2

439 20 1
                                    

      Uyandigimda karavan gibi bir yerdeydim. Kucuk pencerenin perdesini actim. Dışarıda hava kararmaya baslamisti. Kac saattir buradaydim acaba? Dogruldum ve kapıyı açıp disari ciktim. Etrafta kimseyi bulamayınca bir taşın üstüne oturdum.

      Bugün başıma gelen her şeyi dusunmeye başladım. Evet, annemi kaybetmistim evet birisi beni -kısmen- kacirmisti, bu kisi beni bir karavana getirmisti ve simdi burada yalnizdim. Bir gunde cok sey yasamistim. Guclu bir kız oldugumu düşünürdüm hep ama simdi boyle hissetmiyordum. Aksine cok korumasiz hissediyordum. Gözümden gelen yasi sildim ve basimi kaldirdim.

      Onu gordugume sevinmis miydim, bilmiyorum. Ama zorla tebessum ettim. Ondan yanima oturmasini ister gibi kenara cekilip ona yer verdim. Ona sormak istedigim cok sey vardi ama nasil baslarim bilmiyordum. Farkında olmadan ağzımdan su kelimeler cikti.

"Kimsin?"

Derin bir nefes aldi ve konusmaya basladi.

"Adım Joseph. Avcıyım. Yani oyleydim, dunyada var olan her sey yok olmadan once tabii. Ogrendigim her seyi bana babam öğretti. Ama o yillar once bir yolculuga cikti ve sonra kimse ondan haber alamadi. Baban eskiden benden avladigim hayvanlari satın alırdı. En zor zamanlarimda baban bana yardim etti. Onu kendi babam gibi sevdim. Oldurulmeden bir onceki sabah yine bana ugradi. Daha once hic ailesinden bahsetmemisti. Ama o sabah beni seni korumam ve sahip cikmam icin gorevlendirdi. Yillarca senin izini surdum. Hakkinda her şeyi ogrendim. Bak Megan bunu anlaman en basta çok zor olabilir ama yani nasil soylenir bilemiyorum sadece bana guvenmeni istiyorum. Sana zarar verecek hicbir sey yapmayacagim. Sadece sen olgunlasana ve kendi basini caresine bakacak yasa gelene kadar seni koruyacagim"

    O bunlari anlatirken ellerimi avucuna almisti ve gozlerime bakiyordu. Hicbir sey soylemeye cesaret edemedim. Dakikalarda oyle kaldik. Yasadigim şeylerin sokunu atlatmaya calisiyordum.

      Hava iyice kararmisti. Birden ayaga kalkti ve beni de kaldirdi. Yemek yiyecegimizi soyledi. Karavanin kapisini acti ve iceri girdik.  Karavanin ici disaridan gorundugunden daha buyuktu. Bir masanin uzerinde avladigi kuslardan biri vardi. Kizartmisti ve yaninda biraz salata vardi. Bulundugumuz koşulları goz onune getirince guzel bile sayilabilirdi. Cok actim ama icimden yemek yemek gelmiyordu. Masaya oturduk ve bana servis yapti.

     Daha once farketmedigim kadar guzel bir yuzu vardi. Ince yuz hatlari ve kahverengi gozleri cok guzeldi. Gulumseyince ortaya cikan gamzeleri vardi. O coktan yemegine baslamisti ama ben tek lokma bile yememistim. Istemeye istemeye tabagimdan bir catal aldim. Aslinda hayatimda yedigim en guzel yemek falandı. O tum tabagini bitirmisken ben sadece birkac lokma almistim.                        

     Yemekten sonra o bulasiklari yikarken ben de onunla oturul konusma firsati bulmustum. Aklımda pek cok soru vardi ama hangisinden baslanmasi gerektigine karar veremiyordum. En sonunda agzimdan su kelimeler dokuldu :

     "Teşekkür ederim"

   Biraz sasirmis gibi duruyordu. Yani ayni soru kime gelse sasirirdi. Birkaç saniye sonra cevap verdi.

        "Neden bana tesekkur ediyorsun? Bu zaten benim gorevim. Babana seni koruyacagima dair soz vermistim"

         Aslinda hakliydi ama dun beni

o kalabaliktan kurtarmasaydi suan hayatta olamazdim. Tipki ordaki insanlar gibi.

          Ayaga kalktim ve tabaklari yerlestirmesi icin ona yardım ettim. Bir seyler hakkinda konusmak istiyordum ama aklima hicbir sey gelmiyordu.

           Sonunda isleri bitmisti. Beraber disari ciktik. Omzuma bir sal verdi ve ikimiz icin de birer sandalye cikardi. Elleri cenesindeydi ve dusunceli gorunuyordu. Kısa bir süre hicbir sey konusmadik. Konusacak hiçbir şey bulamayinca uyumaya karar verdik. Birbirimize iyi geceler dileyip odalarimiza gectik. Yataga kendimi attigim anda uyudum ve tum gece deliksiz bir uyku cektim. Uzun zamandır boyle rahat uyumamistim. Belkide burda ciglik ve bomba seslerinin olmamasindandir.

KORKUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin