Katie, acı çeken tarafın yalnızca kendi olduğunu şimdi anlıyordu...
Genç kız bunu göreceğini hiç tahmin etmemişti. Olduğu yerde ayakta başkalarının onu fark edeceği kadar uzun durmuştu.
Aniden Seth'in onu görüp şaşırmasıyla kendine geldi. Seth, kendine yakın olan kızı uzaklaştırdı ve Katie'ye doğru yürümeye başladı. Genç kız, Seth ile konuşmak istememesine rağmen öylece durdu. Seth ona yaklaşırken endişeli olduğu her halinden belliydi.
"Katie, bak açıklayabilirim o kız sadece arkadaşım. Benden hoşlanıyormuş, beni öpmeye kalktı ve onu reddettim. Olanlar gerçekten sadece bundan ibaret inan bana."
Katie ne diyeceğini bilemiyordu diğerlerinin onları izlediğinin farkındaydı. Bu onu daha da tedirgin ediyordu. Seth'e onunla arkadaş bile olamayacağını söyleyen odu. Yani şuan gerçekten isteyerek bir kızı öpüyor olsaydı Seth'e yine kızamazdı. Yine de Seth'in anlattıkları içini rahatlatmıştı. Endişe içinde konuşmasını bekleyen gence baktı.
"Seth, biraz konuşabilir miyiz? Tabii daha sakin bir yerde."
Seth başını salladı ve ormana doğru yönelen genç kızı takip etti, ormanın ilerisinde yaprak açıklıklarından ay ışığı süzülen bir ağacın dibine oturdular. Katie derin bir nefes aldı hala ne diyeceğini tam olarak bilemiyordu.
"Bak Seth... ben bugün için özür dilerim gündüz biraz sert çıkıştım. Sen gerçekten çok iyi birisin, ama ben hislerine karşılık verebileceğimi sanmıyorum. Her ne kadar bana mühürlenmiş olsan da üzgünüm ben senin için doğru kişi değilim. Başka biriyle... beraber olmak senin için daha iyi olacaktır."
Katie'nin sözleri kendi canını yakıyordu, kahretsin eğer ona bir şey olmayacağını bilse Seth ile beraber olmak için nelerden vazgeçmezdi ki?
"Bunu bilemezsin! Benim için doğru kişi olup olmadığı bilemezsin. Beni sevmek zorunda değilsin ama aramızdaki bu şey bu arkadaşlık gerçekti ve doğruydu bunu sende biliyorsun. Neden bu kadar tuhaf davrandığını anlamıyorum. Katie, hiç kimse ama hiç kimse benim kalbimde senin yerini tutamaz bunu bil."
Seth, genç kızın elini kendi kalbinin üzerine koydu.
Genç kız, onun kalp atışlarını, teninden yayılan sıcaklığı hissedebiliyordu. Katie, Seth'in gözlerine baktığında her şeyi söylemek istedi ona bakmak bile iradesini yerle bir ediyordu. Bu olmamalıydı, onu koruyacağına dair kendine söz vermişti. Hızla genç adamın yanından ayrılıp ormanın derinliklerine doğru koşmaya başladı. Seth hemen peşine takıldı.
"Bekle Katie, Tanrı aşkına nereye gidiyorsun?!"
"Bunu aklından çıkar Seth! Sen ve ben diye bir şey asla olmayacak! Bana mühürlenmiş olman benim suçum değil, ben bunu hiç istemedim anladın mı?!"
Seth aniden genç kızı kolundan tutup kendine çevirdi. Katie, gözlerinde öfkeyi ve kırgınlığı görebiliyordu. Onu bu sefer çok incitmişti, pişmanlık dalgası bütün bedenini sardı. bunu telefi etmek istiyordu.
"Seth ben öyle-"
Seth parmağını Katie'nin dudaklarına değdirdi.
"Katie vampir kokusu alıyorum..." Katie, genç adamın ciddileşen yüzüne baktı.
"Cullenlar olamaz mı? Ormanda epey bir yürüdük." Genç adam başını salladı.
"Onların kokusunu tanırım bunlar farklı, Jared ve diğerlerinin bahsettiği yeni doğanlar olabilirler."
"Yeni doğan mı? O da ne?
"Yeni yaratılmış vampirler oldukça güçlü ve kana susamış oluyorlar. Yakınlardalar hareketlerini duyabiliyorum. Sanırım 2- hayır 3 kişiler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucu (Seth Clearwater)
FanficJacob'un L.A 'da yaşayan kuzeni Katie Black La Push'a geri taşınır, ailesi hakkında öğreneceği yeni şeyler ve Seth'in onu görür görmez mühürlenmesi karmaşık olayları daha da karmaşıklaştıracaktır.