5. Bölüm

6.7K 464 505
                                    

"Jungkook uyan artık. İlla öperek mi uyandırayım. Benim işime gelir. Beyaz boynun gel beni sömür diye yalvarıyor zaten. "

"Kirli düşüncelerini ben ve bebeğimizden uzak tut. "

Gözlerimi açmadan yorganı kafama kadar çektim. Jimin'in kahkahası kulağıma dolduğunda istemsizce gülümsedim.

"Bebeğimiz daha nelere şahit olacak bir bilsen. "

"Bu çocuk sana benzerse yandık. "

Jimin yorganı üzerimden çektiğinde kaşlarımı çattım. Gözlerimi açmamakta kararlıydım. Gece sık sık midem bulandığı için uyuyamamıştım.

Uykuya daldığım zaman midem bulandığı için bir saat bile uyuyamamıştım. Bu yüzden sinirden ağlayıp Jimin'i de uyutmamıştım.

Buna rağmen bana kızmamış bebeğimizle sabaha kadar konuşmuştu. O anki görüntü ile tekrar ağlamaya başlamıştım ve bu sefer beni sakinleştirmekle uğraşmıştı.

Jimin tekrar kolumu dürttüğünde pes edip gözlerimi açtım. Gözleri uykusuzluktan baygın bakıyordu ama enerjisi yerindeydi.

"Azıcık uyumama izin ver"

"Olmaz Jungkook. Kalk hadi. Gece sen ne kadar uyuduysan bende o kadar uyudum. "

"Sorun da o ya! İkimizinde uykusu var. Uyusak ya? "

Masum masum baksam da başını sağa sola sallayıp yataktan kalktı. Sinirle nefes alıp bende kalktım. Ne kadar yalvarırsam yalvarayım beni uyutmayacaktı.

Banyoda elimi yüzümü defalarca yıkadım. Banyodan çıktığımda Jimin de kıyafet odasından çıktı. Gördüğüm manzara dudaklarımı ısırmama neden olmuştu.

Gri siyah karışımı takım elbisesiyle oldukça çekici görünüyordu. Çekmecesini açıp küpelerini ve yüzüklerini taktı. Parfümünü de üzerine boşaltıp aynanın karşısına geçti.

Gri saçlarını özenle düzeltirken nefesimi tutmuş her hareketini inceliyordum. Gözümde Tanrı gibi görünmesi normal miydi?

"Daha yakından incelemek ister misin güzelim? "

Jimin aynanın karşısından ayrılıp dibime geldiğinde gözlerimi kırpıştırdım. Jimin'in bakışları gözlerim ile dudaklarım arasında gidip geliyordu.

İyice yaklaşıp kollarını belime doladı. Burnunu burnuma sürttüğünde gözlerimi yavaşça kapatıp açtım. Hareketleri beni uyuşturuyordu.

"Seni şuan öpsem evde savaş çıkartmazsın değil mi? "

Fısıltısı titrememi sağlarken beni nasıl bu kadar çok etkilediğini düşünüyordum. Ona bu kadar kısa sürede alışmam normal miydi?

Sessizliğimden cesaret alıp dudaklarını dudaklarıma sürttü. Gözlerim anında kapanırken elleri yanaklarıma çıktı.

Dudakları dudaklarımı bulduğunda kolları arasında titredim. Öpüşü arzu dolu ya da sert değildi. Aksine beni incitmekten korkarmış gibi nazikti.

Dudaklarımı yavaşça araladığımda beni kendine iyice bastırdı. Nazik öpüşü birden hızlandığında inledim. Dudakları hızla ve sertçe hareket ediyordu dudaklarımın üzerinde.

Hadi ama! Az önce ne güzel nazik davranıyordu. Şimdi ise avını yiyen bir aslan gibi iştahla sömürüyordu dudaklarımı.

Heyecandan titreyen ellerimi zorlukla göğsüne çıkarıp ittirdim. Karşı gelmeden ayrılıp nefes nefese dudaklarıma baktı.

Hayvan gibi sömürdüğü için kıpkırmızı olmalıydı. Nefesimi düzenlemeye çalışırken bakışlarım o hariç her yerde geziyordu.

"Burada durmaya devam edersek kendimi tutamayacağım. "

I'M PREGNANT!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin