"Herkes öldürür sevdiğini."

10 0 0
                                    

7 yıl önce...

"Şimdi dinle, bu sözlerim benden duyacağın son kelimeler olacak. Gençsin, güzelsin. Safsın..."

İnce parmakları genç kızın saçları arasında dolanırken, ruhunu okşamıştı bu dokunuşla.

Bu dokunuş bir ilkin sonuydu.

Kalbine yerleşen binlerce bombanın çekilen pimiydi.

Bu dokunuş, paslanmış bir bıçağın bıraktığı etkisi geçmeyen kara lekeydi.

"Ben seni sevemem, küçük kız."

Genç kızın dudaklarına acı bir tebessüm yerleşti. Adam, kızın kıvrılan dudaklarına dokundu parmaklarıyla. Adamın hissettikleri doğru değildi. Olmamalıydı. Kendisine yaklaşanların paramparça olacağını biliyordu. Bu kızın ona hissettikleri, ufak bir hayranlıktan fazlası değildi.

Genç kız bilmiyordu adamın zihnindekileri. Sevmiyor sanıyordu. Kendisini oynattığını düşünüyordu.

"Yalnızdım, eğlenmek istedim."

Bilmiyordu adam. Bundan sonra o küçük kızın başına gelen hiçbir şeyi bilmiyordu. Bilemezdi.

Herkes öldürürdü sevdiğini. Ama herkes öldürdü diye ölmezdi.

Bugün...

"Hemen anlat, Muro. Zamanımı çalıyorsun."

Karşısında omuzları dikleşen yardımcısını uzun zaman sonra ilk kez bu halde gördü. Gergindi adam, korkuyordu.

"Aras abi... Fırtına'yı dağıtmışlar."

Aras'ın yumruğu istemsizce sıkılmıştı. Fırtına... Yıllarının birikimiydi, orası. Bir harabeyi cennete çevirmişti. Fırtına; Aras'ın çocukluğuydu.

"Kim?"

Sakin ses tonu Muro'yu daha da korkutuyordu. Bu, gerçek fırtına öncesi sessizlikti.

"Bi-bilmiyoruz abi."

Kavisli kaşlarının altındaki karanlık gözlerini çevirdi Aras.

"Öğreneceksin. Ve başını ayaklarımın altına göndereceksin. Öğreneceksin abisi, öğreneceksin."

Muro, yutkunamadığını hissetti. Kalbi çarpmaya başlamıştı. İşinde çok iyiydi. Yıllardır Aras'ın yanındaydı. Ama hissettiği korku ilk günki kadardı. Biliyordu, Aras acımasızdı. Onun için kim olduğun, hiçbir şey ifade etmiyordu.

Sessizce çıktı loş odadan. Aras yalnız kalmıştı. Tahta masanın çekmecesini açtı. Eline gelen kutu onu şaşırtmamıştı. Varlığını yıllardır hissettiği kutuya baktı. Üzerindeki tarihe baktı.

07.05.2011

Hayatındaki bütün günahları ikiye katlayan geceyi hatırladı. Titreyen elini minik kutunun kapağına götürdü. Hafifçe araladığı kutunun içinde parlayan kolye, kalbini ilk günki gibi sızlatmıştı.

Aras'ın en büyük günahı avuçlarının arasındaydı.

Aras'ın cehennemi yanındaydı.

Her gün bu kutuya bakıyordu. Her gün kendi cehenneminde, kendi vicdanına ceza veriyordu. Genç bir kızın hayatını nasıl aldığını görüyordu.

Kolyede parlayan isme baktı. Unutmamıştı. Sesini, kokusunu, gülüşünü. Gözyaşlarını. Parmaklarında hissetti o geceki gözyaşlarını.

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin