Sabah uyandığımda saat 11'di.Mete ile dört gündür buluşmuyoruz.Daha doğrusu bana beni sevdiğini söylediği zamandan beri görüşmüyoruz.Beni eve bıraktığı zaman ona bidaha kendisini görmek istemediğimi söylemiştim.Hatta onu kovmuştum.Pişmanmıyım bilmiyorum.Neden kovduğumuda bilmiyorum.Ama ben böyleydim işte kendimi salak hissediyordum.Ondan hoşlanmıyorum galiba.Ama hep o aklımda.
Yataktan kalkıp pencereyi açtım.Açmaz olaydım.Açtığım gibi Mete'yle göz göze geldik.Perdeyi açık bırakıp camdan uzaklaştım.
Aşağı indiğimde babam salondaydı.
"Hadi gel beraber kahvaltıyı hazırlayalım."
Babamla mutfağa girdik.Babam buzdolabından kahvaltılıkları çıkarıp tezgaha koydu.Tezgahta erimiş dondurma kutusu vardı.Ahh Meriç'le dondurma yediğimiz günler aklıma geldi.
"Hadi sen git Hazal'ı uyandır."dedi babam.
"Tamam."
Yukarı çıkıp Hazal'ın odasına girdim.Uyuyordu ve oda fazla havasızdı.Perdeleri çekip,camı açtım.Oda güneş ışıklarıyla doldu.
"Hazal uyan."
"Ne var?"
"Kahvaltı hazır."
"Tamam geliyorum."
Aşağı indiğimde babam patatesleri tabağa alıyordu.İşte o zaman Mete aklıma gelmişti.Aslında hep aklımdaydı.Daha doğrusu yaptığımız patates yarışı aklıma geldi ve ağzımdaki ketçabı temizleyişi.O zaman ondan etkilenmiştim.
Düşüncelerimden kurtulup masaya oturdum.Kahvaltıdan sonra babamla Kerem hazırlanıp çıktılar.Babamlarda gidince evde tek kalmıştım Hazal'ı saymıyorum tabii.Şu dört gündür sadece İrem ve Irmak'la konuşuyodum.Mutfağı toplayıp salona geçtim.Leptobumu açıp Irmak'a çağrı bıraktım.Kabul ettikten sonra Irmak'ı gördüm ağlamıştı sanırsam.
"Neyin var canım?"diye sordum.
"Biz..Batu...ayrıldık.Terk etti beni."
"Neden kavga mı ettiniz?"
"Hayır ben çok kötü birşey yaptım."
"Ne yaptın?"
"Boşver konuşmak istemiyorum şuan."
"Tamam ben Batu'yla konuşcam şimdi."
"Hayır lütfen birşey deme."
"Tamam barışırsınız siz.Ağlama dahada."
"Bu sefer öyle değil.Bak eğer sevseydi ben ne yaparsam yapayım gitmezdi.Ben en başında ondan hoşlandığımı söylemediğim için çok pişman oldum aslında sonradan o gelip bana aşık olduğunu söyledi.Off bunu niye anlattım bilmiyorum ama seviyosan eğer içinde saklamayacan söyleyeceksin yani."
"Off Irmak hemen Meriç'e getirmeye çalışıyosun konuyu."
"Napayım Meriç seni seviyor ama senden karşılık alamıyor.Şuan Meriç benim durumumda ve Meriç'i bitek ben anlarım.Şuan çok kötü hissediyor olmalı."
"Tamam Irmak kapatıyorum."
"Görüşürüz."
Bilgisayarı kapatıp kanepeye yayıldım.Meriç nasıldı acaba?Belki de onu kovduktan sonra gidip başkasını buldu.O geceden beri onu hiç görmüyorum.Of gerçekten onu çok özledim.Onsuz tatil çok sıkıcı ve sürekli aklımda.Galiba bende ona aşığım.
Evet kabulenmeliyim bende ona aşığım ve Irmak ne dediyse onu yapacam.Bende gidip Meriç'e gerçekleri söyleyeceğim.
Babetlerimi giydim anahtarı alıp evden çıktım.Karşı apartmana girip merdivenleri çıktım.Hangi daireydi acaba?Odalarımızın camları karşılıklıydı.Bizim apartmana göre ikinci kata çıkıp zili çaldım.Kapıyı Meriç açtı.Beni görünce şaşırdı.
"Derin..gelsene içeri."
İçeri girdiğimizde salon sandığım odaya girdik.Fazla dağınıktı.İçki şişeleri yerlerdeydi.Meriç'te çok yorgun ve uykusuz gözüküyordu.
"Ben seni görmek istedim."diye itiraf ettim.
"Seni çok özledim.Bana kızgınmısın?"
"Hayır sana kızgın değilim."
"Seni seviyorum ve bunu daha fazla saklamak istememiştim."diyerek o geceyi özetledi.
Kokusu çok güzeldi.Azıcıkta içki korkuyordu.Beni etkiliyordu.Tekrar konuşmak için ağzını açtı.Gözlerim dudaklarına kaydı.Susması için parmağımla işaret edip.Dudaklarına yapıştım.Hemen karşılık verdi.Ellerimi saçlarına geçirdim.Öpüşmemiz çok ateşliydi.Dudaklarını uzaklaştırıp.Boynuma geçti.Ama ben o güzel dudaklarını boynumda değil,dudaklarımda istiyordum.Boynumu uzaklaştırıp,dudaklarına yakınlaştım.Öpmeden önce konuştum;
"Seni Seviyorum."diye itiraf ettim.
"Seni Seviyorum."
***
Merhabaaaalaarr.Artık Meriç ve Deniz sevgili oldu :D Takipte kalııınnn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Mevsim Sen
किशोर उपन्यासDerin 18 yaşında. Her yaz gittikleri yazlıklarında yeni taşınan komşusuyla bir yaz macerasına başlıyor.Kim bilebilirdiki onların yaz tatili macerasının her mevsime yayılacağını?