1

14 4 0
                                    

Kampüsten çıktığım gibi doğruca eve gitmek için metroya doğru ilerledim. Soğuktan kızaran burnumu hızla çektim ve çıkan ses beni güldürdü. Sena'ya ulaşamıyordum bir türlü. Bugün derse de girmemişti. İyi ki ara tatilinde bir köye gitti bu kızda ha kendisini tamamen soyutladı . Eve gittiğimde aramanın daha mantıklı olduğunu farkettim. Zaten metronun gelmesine 5 dakikadan az bir süre vardı. Çantamın diğer kulpunu da omzuma geçirerek ellerimi montumun cebine koydum. Oldukça soğuktu. Ki ben soğuk sevmezdim. Temmuz insanıydım. Kavurucu sıcaklar beni mutlu ederdi. Belki aşırıydı bu ama yine de ben öyle seviyordum. Gelen metroya bindim, bu saatlerde pek dolu olmaması benim şanslı günümde olduğumu gösterirdi. Boş olan yere oturup evime gitmeyi bekledim.' Önce yemek yesem iyi olacaktı. Evde yerim artık' diye düşünüp gözlerimi kapattım. Yaklaşık 15 20 dakika  sonra inecegim yere gelmiştim. İndim ve hızlı adımlarla gitmeye devam ettim. Soğukta daha fazla beklemek istemiyordum. Aceleyle apartmanın önünde durdum ve zile bastım. "Kim o ? " diyen anneme cevap vermedim. O da anladı benim olduğumu ve hemen bastı kapıya. Kim o dendiği zaman tek cevap vermeyen insan bendim ailede. Ne abim ne babam bir tek ben gereksiz görüyordum o konuşmayı. Asansöre bindim ve 7.  katın düğmesine bastım. Montumun fermuarını indirmeye başladım. Eğildim botumun bağcıklarını açtım ve asansör kapısı da açılmaya başladı. Hızlı adımlarla kapımızın önüne geldim ve zile bastım. Hemen açıldı kapı. Botlarımı ayağımdan çıkardım içeri geçtim. Evin sıcaklığı hemen yüzüme vurdu. Bu beni rahatlatmıştı. Montumu vestiyere astım çantamı da oraya bıraktım. Anneme sarıldım o da beni öptü.
"Hoşgeldin"
"Hoşbuldum anne ve donuyorum ben "demekle yetindim.
"Hemen geç odana üzerini değiştir ben de bi çorba getireyim sana bir de kahve içeriz birlikte ısınırsın" dedi annem. Bu fikir çok hoş geldi kulağıma. Kafamı sallayıp odaya doğru gittim. Üzerime polar pijamalarımı giydim. Çorabımı da pantolonun üzerine çektim. Pandiflerimi giyip çıktım. Salona girdiğimde yemek masasının üzerinde çorba vardı. Hemen oturdum ve kaşığı elime alıp içmeye başladım.
"Annee fatoş teyzeyle konuştun mu hiç?"
"Yok kızım konuşmadım da arayacağım köyden gelmişler mi diye soracağım"
"Anne ben Sena'ya ulaşamıyorum aradım mesaj attım. Telefonu kapalı. "
"Kızım şarjı bitmiştir ya da işi vardır"
"Ben fatoş teyzeyi arıyorum anne çok merak ettim onları"
"İyi madem ara bakalım bir"
Çorbamı hızlıca içip tepsiyi mutfağa götürdüm. Kaseyi ve kaşığı makineye koydum tepsiyi de yıkayıp yerine koydum. Hızlıca içeri geçip fatoş teyzenin numarasını aramak için telefonumu masadan aldım. Annemin yanına geçip oturdum. Rehberden numarayı bulup aradım. İkinci çalışta açıldı.
"Efendim kuzum"
"Teyzecim nasılsın"
"İyiyim kuzum bildiğin gibi köydeyiz işte ne yapıyorsun"
"Bende iyiyim annemle oturuyoruz teyze de şey diyecektim ben sana Sena'nın telefonu neden kapalı ulaşamayınca çok merak ettim
"
"Ha bizim ki ahırlara gitti gezmek için orada inek kovalamış bunu o arada o da gitsin diye telefonu fırlatmış inekte bir güzel ezmiş hatla birlikte bir güzel kırıldı." anlatırken aynı zamanda kahkaha atıyordu. Bende gülüyordum. Annemde yandan dinleyip büyük bi kahkaha patlattı.
"Ay alem bu kız ,şimdi de düğün varmış Erol amcan da iki gün daha duralım dedi ondan gelmedik."
"Ya çok merak etmiştim.Keşke haber etseydiniz."
"Benden ara haber et dedim dinlemedi beni. Kendi kendine inegi protesto ediyormuş. Mükemmel telefonu kırılmış babası da köyden dönünce alırız diyince triplere girdi kendi kendine"
Büyük bir kahkaha attım sonra da ses tonumu ayarlayıp gülmeye devam ederek konuştum.
"Ya bu nasıl bir kız fatoş teyze siz nasıl baktınız bu zamana kadar Sena'ya"
"Ah ah bir bilsen kızım neler çektik , şimdi de kızlarla birlikte meydana ineceklermiş orada gezeceklermiş."
"Akrabanızın düğünü mü fatoş teyze? Allah bir yastıkta kocatsın"
" Evet Erol amcanın hala kızı evlenecek. Amin kızım amin. Aa ne diyecektim sana bak unuttum.  Hadi sizde çıkın gelin iki gün duracaktık zaten. Hem derslerde tam başlamamıştır. Birlikte güzelce bi tatil olur bize olmaz mı? "
"Ay çok harika olur Fatoş teyze ama babamla annem ne der bilmiyorum inanki. Ama yine de teşekkür ederim babamla anneme sorunca sana haber ederim ben"
"Olur yavrum olur ama bekliyoruz hepinizi. O hayırsız abine de söyle o da gelsin. Belki bir kısmet buluruz  otuzuna ne kaldı şurada. "
İkimiz birlikte kıkırdadık buna.
"Tamam teyze söylerim Sena'ya selam söyle bir de ona çok darıldığımı söyle. Oraya gidince hepten unuttu beni."
"Tamam bunu biraz kullanayım da az tutuşsun bir yerleri"
"Alemsin vallahi teyze ya "
"Neyse kızım annene de bol öpücükler selamlar şimdi ayıp olur kapatayım ben artık "
"Tamam teyze söylerim sende selam söyle herkese görüşürüz "
Telefonu kapatıp bizi dinleyen anneme döndüm. "Ne diyorsun bu duruma gidelim mi? "
"Canıma minnet evde otur otur daraldım yahu. Ben babanı ikna ederim abini ikna etmesi de sende"
" Yaşşaa bee "Annem de güldü sonra ayağa kalktı mutfağa doğru yürümeye başladı.
"Kalk hadi baban gelecek şimdi ikna etmek için güzel yemekler yapalım "
"Erkeğin kalbine giden yol midesi taktiği mi anne ciddi olamazsın biraz daha etkili taktikler geliştir kendine" diyip göz kırptım.
"Terbiyesiz , ben o taktiği uygulamadan senin üzerinde gel hemen mutfağa. O saçlarını da bağla kıl görmek istemiyorum mutfağımda"
Gözlerimi devirdim ve bileğime yapışan asla yanımdan ayırmadığım tokamı saçlarımdan rastgele geçirdim ve dağınık bir topuz yaptım. Ayağa kalktım düşen pijamamı çektim sonra da eskidiği için dizleri öne doğru çıkan yerlerine baktım. Mutfağa girmemek için ne kadar oyalanırsam o kadar iyiydi benim için.

GİZLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin