Bölüm 3

40 4 0
                                    


    Kızın adını daha yeni öğrenmiştim. Eun-jo çok güzel bir ismi vardı. Ama şuan ekranda herkes dona kalmıştı. Hemşire yerde yatıyordu, doktor ise boğazına dayalı olan neşter ile kameraya bakıyordu. Eun-jo sinirlenmişe benziyordu ama doktora zarar veremez diye düşünmüştüm. Kulaklıktan emir geldiğini anda herkes pür dikkat Ga-yeon hocanın dediklerini dinliyordu. Herkes hızlı bir şekilde silahlanıp kat 2 ye inebilmek için yangın merdivenlerini kullanmak zorundaydık. Eun-jo' ya asla zarar vermek istemiyordum. Kapı ağzına kadar açılmıştı, Eun-jo bizi görmesin diye kapının kenarlarından içeriye giricektik. Ajanların gözlerine bakarak sessiz bir şekilde ellerimle iki işareti yapıp sağa gitmesini istemiştim diğer iki kişiyede sola gitmesini emretmiştim, diğerelerinin benimle gelmesini istedim. Kulaklıktan gelen ses ile içeriye dalmamız bir olmuştu. Eun-jo'nun gözleri görünmeyecek kadar her tarafı sargı bezleriyle sarılmıştı. Doktor bizi gördüğü anda ''kurtarın beni bu deliden'' cidden korkmuşa benziyordu ama ne yapması gerektiğini bilen birisiydi. Çünkü bu doktor bizim sayemizde savaşmayı  öğrenmişti. Savaşmayı derken zor anlarında ne yapması gerektiğini çok iyi bilir. Ama Eun-jo biraz daha bastırırsa şah damırı kesilicekti. ''Eun-jo elindekini bırak şuan sana yardım eden doktoru öldürmek üzeresin ama farkında değilsin.'' Neşter adamın etine girmeye başlamıştı. ''Bana ne yaptığını söyleyin kanamam var ve suratım neden sargı bezleriyle sargılı birisi açıklama yapsın yoksa hiç acımadan öldürürüm.'' Kulaklıktan gelen bilgiye göre hiçbirşey yapmadan Ga-yeon hocanın gelmesini bekliyorduk. Sonunda kapıdan içeriye girmişti. ''elindekini bırak herşeyi açıklayalım eğer biraz daha neşterle baskı uygularsan adam ölücek ve sende o adamla birlikte ölüceksin.''  Eun-jo bir anda yere yığılmıştı. Doktorda kendini yere atmıştı boğazı kanlar içindeydi. Bizim çocuklara bağırdığım gibi Eun-jo ve doktoru revire götürüyorlardı. Kulaklıktan bizim çocuklara emir vermem ile direk toplantı salonuna çıkmışlardı. Artık bir konuşma yapılması gerekiyordu. 

