2.Bölüm-Hayat bize ":)" diye gülüyor "

393 14 3
                                    

Tek başıma olduğum bu hayatın sıkıcı günlerinden bir yenisine daha uyanmıştım.Kaldığım oda bir otel odasıydı ve yanımda muhtemelen hiç tanımadığım biri vardı.Sırtımın dönük olduğu kişiye bakmak için yan döndüm.Gözlerimle adamın yüzünü süzdüm,evet onu tanımayı bırakın hiç hatırlamıyordum bile...Galiba çok içmiştim,hem de haddinden çok...İğrenilecek gibiydim kuvvetli ihtimal.Üzerime yerdeki kıyafetleri geçirip sakince ayağa kalktım.Topuklularımı giymeden , elimde taşıyıp çok zor olsa da parmak uçlarımda yürüyerek odadan çıkabildim.Elimde bir miktar para vardı.Komodinin üstündeki parayı almıştım ama odadan çıkana dek hiç ne kadar olduğuna bile önem vermemiştim.Saymaya tenezzül ettiğim an paranın miktarının fazla oluşu beni şaşırtmıştı,adam büyük ihtimalle zengin biriydi.

Etrafımda kimse yokken hemen ayakkabılarımı giydim.Koridordaki aynada kendime bakınca istemsiz olarak yüzümü buruşturmuştum.Onca içkinin beni ne hale getirdiği belliydi.Göz altlarımda turuncu halkalar oluşmuştu ; gözaltı torbalarım artık göz altı torbasından çok kum torbası gibi duruyordu , o derece şişmişlerdi.Yine de gülümsedim ; gözlerimin şişliği daha da çok belli olunca aynadaki görüntümden hızlıca kaçma isteği uyandı içimde..Kahverengi saçlarım yağlanmış ve tozdan kirlenip ağırlaşmıştı.Yaklaşık üç gündür odama ayak basmamıştım,hep başka yerlerdeydim.Banyomu da başka bir yerde yapamadığımdan şimdi tam bir pasaklı olarak geziniyordum etrafta.

Sonunda aynanın başından ayrılıp uzun koridoru geçmiş ve asansördeki "0" yazılı düğmeye basmıştım.Bu otelde genel olarak benim gibiler oluyordu.Dışarıdan biri görse belki şu anki halimden utanırdım ama burada rahattım.Çoğunluğun arasında tek kalma duygusunu hissetmek iğrenç bir şeydi.Bu yüzden hep burayı tercih ediyordum.Telefonumun titremesiyle çantamı açıp,büyük ekrana baktım. "1 yeni mesaj : "Seni kapıda bekliyorum." Kimden : Alper " yazıyordu.Alper bizim başımızdakilerden yalnızca bir tanesiydi.Bizim kızların dediğine göre benden hoşlanıyordu,ama bunu bana söyleyemiyordu.Evliydi.Ben de zaten Alper gibi birini hayatımda istemiyordum.İstediğim tek şey onun benden uzak durmasıydı.Zaten yeterince pisliğe batmışken,bir de onunla birlikte olup hayatımı bataklığa sürükleyemezdim.Ben hayatımda bir erkek istemiyordum.Zaten her gün başka bir erkekle beraberdim.Bu durum kalbimi o kadar incitiyordu ve insanların beni aşağılaması canımı o kadar çok yakıyordu ki ; beni vücudum için değil,sevdiği için arzulayan bir erkek bile hayal edemiyordum.İşte tam da bu yüzden kimseyi sevemedim şimdiye dek.Aşk,temiz bir duyguysa,ben bunu yaşayacak son kişiyimdir muhtemelen...

Otelin çıkışında Alper'in iri vücudunu görmüştüm.Işıklandırmalar gözünü kamaştırdığından elini gözlerine siper etmiş bir vaziyette bana bakıyordu.Hızlı adımlarla yanına vardım.Arabaya bindik ve hepimizin kaldığı villaya doğru yol aldık.Yol süresince Alper'in iğneleyici sözlerine ve meraklı sorularına aldırış etmemiş ve hepsini cevapsız bırakmıştım.Cidden o an Alper'le uğraşmak istemiyordum,biraz kafamı dinlemem gerekiyordu sadece.

Öğle saatlerinde villaya gelebilmiştik.Oflaya puflaya eve  arka bahçeden girmiş ve evin en az kullanılan kapısından salona varmıştım.Salonda 3-5 kız vardı,onlarla da pek konuşmuşluğum olmadığından hemen yukarıya çıkmıştım.O kızlar yeni gelenlerdendi.Bu düşünceyle beynim kısa bir süre üzüntü duygusunun seline kapılmıştım çünkü aklıma bu eve geldiğim ilk gün gelmişti.Evden kaçan o yaştaki bir kızın gelebileceği yer burası olmamalıydı.Keşke yetimhane veya başka bir yere sığınabilseydim diye düşünüyorum hala..Belki de bu pisliğe hiç bulaşmamayı denemeliydim ilk başta.Hemen her insana kanmamalıydım,işte bu hatayı yapmamalıydım.Zaten hatalarınızın en başını hep yanlış insanlara güvenmeniz çeker.Aslına bakarsanız artık doğru insanlara bile güvenemiyorsunuz.Herkes tamamen sahte ve sahtekar.

Odanın kapısını açarken duyduğum gıcırtıyla gözlerimi kısmıştım.Bu sesten nefret ediyordum ; içimi ürpertiyordu.

Aysel odanın en solundaki yatağa uzanmıştı ve elindeki dergiyi okumakla meşguldü.Kendisi benim oda arkadaşımdı anlaşılacağı üzere...Ve hayattaki en sevgi dolu insanlardan biriydi.Her daim yüzünde gülücüklerin eksik olmadığı,aşırı aşırısı tatlı bir insandı.O benden 1 ay önce başlamıştı bu işe.Hayatımın en zorlu günleri olan,buradaki ilk günlerimde o yardımcım olmuştu.Hakkını ödemem mümkün değildi.

Aysel'e gülümseyip direkt olarak banyoya geçtim ve uzun bir süre duş aldım.Rahatlamıştım ve kendimi hafiflemiş hissediyordum.İşte mutluluk buydu.Mutluluk en ufak şeylerde bile gizli olabiliyordu.Mesela keyif verici bir duş bile size dünyanın ne mutlu insanıymışsınız hissini verebilirdi.

Yatağa uzanır uzanmaz ,aklıma ofise gitmem gerektiği geldi ve aceleyle saate baktım.Evet,hazırlanmam için yalnızca on dakikam vardı.Öğlenleri de bir ofiste çalışıyordum.Üç gündür otelden çıkamamıştım ve bugün ofisteki patrondan yiyeceğim azarı düşünerek dudağımı ısırmıştım.

Çalıştığım ofisteki en üst kattaki büroya varınca büyük beyaz kapıyı tıklattım.Burası patronun odasıydı.Kapıyı aralarken içimden dualar ediyordum.

Ne yazık ki bir işe yaramamıştı .

Çünkü işten ATILMIŞTIM ! Hem de hep o söylemeyi hayal ettiğim "Siz beni kovamadınız zaten ! Ben istifa ettim tamam mı ? " cümlesini bile kuramadan atılmıştım...Şimdi bir de başıma yeni iş aramaları çıkmıştı.Hay ben böyle hayatın,hay ben böyle kaderin be !

Galiba hayat başkalarına ":D" diye bizeyse ":)" diye gülüyor........

Şuursuz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin