3

162 11 0
                                    


Uyumak için hemen yatağıma girdim yarın büyük gündü hemen eğitimlere başlayacaktık . Biraz ayağım sızlasada umursamadan gecenin karanlığına gözlerimi kapattım .

Erkenden kalktım dün gece doktorun yaptığı akupunktur fazlasıyla işe yaramıştı . Kahvaltı yapıp savaş eğitimlerinin yapıldığı alana vardık .
Ilk gün çok fazla yormadım onları oğle arası mola verdikten sonra sarayın bahçesinde biraz dolaşmaya başladım . Büyük bi ağacın altına uzanmaya gidecekken ayağım takıldı ve düştüm . Tam doğrulacakken

- Bu ne gürültü ya bi uyutmadınız

- Gelip ormanın ortasında otların arasına saklanır gibi uyursanız tabikide gürültü olur

- Sen de kimsin

- Osmanlıdan gelen elçiyim ben . Asıl siz kimsiniz sarayın bahçesinde aylak aylak uyuyan

ufak bi kahkaha attıktan sonra

- Ben öğretmenim burada

- Nasıl bi öğretmen aylak aylak uyur böyle

- Mola vermiştik ve dinleniyorum . Ayrıca hesap vermek zorunda değilim

- Sizi nasıl denetliyorlar anlamıyorum . Neyse beni ilgilendirmez zaten

ardından bi kaç adım ilerisinde yere uzandım garip bi şekilde bana baktı ve gülümseyerek tekrar yattı .

- Osmanlı nasıl bi yer ?

- Güzel bi yer ama buradan farkli yinede yemekleri , giysileri , sarayları hatta ağaçları bile ...

dedim tam o sırada yaprakların arasından gözüme gelen güneşi kapatarak .

- Bana uzak diyarları anlatırmısın . Oranın kültürünü  .

- Evet ama bi şartla

- Söyle

- Sizde bana buraları ve yakın çevreleri anlatırsanız

- Anlaştık

gülümsedim .

- Neden gülüyorsun .

- Benim buraya gelme amacımı ve neler yapacağımı biliyormusunuz ?

- Hayır

- Kültür etkileşimi yapacağız . Siz buranın kültürünü bana öğreteceksiniz bende benim memleketiminkini bu yüzden söz vermesem bile anlatmam gerekiyordu .

kahkaha attı .

- Sevindim

- Biraz dinlensek fena olmaz sanki

dedim ve gözlerimi kapattım .

Aradan bi saat geçti ve uyandım . Adının Yoongi olduğunu öğrendiğim öğretmen hâla uyuyordu onu rahatsız etmeden kalktım ve gittim .

Alptekin ve Balamanı arıyordum . Onların neler yapması gerektiğini söyleyecektim derken bi kaç ses duydum saray kapısın yakınlarında

- Bırakın beni sen nasil bi kuzensin dışarıya çıkmak istemiyorum hem abilerimde yanımda değil

- Ya Taeghyong sen bana güvenmiyormusun eğleneceğiz sadece hadi gel

- Dong Hyun istemiyorum bırak beni

- Hadi itiraz istemiyorum gidiyoruz .

ardından sarayın kapısından çıktılar ikiside sıradan halk gibi giyiniyorlardi ama adının Dong Hyun olduğunu öğrendiğim kişi hiç iyi niyetli durmuyordu . Ne olursa olsun insanlara yardımcı olmam gerekti , bende hemen onların peşine düştüm .

YABANCI GÖZLER  (BTS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin