Arkadaşlar bu bölümü kaldırıp tekrar yayımlamak zorunda kaldım . Kusura bakmayin lütfen .
Bi an sessizlik oldu ardından yatağımın yanına eğildiğini hissettim. Nefesini yüzümde hissedebiliyordum ....
Soğuk ellerini alnıma değdiğinde bi an ürperdim .
- Yanıyorsun bu ne hâl ?
- Ü üşşüyorumm efendim
zorla söylemistim bu kelimeyi o sırada üzerimdeki yorganı alıp bir kenara fırlattı . Ardından dışarıya çıktı. Ne yaptığını anlamamıştım o an mantiklı düşünemiyordum zaten . Yine bana mı kızmıştı yoksa ? Hastayım diye mi böyle tepki göstermişti ?
Bi kaç saniye sonra hızla içeriye girdi . Beni kucağına aldı .
- Ne yapıyorsunuz efendim . Indirin beni
- Sen suss . Hırkanı verme sen giy demiştim .
- O zamanda siz hasta olurdunuz ..
bir yandan hızla beni taşırken bir yandan da konuşuyorduk. Gerçektende telaşlı görünüyordu .
Dışarıya çıktıgımızda ýüzüme soğuk havanın çarpmasıyla gözlerimi biraz daha aralayabilmiştim . Beni tahtadan yapılmış kare şeklindeki küvete benzer bir şeyin içine yavaşça bıraktı . Soğuk diye çırpındığımda içerisine kendiside girdi . Ayağa kalkmıştım omuzlarımdan yavaşça bastırarak içine oturmamı sağladı . Ardından kendiside tam karşıma oturdu .
Yaz gününe göre hava oldukca serindi. Ya yağmur yağdıgı içindi yada ben hasta olduğum için bu şekilde hissediyordum .
Prens Jimin yüzüme baktı ardından eliyle alnımı kontrol etti . Ateşim hâla yüksekti. Daha sonra eline bir kap alıp başımdan aşağıya yavaşça soguk su dökmeye başladı .
- Üşüyorum lütfen bırakın benide içeri gidip yatayım
- Korenin en değerli elçilerinden birisini hasta bir hâlde bırakamam değil mi ?
- Ama....
- Şşşş .... sessiz ol . İkınci bir emre kadar konuşmak yasak sana
yanıma daha çok yaklaştı ardından başımdaki bez börgü çıkartmak için elini uzattı ..
- Ona dokumayın lütfen
- Neden ?
- Dedem bana emanet etti ve hiç çıkartmamamı söyledi . Kendimi böyle daha rahat hissediyorum efendim .
- Bazen kenarlarından saçın da çıkıyor , kel degilsin yani . Neden böyle davrandığını anlamadım ama sen bilirsin
Daha sonra sudan çıktı bende çıkmak için ayaklandım ama izin vermedi onun yerine ayaklarımı ileriye doğru uzatmamı sağladı nefes almamı ve suyun içine uzanmamı soyledi dediğini yaptım . Bi kaç kez daha yaptıktan sonra beni sudan çıkarttı . Yine kucağına alıp içeriye götürdü .
Üzerimi çıkaracakken . Kendi başıma yapabileceğimi ve varsa bana bitkisel bir çay yapmasını söyledim . Böylelikle o görmeden giyinebilecektim .
Dediğimi yapti bende bütün kıyafetlerimi değiştirdim ve yatağıma geçtim . Ardından prens geldi ve yaptığı çayı içtim .Daha sonra uzandım ve hemen uykuya dalmışım .
Gece uykuyla uyanıklık arasında yine ateşimin çıktığını farkettim alnımda prensin ellerini hissetmemle şaşkınlığım çok fazla artmıştı . Ama birşeyler söyleyecek gücum olmadıği için ağzımı açmamıştım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI GÖZLER (BTS)
Teen FictionOsmanlıdan kore hanedanligina gitmekle görevlendirilen kız hem korece bildigi icin hemde erkeklere döğüş sanatında yardımcı olmak adına erkek kılıgına girmesi gerektir . Oraya elçi olarak giden kiz 6 prensle gayet iyi anlasırken prenslerden biriyle...