Sera hayatındaki olumsuzluklara rağmen her zaman mutlu bir kız olmuştu.
Henüz 8 yaşındaydı ve çok şirindi.Ama ne yazıkki annesi ve babası onun arkadaşlarını göremiyorlardı.
Annesi ve babası onun olmayan şeyleri gördüğünü biliyor olmalıydı ki onu okula göndermeyi istemiyor ona evde ders veriyorlardı.Ders veren hocaları eve geldiğinde her zaman huzursuz olurlar ders bitince apar topar evden çıkmaya çalışırlardı.Seraya bir gün arkadaşlarının gerçek olmadığını onların hayal gücü olduğunu söylediler.
Sera bu açıklama karşısında yıkılmıştı.
Küçük kafası her daim evde olan arkadaşlarını görmemek için çırpınıyor.
Ama hayalleri günden güne daha da kötüleşiyorlardı ve artık konuşmaya bile başlamışlardı.
Sera çoğu zamanlarda Sera dışarıda gerçek arkadaşlarıyla oynayan çocukları izlemeyi ve mutlu olmayı kendine görev edindi.
Yine bir sabah hayalleri ona bağırırken o dışarı bakıyordu.
Oyun oynayan çocuklar onu fark ettiğinde o bütün sevimliliğile el salladı.
O onlardan da aynı karşılığı beklerken onlar sadece rahatsız olmuş gibi hızla oradan uzaklaşıyorlardı.1 gün ailesi onu bir tatile çıkarmaya karar verdiler .
Akşam üstü yola çıktılar ve sera çok heyecanlanmıştı.
Küçük Sera bütün yol boyunca en sevdiği şeyi yaptı yıldızları izledi.
Ama yanındaki arkadaşları ona bağırıyordu.
Birden annesi arkadına dönüp
"Susun,sessiz olun biraz!"
Diye bağrınca Sera neler olduğunu anlamıştı.
Ailesi ona yalan söylemişlerdi .
Arkadaşları ona hala bağırırken ilk kez onlara hak verdi.
"BİZ GERÇEĞİZ"
"BÜTÜN YALANCILARI ÖLDÜR"
"ÖLDÜR ONLARI"
birden araba durdu ve annesi sinirli bir şekilde dışarı çıktı.Ve yokuştan aşağı bakmaya başladı. Annesi bunu çoğu zaman sakinleşmek için yapardı. Ne zaman üzülse ya da sinirlense yüksek bir yerin kenarına oturur ayaklarını aşağı sallandırırdı.
O sırada Babası da ona kızgın bir bakış atarak annesinin yanına gitti şimdi ikisi de birbirine sarılmış ağlıyorlardı.
Buna daha da sinirlenen Sera arkalarından koşarak onlara yaklaştı.
O sırada arkadaşları ona bağırıyorlardı
"İT ONLARI !!"
"SENİ KANDIRDILAR"
Sera onlara kafasını salladı birden annesi ve babası ona döndü ve bir ağızdan
"DUR!"
Diye bağırdılar.
Ama küçük seranın gözü dönmüştü ve onları aşağı itmek için gözünü kapattı ve koşup onlara çarptı.Annesi ve babası ile aşağı düşerken son anda uçurumun kenarındaki bir taşı yakaladı.
Ve yeniden yukarı tırmandı.Aşağıda yatan annesine ve babasına baktı.Sera 'nın siniri geçince arkadaşlarına döndü
Arkadaşları ona döndü ve sırıttılar.
Sera gözü dönmüş bir şekilde onlara da saldırdı.
Taşlarla kafalarına vurduğu arkadaşları kıpırdamıyor ve gülümsüyorlardı.Sera gerçeği anlayınca hayali arkadaşları da gülmeye başladılar.
Gözlerinden yaşlar akan Sera' nın ağzından tek bir kelime çıktı.
"Geliyorum anne , baba "Polis gelince sadece yerdeki kanlı taşları ve kapıları açık bir araba buldu.
Biraz ileride de kafası yarılmış küçük bir kız.