmam iki dakikamı bile almaz. Çıkabilirsin."

"Azad lütfen bir kere de çıkarsız yap bir işini."

"Nefes çık!"

"Azad lütfen."

"Nefes son kez diyorum çık." Elimdeki keseyi fırlatıp dışarıya çıktım. Çıkarcı pislik!

Her işinde illa bir kârı olmak zorunda gibiydi.

Güney defterini kapatmıştım ama ona olan sevgimi unutmayacaktım fakat bu olayın doğruluk payını bilmiyorum Daye ile konuşmadan hiçbir şeye inanmayacaktım.. Ama bir yanım Azad doğru söylüyor diye haykırıyordu. İnanmak istemiyordum ben hala Güney'i sevmek istiyordum.

Azad banyodan çıkıp yatağa uzandı. Bugün baya baya geç gelmişti. "Azad." Seslinişimi aldırmayıp telefonu ile uğraşmaya devam etti. Bende çalışmak istiyordum bir kere çıkmıştı söz ağzından.

"Azadddd." Yine sessiz kalınca yanına gidip kolunu ısırdım "bir kere ya bir kere olsun çıkarsız iş yap be adam!" Eliyle kafamı itip telefonla uğraşmaya devam etti. Keşke hep böyle olsaydı..

Ama beni işe aldıktan sonra böyle olsun..

"Azad tamam yapacağım." Sadece tepkisini ölçmek istiyordum. Yine ses yoktu telefonuyla ilgileniyordu. Kafamı eğip kiminle konuştuğuna baktım. Gülnaz diye bir isim yazıyordu. Ve beni hiç kaale almıyordu.

"Azad başka şey iste seve seve yapayım."

"Şitt Ağa."

"Azaddd."

"Bakar mısın bir bana? O kadar kötü davranıyorsun bana onun yanında beni işe almak nedir ki ha?"

"Boşa uğraşma aldım işe birini."

Hiçbir şey demeden gözlerim dolu dolu odadan çıktım.

Ah Güney benide yanına alıp gitseydi ne olurdu, ha?

Mardin'in soğuğu içimi titretirken dışarıda ki sedire oturdum.

Baran abi yanıma oturup "Neyin var?" Diye sordu. Baran, Zelal ve Güney arasındaki ilişkiyi biliyor muydu acaba? Sormak bana hiçbir şey kaybettirmezdi.

"Bir şey soracağım ama aramızda kalsın olur mu?" Kafasını sallayıp "Söyle yenge." Dedi

Fısıltı ile "Zelal ve Güney arasında geçenler doğru mu?" Diye sordum Baran kasılıp sessiz kaldı. "Baran?"

"Abim anlattı mı?"

"Anlattı."

"Sende sözüne inanmadın?" Kafamı sallayınca "Yenge abim ne dediyse haklı. Güney, Zelal'a yaptı." Dedi o an sanki kıyamet kopacakmış gibiydi..

Dibine kadar güvendiğim adam bunu nasıl yapmıştı?

Güney çok iyi biriydi oysa ki..

"Kimseye söyleme o mektubu abim ve ben okumuştuk sadece üçümüz hariç bilen yok." Gözümden yaş gelince yumdum gözlerimi. "Söylemeyeceğim." Deyip odaya çıktım.

Azad gözlerini boşluğa dikmiş düşünüyordu. Vicdanım hemen yumuşardı benim ama Azad'ın bana yaptıkları çok ağırdı.

Başımı yastığa koyup yaşlı gözlerle uykuya emanet ettim kendimi.

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin