"Şey bu havada orda ne yapıyordun?" Aslında bu soruyu bekliyordum. Hafifçe gülümsedim "ailemi ziyarete gelmiştim" dediğimde kızın gözlerini acı kapladı.
"Gerçekten özür dilerim. Başın sağolsun" hafifçe başımı salladım.
"Nasıl kaybettin?" Soru Özcandan gelmişti. Boğazımın düğüm-düğüm olmasına rağmen buruk bir gülümsemeyle "trafik kazası geçirdik"
Özcan üzgün bir şekilde başını salladı. Yolun geri kalanını havadan sudan konuşarak geçirdik. Evimin önüne gelince Özcan arabayı yavaşça park etdi. Nazlı bana dönerek"canım ben seni çok sevdim. Hem aynı üniversitede okuyoruz. Acaba sorun değilse numaranı ala bilirmiyim" dedi ümitli gözlerle. Gülümseyerek başımı salladım ve numaramı verdim. "Hadi gelin ve misafirim olun. Çok güzel çay demlerim"
"Teşekkür ederiz canım, ama başka bir zaman" dedi nazlı gülümseyerek. Bende diretmeden başımı salladım. Bir daha teşekkür ederek arabadan indim. Arabaya dönüp el sallayarak evime doğru yürüdüm. Yine yalnızlığımla baş başaydım. Yine tek ve yapayalnız. Neden böyleydiki? Normalde yalnız yaşamak hepimizin hayalidir. İşte sana karışacak kimsenin olmaması, kendi düzenin , kendi kararların. Ama yalnızlığa mecbur ve ya mahkum olduğumuzda durum öyle olmuyor. Bu bize sadece acı verir.
Düşüncelerimden silkinerek çıktım. Yavaş adımlarımı hızlandırarak eve girdim ve odama çıktım. Üşümüş bedenimi ısıtmak için hemen banyoya girdim. Sıcak suyu ayarlayarak giysilerimi çıkarmağa başladım. Soyundukdan sonra aynanın karşısına geçtim. Dağılmış halime bakdım ve burukça gülümsedim. Daha sonra küvete girdim ve uzun bir duşun başlangıçını yaptım. Duş almak bazen dünyanın en işiyken bazen de çok zevkli oluyor benim için.
Aldığım uzun duştan sonra üzerimi giyinerek kendime güzel bir çay demledim. Kahve içmeği pek sevmem. Çay varken ne kahvesi allah aşkına. Yarının da pazar olduğunu hesaba katarak bol bol film izledim. Daha sonraysa kanapede uykuya dalmışım. Yeni güne her yerinin tutulmasıyla başlamakta ayrı bir zevk. Kendi düşüncemle gözlerimi devirdim. Boynumu ovarak yerimde doğruldum. Bugünü okuldan önceki son gün olarak kendime hediye etmeğe karar verdim. Ve odama doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Güne güzel başlamanın en önemli şartı güzel bir kahvaltıdır bence. Onun içinde boğaza bakan sevimli bir kafede kahvaltı yapmak kararı verdim. Dolabımın karşısına geçtim. Bugün nedensizce kendimi iyi hiss ediyorum ve güzel görünmek istiyorum. Bunun içinde hemencecik bir kombin yaptımAynadaki görüntüme memnunca gülümsedim. Arabanın anahtarını alarak evden çıktım. Her zaman gittiğim ve çok sevdiyim kafeye doğru gitmeye başladım. Kafeye vardığımda şöyle boğaza bakan güzel bir masaya geçtim. Yanıma gelen garsona siparişimi vererek beklemeye koyuldum. Başımı denize doğru çevirdim ve mis gibi kokan havayı derince içime çektim. Aklıma yine karmakarışık düşünceler doluyor. Ve ne düşündüğümü bilmeden duygu yoğunluğuyla gözlerim doluyor. Bu çokça başıma gelen bir durumdu. Ben bu anlarda ne düşündüğümü bile anlayamıyorum. Bu sorunlar yüzünden psikolojik yardım bile alıyordum. Doktorumla arkadaşlık kurduğum için şimdide seanslar olmadan bazı sorunlarımı onunla konuşuyorum. Garsonun getidiği kahvaltımla düşüncelerim dağıldı. Teşekkür ederek kahvaltıma başladım.
Kahvaltı faslından sonra biraz sahilde dolaşdım. Daha sonra yakın bir AVM ye gittim ve yeni okul yılı için alışveriş yaptım. Kiyafetlerle birlikte kalemler ve ajandalar aldım. Öğle yemeğindede pizza yedim. Akşama doğru eve geçmek için arabaya giderken çalan telefonla bir duraksadım. Telefonu çantamdan aldığımda ekranda gördüğüm isimle gülümsedim
"Oooo Rüya hanım ben aramasam unutacaksınız beni nerdeyse" duyduğum ses ve konuşmayla yavaşça gülümsedim "abartma Gökçe alt tarafı 1-2 aydır görüşmüyoruz " kendi cümlemle yüzümü buruşturdum
"Kızım ne saçmalıyorsun sen? Sana çok dargınım tatilden döndüğüm 2 hafta oldu. Her görüşelim dediğimde bir bahane ile beni ekdin" duyduğum laflar ne kadar kötü bir arkadaş olduğumu yüzüme vurdu. "Ama bu akşam ekemiceksin" anlamsızca kaşlarımı kaldırdım "nasıl yani?" Sorduğum sorunun cevabını endişe ile bekledim. Lütfen görüşelim diye tutturmasın. "Nasılı canım bu akşam birlikte arkadaşlarla eğleniyoruz. Vallahi kabul etmezsen bir daha seninle konuşmam."
Ne arkadaşıya. Arkadaş dediklerinin sadece isimlerini ve hangi bölümde okuduklarını biliyorum. "Gökçeci-" lafımın kesilmesiyle şaşırdım " ben son sözümü dedim Rüya. Adresi sana mesaj olarak gönderirim." Yüzüme kapanan telefonla neye uğradığıma şaşırdım. El mahkum tek olan arkadaşımı kaybetmeyi göze alamayacağıma göre üzerimi değiştirmek için eve gittim. Eve vardığımda hiç vakit kaybetmeden kiyafetlerimi aldım ve giyinmeye başladımKırmızı rujumu sürdüğümde hazırdım. Bence güzel olmuşdum
----------------------------------------------
Merhabaaa. Umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesiz
Literatura FemininaKimsesizliğe mahkum kimsesiz!varmısınız kimsesizin kimsesizliğini anlamaya?!