Without You #Yoonnie

7. Bölüm

Media: DIA-Good Night

Bugün Yoongi'nin taburcu olacağı gündü, bugün sonunda onu o hastane yatağı haricinde göreceğim gündü. Sonunda tamamen iyileşmiş ve geriye sadece biraz dinlenmesi kalmıştı.

Onu tanıdığımdan beri hayatım çok değişmişti. Onu gördüğümden beri her zamankinin aksine daha çok gülüyordum, onu uzaktan izlemesi bile benim için her şeyden daha değerliydi.

Sanırım onunla ilgili ilk üzüldüğüm an buydu, onu o hastane yatağında sadece hayal edince bile acı çekmem dünyadaki tüm acılara eş değer gibiydi. Sonrasında onu o yatakta acı çekerken görünce iki kat canım yanmıştı. Neyse ki şimdi o iyileşmişti ve o güzel gülümsemesi yüzüne tekrardan gelmeye başlamıştı.

Telefonumu elime aldığımda onun gülümserken yakaladığım bir fotoğrafına baktım, çok güzel gülüyordu. Sanırım cennet kelimesinin tanımı bu fotoğraftı. Çoğu kişi onu soğuk birisi olarak görse de, onu yeterince tanıyan/gözlemleyen biri nasıl mükemmel ve sıcak bir kalbi olduğunu anlayabiliyordu.

Hazırlanmama nokta koyduktan sonra çantamı alıp evden çıktım. Taburcu olmadan önce son kez yanına gitmek istiyordum. Ne garipti, birkaç gün önce adımı dahi bilmiyordu ancak şuan neredeyse her gün yanındaydım.

***

Hastaneye ulaştığımda çıkış işlemlerinin tamamlanmak üzere olduğunu gördüm. Namjoon ve Seokjin, Yoongi'nin koluna girmiş onu hastaneden çıkarmak üzere hazırlıyorlardı; Jungkook ve Hoseok Yoongi'nin eşyalarını topluyordu; Taehyung ve Jimin ise çıkış işlemleri için hastane görevlilerinin yanına inmişlerdi. Dostlukları kesinlikle mükemmeldi.

"Yardım edebileceğim bir şey var mı?" diye sordum. Jungkook, "Şuanlık yok noona, teşekkürler." dedi. Bana noona dedi, "Vay be yaşlanmışız" diye düşüncelere dalmadım tabii ki...

Hastaneden çıktıktan sonra okula gitmek için yola koyuldum. Malesef devamsızlığım sıkıntıdaydı ve eğer biraz daha okula gitmezsem hayalime ulaşamayacaktım....

Dersten çıktıktan sonra telefonum titredi; WhatsApp'tan bir mesaj gelmişti.

Min Yoongi:
Her şey için teşekkürler, Jennie.
Sana bir buluşma sözüm vardı, değil mi?
Yarın ne dersin?