Bölüm 11 - Öngörüler

577 47 22
                                    

Katie ani bir hamleyle yattığı yerden fırladı ve Seth'e sımsıkı sarıldı. Seth durumun şaşkınlığıyla genç kız ile beraber dizlerinin üstüne çöktü. Katie hıçkırarak ağlamaya başladı. Odadaki herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Katie bu olanları artık kaldıramıyordu hepsi buydu...

Jacob, kuzenine doğru yaklaştı bu kadar üzgün olmasının sebebini anlayamıyordu. Ona doğru eğilmek üzereyken Cam onu durdurdu.

"Onu biraz kendi haline bırak Jake... Buna gerçekten ihtiyacı var inan bana."

Seth, bir süre sonra hala ağlamakta olan Katie'yi yavaşça kucakladı ve kanepeye götürdü. Parmağıyla yanaklarına doğru akan göz yaşlarını sildi.

"Heyy, geçti artık Katie. Yemin ederim kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim."

Katie başını kaldırıp Seth'e baktı, onu kaybetmekten çok korkuyordu. Gerçekleri söylemekten çok korkuyordu. Etrafında sessizce onları izleyen amcasına ve kuzenlerine baktı. Cam ona anlayışlı bakışlar sunuyordu.

"Bir daha asla kendini bu denli tehlikeye atmana izin vermeyeceğim Seth. Asla beni anladın mı?"

Seth karşısında ağlamayı kesmiş, kırmızı gözlerle ona emirler yağdıran kıza baktı. O güçlü bir kızdı ve çok güzeldi. Seth onunla birlikte olmak istiyordu hemde çok. Katie ne derse desin o Katie'den kolay kolay vazgeçmeyecekti.

"Evet anladım. Bu arada sen... o vampiri nasıl yendin? Bunu hala çözebilmiş değilim."

Katie bakışlarını yere eğdi. Seth'in elini tuttu.

"Bunu şimdi açıklayamam ama söz veriyorum anlatacağım."

Seth genç kızın ona dokunuşuyla nabzının hızlandığını hissetti. Katie, Jacob'a döndü.

"Yarın sürüleri bir araya topla sizlerle konuşmam gereken önemli şeyler var. Herkesin orada olması gerek."

Jake, şüpheyle genç kızı süzdü. Onlara ne söyleyecekti ki. Gitmek istediğini mi? Kendini bu kadar zorlamasına gerek yoktu, Katie onlar gibi değildi bunun farkındaydı.

"Nasıl istersen kedicik."

Katie, Seth'in elini bıraktı.

"Bugün artık dinlenmeliyiz, iyi görünmüyorsun Seth. Gidip biraz uyu, yarın uzun bir gün olacak."

Seth hafif bir tebessüm etti.

"Kendine gelir gelmez aynaya bakmadığın iyi oldu. Yoksa iyi halde olanın ben olduğumu bilirdin. Seni buraya getirdiğimizde iyi olup olmadığını bilemediğim de aklımı kaçıracaktım. Carlise'in dediğine göre ciddi bir şeyin yokmuş. Çok şükür sadece kaburgaların ezilmiş ve başında ufak bir yarık varmış. Dinlenmesi gereken sensin."

Katie, genç adamın sözleriyle kızardığını hissetti. Ne diyeceğini bilemediği sırada neyse ki Cam abisi araya girdi.

"O zaman ben Katie'yi eve götürüyorum. Jake yarın onu almaya gelirsin. Seth her şey için sana çok minnetarım, onu koruduğun içinde. Gidip biraz dinlen annen ve Leah senin için çok endişelendiler."

Seth başını salladı. Cam, Katie'yi kucaklayıp evine doğru yol aldı.
Eve girdiklerinde Katie'yi yavaşça yatağına yatırdı ve kuzeninin saçlarını okşadı.

"Onlara yarın her şeyi anlatacak mısın kedicik?"

Katie derin bir iç çekti.

"Evet... anlatacağım. Tek başıma çok güçsüzüm ve ben ne olursa olsun onları ve Seth'i korumak istiyorum. Onların bana yardım edebileceklerini söyledin."

Cameron anlayışla kuzenine baktı.

"Doğru olan bu, birlikte bir yol bulabileceğinizi biliyorum. Sana inanıyorum Katie, onları koruyacağını biliyorum."

Katie abisine sarıldı.

"Teşekkürler Cameron, bana inandığın için."

"Hadi biraz uyu kedicik yarın büyük gün."

°°°

Katie, rüzgarın nazikçe yüzünü okşamasıyla kafasını arkaya çevirdi. Ağaçların arkasında tarif edemediği fakat onu huzursuz eden bir şey var. Rüzgarın sesi dışında ormandan çıt çıkmıyordu. Göremese bile sanki birinin onu izlediğine yemin edebilirdi.
Geçen seferde burada olduğunu hatırlıyordu.  Katie ne olduğunu anlayabilmek için daha yakınlaştı. Birinin ağladığını duyabiliyordu ağaçların olmadığı açıklık alana doğru yürüdü. Yere çökmüş genç bir kızın ağladığını gördü. Onu sakinleştirmek için omzuna dokundu. Genç kız ona doğru döndü ve Katie o kızın Reneesme olduğunu gördü.  Birden bütün ortam değişti. Karanlık bir yerdeydi. Bir mağara ya da mahzen gibi bir yer. Nem ve küf kokusunu alabiliyordu. Etrafı başkasının gözlerinden görüyordu. Reneesme mi belki? Neredeyse 1.90 boylarında uzun boylu siyah saçlı ve siyah kıyafetler içinde olan bir adam gördü.  Adamın güçlü ellerinin boğazını sıktığını hissedebiliyordu, kulağına doğru eğilip soyumuz seninle birlikte herkesten güçlü olacak diye fısıldadığını duydu.
Korkudan ve öfkeden titrediğini hissedebiliyordu.

Ve o anda bütün her şey yok oldu, Katie birden bire kendini Seth'in yanında buldu. Onu uyurken izliyordu, yüzü uyurken çok huzurluydu. Katie, genç adamın saçlarını okşadı. Eğer bu bir rüyaysa burada sonsuza dek kalabilirdi. Ama ne yazık ki dilediği gibi olmadı, genç kız yakından gelen tiz bir çığlıkla sıçradı, her şey tersyüz olmuş gibiydi. Az önce huzurla uyuyan Seth şimdi kanlar içindeydi. Katie, onu uyandırmak için çabaladı.

"Hadi uyan, Seth uyan lütfen!"

Katie ısrarla denemeye devam etti. Gözyaşları içinde Seth'in adını haykırdı.

"SETH!"

°°°

Katie nefes nefese kabustan uyandı. Bağırmış olmalıydı ki saniyeler sonra Cam abisi odaya girdi. Telaşı gözlerinden okunuyordu.

"Tanrı aşkına Katie, sen iyi misin?"

Genç kızın kalbi resmen kulaklarında atıyordu.

"B-ben bilmiyorum... Cam bu çok fazla..."

Abisi aralarındaki mesafeyi aşıp ona sarıldı.

"Biliyorum... Geçti artık sadece kabustu bir yolunu bulacağız."

Katie, abisine daha sıkı sarıldı.

"Reneesme... Ah, tanrım onu kurtarmamın bir yolu olmalı. Seth'i ve diğerlerini korumamın bir yolu olmalı."

Cameron, kuzeninin saçlarını okşadı.

"Sakinleş lütfen. Bu arada Reneesme mi dedin? O Jacob'ın mühürlüsü değil miydi?"

Katie'nin yüzü sert bir ifadeye büründü "Sanırım bu kurtların peşinde oldukları kişi o... Onun gücünü istiyorlar, bunları bir an önce diğerlerine hatta Cullenlara anlatmalıyım Cam."

"Evet durum oldukça mühim görünüyor, ama önce kahvaltı yapmalısın gücünün yerinde olmasına ihtiyacın var. Hadi kedicik, Jacob gelene kadar hala vaktimiz var."

Katie usulca kafasını sallayarak abisini takip etti. Öğleden sonrasının bundan daha yorucu geçeceği konusunda şüphesi yoktu.

Selamlar, sevgili okuyucularım tembel yazarınız geri döndü. Hikayeyi nasıl ilerleteceğim konusunda tam karar veremiyor olsam da yazmaya yeniden başlamış olmak beni mutlu ediyor. Uzun aradan sonra gelen bölümü umarım beğenirsiniz, yorumlarınızı bekliyorum.

Koruyucu (Seth Clearwater)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin