Katie, Seth gittiğinden beri onu düşünüyordu. Seth sanki ona içi mutluluk dolu koca bir balon vermiş ve ayaklarını yerden kesmişti. Henüz onu çok fazla tanımamasına rağmen ona karşı olan hislerini başka türlü nasıl anlatabilirdi bilmiyordu. Masadaki kahvesini içmek için dudaklarına götürdü. Kahvesi buz gibi olmuştu ne zamandan beri Seth'i düşünüyordu acaba? Aklına yeniden insanı içini ısıtan gülüşü ve çekik gözleri geldi. Katie, onu saatlerce hiç bıkmadan izleyebilirdi. Aklından geçenleri birisi duysa ona şapşal diyebilirdi, o normalde böyle birisi değildi. Kendine ne olduğunu o da bilmiyordu. O sırada kapının çalmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı. Gelen Jacob olmalıydı. Kapıyı açtığında kuzeninin mahcup şapşal suratıyla karşılaştı. Jacob, Katie daha ağzını açamadan konuşmaya başladı.
"Katie, cidden çok üzgünüm. Benim buraya gelmeden önce uğramam gereken bir yer vardı. Ve, eee zamanın nasıl geçtiğini inan hiç fark etmemişim. Ama şimdi hemencecik bütün işleri halledeceğim. Sadece ne yapmamı istediğini söyle yeter."
Jacob, lafını bitirip kuzenine yavru köpek bakışları attı. Tanrı aşkına, ne kadar denerse denesin kaslı iri yarı biri bu bakışları yaptığında hiçte yavru-köpekçik bakışı olmuyordu. Katie, karşısındaki tek kişilik komediye daha fazla dayanamadı ve kahkaha attı.
"Ahahahah! Jake seni şapşal! Aslına bakarsan işler çoktan halloldu bir arkadaşın bana yardım etti. Şanslısın, ona teşekkür etmelisin."
Jacob, kafa karışıklığı ve şaşkınlıkla sordu.
"Arkadaşım mı? Sana kim yardım etti?"
"Seth Clearwater. Sorduğumda arkadaşın olduğunu söyledi. Annesi bana yemek yollamıştı, boş vakti olduğu için bana yardımcı oldu gerçekten çok kibar biriydi."
Jacob kocaman sırıttı.
"Ah, Seth, o muhtemelen La Push'taki en kibar erkektir. Bunun için kesinlikle teşekkür edeceğim. Bu arada Katie onu sevmişe benziyorsun."
Katie ufak bir sessizliğin ardından yanıtladı.
"Evet ondan hoşlandım, Seth iyi biri. Bu arada Jacob bugünkü işin hakkında... Acaba kız arkadaşının yanına gitmiş olabilir misin?"
Jacob'ın gözleri büyüdü. Acaba Seth ona söylemiş miydi? Hayır, Seth boşboğazlı değildi.
"Bunu da nereden çıkardın kedicik?"
"Dün akşam Rachel biraz bahsetti. Ayrıntıları sana sormamı söyledi. Bende şimdi öyle yapıyorum."
Jacob kafasını kaşıdı, Katie'ye bütün kurt olayını anlatmadan Renesmee ile olan ilişkisini nasıl anlatacağını düşündü. Babası henüz ona bunları anlatmamıştı. Belki de bu akşam bütün bunları anlatsalar iyi olacaktı.
"Bu akşam yemekten sonra sana anlatmak istediğim bir şeyler var Katie, o zamana kadar bekler misin?"
Katie, kuzenine anlayışla baktı.
"Tabii, neden olmasın. Ne zaman anlatmak istersen Jake."
"O zaman akşam yemekte görüşürüz. Şimdi gidip halletmem gereken bir kaç işim var."
Jacob, kuzeninin yanağına bir öpücük kondurup evden ayrıldı. Açıkçası bu akşam anlatacaklarına Katie'nin ne tepki vereceğini çok merak ediyordu. Ayrıca babasının Katie'nin özel biri olabileceğini söylemesi de kafasını kurcalıyordu. Sürüden bu gece bir yerde toplanmalarını isteyecekti, eğer işler iyi giderse Katie'ye gerçekleri açıkladıktan sonra onlarla tanıştırmak istiyordu.
○○○
Akşam yemeğinden sonra Katie, amcası, Jacob ve Rachel birlikte oturmuşlardı. Katie anlatacaklarının ne olduğunu gerçekten merak ediyordu. Amcasının suratına gerginliği yansımıştı. Billy, nazik bir ses tonuyla söze girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucu (Seth Clearwater)
FanfictionJacob'un L.A 'da yaşayan kuzeni Katie Black La Push'a geri taşınır, ailesi hakkında öğreneceği yeni şeyler ve Seth'in onu görür görmez mühürlenmesi karmaşık olayları daha da karmaşıklaştıracaktır.