kolundan tutup oturduğu yerden kaldırdım . Galiba ona çok yakın durmuştum çünkü ayağa kalktığında birbirimize çok yakındık.
Geçengünki gibi kalbim yine hızlı atmaya başladı . Yerinden çıkacaktı sanki . Ama asıl korktuğum onun da kalbimin sesini duyuyor olabilme ihtimali . Eğer duyuyorsa bu çok kötü olurdu herkes beni erkek olarak biliyordu ve ondan hoşlanıyorum gibi bi haber çıkması başımı derde sokabilirdi .
Bana baktı uzun uzun . Bişeyler söylemek istiyor gibiydi ama susuyordu . O sırada diğer prensler ellerindeki işlerle meşkul oldukları için bizi farketmiyorlardı .
Jimin'in ağzından
Kolumdan tutup beni kaldırdığında birbirimize çok yakındık . Kalbim delicesine atıyordu . Tuttuğu kolumu bırakmasını hiç istemedim . Elim yanıp kavruluyordu onun yanaklarına dokunmak istedim . Çok garipti o kadar güzel kız varken . Peşimde o kadar kız dolanırken ben bu adamın bana dokunmasında , bana bakmasında hep yanıyordum . Buna bi son vermem gerekti . Olamazdı böylebirşey . Ben beşinçi prens Park Jimin bi adamı sevemezdim .
Baktım o an benden kaçırdığı gözlerine, yüzüne , tenine , .. . Yakından baktım , zamanın durmasını istedim sadece , saatlerce kalabilirdim burada onun karşısında .
Aybala'nın ağzından
Sessizliği bozan ben oldum .
- Ben size gösteririm . Hep birlikte yapalım .
amacımın ne olduğunu bilmiyordum . Belkide onunlada diğer prensler gibi olmak istoyordum onunda gülmesini istiyordum belki ama aklım ve mantığım neden onunlayken diğer prenslerden daha farklı atıyordu kalbim ? Sorusuna cevap veremiyordu .
Ocağın başına getirdim onu . Yapması gereken sadece yemeği karıştırmaktı .
Diğer prensler onu ocağın başında gördüklerinde çok şaşırdılar .Namjoon :
- Ooo Jimin sen de mi yardım ediyorsunn .Jongkook :
- Vayyy bu çok güzel ilk defa abim bize katıldı .Taeghyung :
- Jimin senin ellerinle yaptığın yemeği yemek .... muhteşemmJimin söylenenlere sinirlendi tam elindeki kaşığı bıraktığında elini tutup kaşığı tutmasına yardım ettim . Aslında böyle birşey yapmam imkansızdı ama refleks halinde birşey oldu benim için .
Şaşkın birşekilde bana baktı ve kaşığı yeniden eline aldı . Ve bende hemen elini bıraktım .
- Böyle yapmayın lütfen hepbirlikte yapıp yiyeceğiz ve ona böyle şeyler söylediğinizde sinir oluyor .
JungHoseok :
- Tamam tamam bişey söylemiyoruz .Yemek olduktan sonra dünki yediğimiz yere gittik ve tencerenin ağzını açtık gerçekten de çok lezzetli olmuştu . Hep birlikte yedik . Çok eğlenmiştik . Hizmetkârlar boşları kaldırdıktan sonra derslere kaldığımız yerden devam etmek için Prens Minyoongi ile çalışma odasına girtik .
Onunla farklı milletler ve kültürlerini konuşuyorduk . Ardından Prens Taeghyungla alfabe çalışmaları yaptık onların yazı harflerini biliyordum ama hepsini değil o da bana burada kaldıgım süre boyunca ne kadar öğrene bilirsem o kadar kelime ve harf öğretecekti . Daha sonra Prens Jongkook la matematik çalıştık . Döğüş konsunda olan yetenekleri bu konuda da oldukça gelişmişti . Çeşitli matematik ve geometri çalışmaları yapıyorduk bizdeki ve onlsrdaki işlemleri karşılaştırıyorduk . En son ders Prens Park Jiminleydi ve o bana haber göndermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI GÖZLER (BTS)
Teen FictionOsmanlıdan kore hanedanligina gitmekle görevlendirilen kız hem korece bildigi icin hemde erkeklere döğüş sanatında yardımcı olmak adına erkek kılıgına girmesi gerektir . Oraya elçi olarak giden kiz 6 prensle gayet iyi anlasırken prenslerden biriyle...