*** HATIRLATMA***
Korkuyordum. Kim olsa korkmaz mıydı? Kızlar eve geldi. Beni "hayalet görmüş" gibi görünce söylemem için baskı yaptılar. Ama söylemedim. Yarın okula mecbur gidecektim. Hocadan yerimi değiştirmesini isteyecektim. Zaten yanımda bir öküz oturuyordu. Her ders bir eşyamı çalıp kaçıyordu. Akşama doğru Emir aradı. Yarın ona her şeyi anlatma kararı aldım. Telefonda olmazdı. Şimdi fark ettim de, alfabede;
O'dan sonraÖ
K'den sonraL
U'den sonraÜ
L'den sonraMYani Okuldan sonra Ölüm...
***
Bugün Emir'e her şeyi anlatacağımı söylemiştim fakat anlatmadım. Bunun yerine kızlara anlatmaya karar verdim. Kızlar zaten benim hakkımda endişeleniyorlardı. En iyisi buydu. Hakediyorlardı. Teneffüste onları buldum. Onları bir köşeye çektim ve onlara her şeyi anlattım. (Yazmaya üşendim smxnkxnxncnxgdxy).
Kızlar ağızları açık bana bakıyorlardı. Zil çalınca ayrıldık ve ben tam yerime geçecekken biri kolumu sertçe kavradı. Beni göz açıp kapayıncaya kadar bahçeye çıkardı ve çalılıklara itti. Canım çok yanmıştı. Dikenlerin oluşturduğu çiziklerden kafamı kaldırmadan konuştum;
-Ne istiyorsun?
-Başkalarına söyleme demiştim. Değil mi?
-Onlar benim ailem gibiler. Onlara söylemek zorundaydım.
-Şimdilik birkaç çizikle kurtulmuş olabilirsin. Ama bir dahaki sefere emin ol, çok acıyacak.En sonunda başımı kaldırıp James'e baktım. Neden bu kadar kötü davranıyor? Benimle bir sorunu mu var? Hoş biriydi, ama sadece görünüş olarak. Gitmeye başladığında seslendim;
"Benimle aranda ne sorun var bilmiyorum ama bunu öğreneceğim. Gerekirse... Hayatım pahasına."***
Sabah alarmın çığlıkları yerine Hilal'in çığlıklarıyla uyandım. Ah, ne kadar da güzel😍(!). Ne olduğunu sorduğumda bana yüzündeki miniminiminiminiminnacık olan sivilceyi gösterdi. Ben de beni güzellik uykumdan uyandırdığı için ona tekme tokat daldım ve yaklaşık 18 kadar saç teli elimde kaldı. Ohh canıma deysiğn. Bir anda nereden çıktığını bilmediğim ıslak havluya takıldım ve yanımda duran şifonyerin üstündeki parfüm kutusunu devirdim. Oda mükellem(!) kokmaya başlarken odaya yeni uyandığı belli olan Yeşim girdi. Parfüme bastı ve ayağı kaydı onun da ayağı kayınca o da Hilal'in tişörtüne tutundu ama Hilal de dolabın kapağına tutunuyordu yani iki öküz ve bir dolap kapağı üstüme düştü. Tam kalkarken de Hilal'in oyuncak ayısına takıldım ve kapıyla ilişkiye girdim. Evet doğru okudunuz. Yeri aldatıp kapıyla ilişkiye girdim. Ne güzel(!), di mi ya?!
(9. -yani son- ders)
Tam bugün daha fazla aksilik olmaz artık derken biri bana çelme taktı ve James'in üzerine düştüm. Sonra da o belini sıraya çarptı ve sıranın bir bacağı kırıldı. Bacak kırılınca kıymık parçaları elime battı. James de beni bir köşeye çekti ve beni salakça şeylerle tehdit etti. Ama bizim sınıfın malları hemen "ooOOooOOooOOoo"lamaya başladılar. Yeşim "Sanırım bitti" dedi fakat canım biricik tatlı yavşak gerizekalı mal aptal şımarık kuzenciğim şom ağızlı olduğu için bittiyse de daha çok şanssızlık geldi başımıza. (2. kat camından "uçma" vb. Evet yine doğru okudunuz "uçtum")
Eve geldiğimizde birinin kasten yaptığını düşünmeye başlamıştım ki
"YETER ARTIĞK" diye bağıran Yeşim'in yanına gittim ve ne olduğunu sordum. "SAÇ DÜZLEŞTİRİCİM VEFAĞT ETTİĞ!" Allah rahmet eylesin yani ne diyim ben şimdi 😅😅? Bugünün bitmesine 6 saat 27 dakika 14 saniye kalmıştı
13,12,11,10...
Artık o kadar sıkılmıştık ki Erik dalı açıp halay çekmeye başlamıştık. Ah, saniyeler hiç bu kadar yavaş geçmemişti😣!***
Sadece 1 saat 9 dakika 2 saniye kaldı günün bitmesine. Hareket etmeye korkuyoruz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Az önce bugün başladığım 2. kitabı bitirdim. Tam 3.'süne başlayacakken sokak kapısından gelen gıcırtı sesiyle ayağa fırladım ama fırladığım gibi yeri boyladım. Yeşim beni ayağa kaldırdı ve birlikte kapıya bakmak için ayaklandık. Hilal Hanım çoktan kendini uykunun kollarına teslim etmişti. Yeşim ise neredeyse uyumak üzereydi. Yeşim'e ağzımı oynatarak "Sen otur, ben bakarım" dedim. Yeşim de uykulu bir şekilde kafasını salladı ve yatağa baktı. Yatıp yatmamak arasında gidip geliyordu ki kendini bıraktı ve başı yavaşça yatağa düştü. Anlaşılan yalnız kalmıştım. Korkmuştum ama duygularımı küçüklüğümden beri saklardım. Sadece yalnız kaldığımda açardım kendimi dünyaya. Tek dinleyen duvarlar olurdu. Tek güvendiğim yastığım olurdu, başımı dayardım ona. Kucağına yatardım yatağımın. Tabi, bana ilgi göstermeyen bir annem, belki de varlığımı unutan bir babam olunca doğaldı bunlar. Her akşam ağlardım tavana bakarak. Odamdaki eşyalar beni benden iyi tanıyordu. Bir anda aklıma kapının gıcırdaması geldi ve yavaşça kapıya doğru ilerlemeye çalıştım. Ama yerde nereden geldiğini bilmediğim bir ıslak mendil vardı ve ben onu görmedim. Bence sonuç çok tahmin edilebilir😂! Tabi ki de üstüne basıp düşmedim(!) Ben de içimden kendi kendime "gidemiyorsam bakayım" dedim ve kapıya baktım. Aslında... Bekliyordum ama beklemiyordum. Daha doğrusu beklemiyordum ama bekliyordum. Beklemeyip bekliyordum. Bekleyip beklemiyordum. O şeysiden işteeee!
*************
Bölüm sonuu!
Bir sonraki bölümün daha hızlı gelmesi için (özellikle satır aralarında) yorum yazmayı ve oy vermeyi unutmayın♡
Kimin geleceğini tahmin etmişsinizdir belki ama o olduğundan emin olmayın!
♡
♡728 kelime♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Bir Ben (ASKIDA😞)
Novela JuvenilBabası onu daha o 7 yaşındayken terk etmiş, annesi ise bir kazada ölmüş. Henüz 16 yaşındayken hayatın tüm zorluklarıyla tek başına mücadele etmeye çalışıyor. Onu seven insanlar, kimi zaman onu yarı yolda bırakacak. Acaba bu hikaye de diğer çoğu hika...