     ''Herkes geldiğine göre şimdi beni pür dikkat dinliyorsunuz. Kimlik işi hallolmuştur herhalde değilmi gençler?'' görev verdiğim kişiler '' evet ''demişlerdi. Evet şimdi eun-jo dışarıda tanınmaması için kimlik ve estetik ameliyatı oldu. Bir kaç gün sonra dersler başlıyo o yüzden başarılı olmak için elinizden geleni yapın. Kızın odasının kapısında 3 kişi kalıcak. Nöbetleşerek bilgisayar ekranın kontrol edilicek. 4Kişi ise kızın herhangi birşeye ihtiyacı olduğunda devreye siz giriyorsunuz. Bu günden sonra yemeklerine uyku ilacı koymuyorsunuz. İki üç gün sonra ders başlayaağı için anca kendi kendine gelir. Şimdi sorunuz varsa sorun yoksa herkes görevleririn başına.'' Hiçkimseden ses çıkmadığı için görevlerinin başına gitmişti. Ben en üst kata çıkıp Ga-yeon hocamıza toplantının bittiğini söylediğimi beyaan etmiştim. Hocamız Eun-jo ya iki üç gün sonra başlayacak olan dersin haberinin olmasını istediği için kızın yanına gitmem gerekiyordu, ama ondan önce hocamızla birlikte kızın yanına inip estetik ameliyatını açmamız gerekiyordu. Asansörle ilk önce revire gitmiştik fakat kız yerinde yoktu hızlı bir şekilde odasına gitmiştik ve orada yatakta yatıyordu. Kapının konuşma yerinden Ga-yeon ''şimdi seninle bir konu hakkında konuşçaz  o yüzden zarar vermeye kalkarsan elimde duran şok aletiyle canın daha çok acır o yüzden yatağında yat ve sadece seninle konuşmak istiyoruz.'' Doktorda bizimleydi ve içeriye girmiştik. Doktorun elinde ayna  vardı kız bandajlarının çıkaralacağını anlamışa benziyordu. ''şimdi senin dışarıda tanınmaman için estetik ameliyatı yaptırdık buna hiçbir şekilde karşı çıkamazsın ayrıyetten iki üç gün sonra ders başlıcak haberin olsun.'' Eun-jo yattığı yerden kalkıp yatağına oturmuştu. Doktor bandajların iğnelerini çıkartıp yavaş yavaş açıyordu. Ayna şuan benim elimde duruyordu. ve ona göstermek istemiyordum üzülmüşe benziyordu çünkü. Bandaj yavaş yavaş açıldığında kulaklıktan birisi ''vayy Bong-hwa şansılısın bakıyorumda '' şuan sadece içimden küfür ediyordum. ''Bhwa konuşuyo gereksiz yere rahatsız etme gelicem merak etme '' dediğim gibi kimse kulaklıktan konuşma yapmamıştı. Bandaj sonunda bittiğinde kızı hiç bir şekilde tanıyamamıştım. ''aynayı alabilirmiyim? ''demişti bana . Şeklimi bozmadan ''buyrun'' demiştim. kız eline aldığı anda  ''vayyy güzel olmuş ellerinize sağlık doktor '' demişti. İçimden bu kızın ne var demiştim. Çok sakin ve akışına bırakmışa benziyordu.'' Rica etsem odadan çıkarmısınız biraz dinlenmek istiyorum'' herkes birbirine bakarken odadan çıkmıştık. Hocanın bana verdiği göreve göre korumaların sayısının arttırmam gerektiğini söylemişti. Kulaklıktan duyuru yapmıştım ve koruma sayısı artmıştı. Gece yarısına kadar bilgisayar ekranından gözlemlediğimiz kadarıyla kız yatağından kalkmamıştı. Öğle arasında götürdüğümüz yemeği hala yememişti. Saat 02.15 ekrana baktığımda kız durmaksızın mekik çekiyordu. Saat 05.27 şuan şınav çekiyordu. Ardından ısınma hareketleri yapıyordu. Dersin başlamasına son 2 gün kalmıştı. Bizde çalışmalara başlamıştık. 

     Bugün ders vardı ve Eun-jo bir kaç gündür daha iyi ve ortama alışmıştı. Çalışma yerine gitmek için Eun-jo'yu ile çalışma odasına iniyorduk. Bana dönüp buraya nasıl geldiği sormuştu. ''Ben de aynı senin gibi buraya gelmiştim ve uzun yıllardır burada eğitim gördüm.'' surat ifadesin de hiçbir değişiklik olmadan tekrardan bir soru yönlendirmişti. ''Aileni özlüyor musun?'' aslında o kadar çok özlüyordum ki '' annemi hiçbir şekilde tanımadım benden büyük bir ablam var fakat küçükken burada olduğum için ailemle yakın değilim. Ailemi özlemiyorum çünkü küçüklüğümden beri bir kere bile beni merak etmediler. Adı üstünde biz bir ajanız dimi bende onların haberi olmadan takip ediyordum. Artık takip etmeyi bıraktım çünkü hiçbir zaman ailem tarafından sevilmedim.'' normal birşekilde anlatmıştım alışmıştım çünkü. ''Özür diliyorum bir  anda sordum kusura bakma'' hiçbir şekilde suratında ifade yoktu. '' Sıkıldığında, canın yandığında, kafana herhangi birşey geldiğinde benimle herşeyi konuşabilirsin. Eğer ben yanında yoksam bizim ajanlarada anlatabilirsin'' cevap verememişti çünkü karşımızda hocamız duruyordu. ''Hadi bakalım bugün deneyelim bakalım ne alemdesiniz.'' İlk önce bugün alıştırıma yapılacaktı. Eller kollar bağılı bir şekilde suda olucaktık.  En zor kısmı ise bayılmış bir şekilde suda olucaktık. Doktor yanımıza gelip hepimizi 2 dakika boyunca ukuda tutucak olan aşı yapılmaya başlamıştı.Herkes sızıp giderken sıra bana gelmişti iğnenin koluma girdiğini hissediyordum yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu...

       Arkadaşlar üzgünüm bölümleri geç yayınlıyorum ama bundan sonraplanlı bir şekilde paylaşım yapılıcaktır. İnşallah beğenirsiniz. İyi okumalar

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin