4 ay sonrasına gidiyoruz. Jungkook 8 aylık hamile.
Keyifli okumalar~
👣👣👣👣👣👣👣👣👣
"Jungkook dakika başı kravatını düzeltip durmasana! "
Oflayarak elimi kravattan çekip Jin hyunga döndüm. Sürekli heyecanlamamam gerektiğini söylese de o benden daha heyecanlandıydı.
"Şimdi siz ciddi ciddi evleniyorsunuz öyle mi? "
"Biz zaten evlendik hyung. "
Jimin ile geçen ay evlenmiştik. Eğlence sırasında nikahla uğraşmak istememiştik. Tabi evlendiğimizi bizimkilerden başka kimse bilmediği için bugün için tören hazırlamıştık. Jackson hyung dışarıdakilerin şüphelenmeye başladığını söylediği için bu tören herkese duyurulmuştu.
Aslında haksız da sayılmazlardı. Hamile halimle Jimin ile kalıyordum ama evli değildik. Şüphelenmeleri veya yanlış anlamaları doğaldı.
Bunun dışında bir aydır Jin hyung ve Jimin kavga ediyordu. Jimin artık evlendiğimiz için farklı eve çıkmak istiyordu. Ama aldığı ev Jin hyunga uzak olduğu için Jin hyung izin vermiyordu. Ayrıca sürekli evlendiğimizi kimse bilmediği için tek başımıza kalmamızın yanlış anlaşılacağını söylüyordu.
"Hava kötü görünüyor. Kır düğününü seçmekle hata mı yaptık ki? "
Dudaklarımı büzerek pencereden dışarı baktım. Bulutlar güneşi kapatmıştı. Haziran ayında havanın durumu Jimin'den daha dengesiz oluyordu.
Kapı açıldığında arkamı dönüp içeri giren dörtlüye baktım. Jimin'i aralarında göremeyince suratımı astım.
"Jimin nerede? "
"Buraya çağırttırdığı stilist randevuyu unutmuş. Onu dövmeye gitti. "
Gözlerimi devirip koltuğa oturdum. Jimin yine aynı Jimin'di işte. Kendi düğününde bile uslu durmuyordu. Bakışlarımı saate çevirdiğimde 7 olduğunu gördüm. Davetliler gelmeye başlamış olmalıydı.
Koltuktan kalkıp pencerenin önünde durdum. Gördüğüm kalabalık ile dilimi ısırdım. Çoğu gelmişti bile. Cidden Jimin başka zaman sinirini çıkaramaz mıydın?!
"Davetliler sizi bekliyor. Bir dakika Jimin nerede? "
Arkamı dönüp Jackson hyunga baktım. Hiç birimizden ses çıkmayınca kaşlarını çattı.
"Jimin nerede? "
"Ufak bir sorun çıktı. Ama önemsiz. Onu halledip gelecek hyung. "
Evet. Sinirini bozan stilisti dövüp gelecek. Hiç önemli değil hyung.
Jackson hyung odadan çıktığında Taehyung cebinden telefonu çıkarıp Jimin'i aradı. Sağ bacağımı sallarken açması için dualar ediyordum.
"Açmıyor. "
Sinirle dudağımı yalayıp balkona çıktım. Dirseklerimi demire yaslayıp denizi izledim. Sinirlendiğim zamanlar karnıma ağrı giriyordu. Ne kadar sakinleşmeye çalışsam da Jimin gelmeden rahatlamam mümkün değildi.
"Çok mu geç kaldım? "
İçeriden Jimin'in sesini duyduğumda gözlerimi yumup nefesimi verdim. Hızla içeri girip nefes nefes kalmış haline baktım.
"Yok canım. Alt tarafı düğün damatsız gerçekleşecekti. "
"Bunların ikisi de damat gerizekalı. "