Odaya girdiğimde bütün gözler bendeydi. Nasıl olmasi ki çünkü tüm heyecanla AZRAİL'i bekliyorlardı.
Ağır adımlarla masanın en ucundaki yerime oturdum herkez şaşkınlıkla bana bakıyor ve aralarında fisildasiyorlardi. Aralarından en yaşlı olan faruk bey konuşmaya başladı "siz kimsiniz ve buraya nasıl girdiniz " dedi bende "ben AZRAİL'im dedim " odadaki herkes şaşkındı faruk bey " ya ya bende AZRAİL'im dedi " bende kahkaha atıp " faruk bey sınırlarımızı aşmayin lütfen yoksa bedeli ağır olur " dedim faruk bey " ya ne olurmuş bedeli küçük hanım buraya nasıl girdin bilmiyorum ama AZRAİL seni burda görürse yaşatmaz " dedi ay bu adam elimde kalicak beni benle tehdit ediyor bende " faruk bey gizliden silah kaçakçılığı yaptığınızı biliyorum ve emin olun bunun hesabını vericeksiniz ben AZRAİL dedim ve koluna ateş ettim. " bir dahikine siyirmaz tam kafana sıkarım haberin olsun "dedim. Gözlerimi sağa doğru cevirdigimde özgür'u gördüm bana hem şaşkın hemde garip bakıyordu galiba tanımaya çalışıyordu. "evet beyler artık benim kim olduğumu biliyorsunuz hakkınızda her şeyi biliyorum ve yaptığınızın cezasını bugün olduğu gibi veririm ona göre ayağınızı denk alın " diyip siyah kimliği masaya atıp çıktım. Bora'da peşimden geliyordu. Bora "çok iyiydi dedi " bende gulumsedim "bugün şirkette senin gelişine parti var değilmi " dedim oda "evet var dedi " bende hazır bu kadar hazirlandim hadi partiye gidelim dedim. Bora " olur güzelim dedi " ve arabaya atlayıp partinin olduğu mekana geldik bora biraz garip davranıyordu "bora canım bir sey mi oldu " bora " yok canım birşey olmadı yanlızca senin için endişeleniyorum herkes AZRAİL olduğunu öğrendi ve seni rahat birakmiyacaklar " dedi bende gulumseyip " ah bora sen diyorsun AZRAİL olduğumu hem kim bana ne yapabilir " dedim bora " biliyorum ama yinede endişeleniyorum " dedi bende bora ya cevap olarak dudaklarını dudaklarimla birlestirdim ayrıldığında hadi herkez bizi bekliyor bugun yaşadığımı öğrenecekler dedim.ve mekana doğru gitmeye başladık mekanın önüne geldiğimizde flaşlar patlamaya başladı
Muhabir " bora bey ne zamandir sevgilisiniz " dedi
Bora " iki yıldır sevgiliyiz arkadaşlar "
Muhabir " peki evlenmeyi dusunuyor musunuz çünkü betül hanımla evliliğin eşiğinden döndünüz " dedi
Bora " evet arkadaşlar evlenmeyi düşünüyoruz betül hanım hakkında konuşmak istemiyorum" dedi ve içeriye girdik bora elini belime koydu herkes bize bakıyor ve arlarinda fisiladasiyorlardi bazı kızlar borayi yiyecekmis gibi bakıyordu boranin kulağına eğilip " sana biraz daha böyle bakarlarsa davet felan dinlemiycem dalicam " dedim. Bora gülerek " ona ne şüphe ama bende sana böyle bakmaya devam ederlerse birilerine dalicam" dedi bora'nin beni kıskanması hoşuma gidiyordu. Bende gülümseyip boranin yanağını öptüm . Sonra sahneden borayi konuşma yapmak için cagirdilar bora konuşmasını bitirdikten sonra bizim tango müziğimiz çaldı bora yanıma gelerek bu dansı bana lutfedermisiniz hanım efendi dedi bende memnuniyet le bayım dedim ve dansimizi yapmak için sahnenin ortasına gittik ve dans etmeye başladık bora " seni çok seviyorum " dedi bende "bende seni cok seviyorum "dedim bora " fazla uzatmak istemiyorum iki yıldır fazla bile bekledim sevda aldığım nefes olur musun benimle evlenirmisin " dedi. Mutluluktan şuraya bayilabilirm (tabiki sakaydi ) be de gülümseyip. Evet dedim ve dudaklari dudaklarimla bulustu sonra yüzüğü parmagima taktı. Sonra ben sahneye çıktım ve konuşmaya başladım
" sevgili misafirler ben sevda kara. Hepiniz beni iki yıl önce intihar ettiğimi düşünüyorsunuz ama ben intihar etmedim. İki yıl önce o gün hayatimin en kötü anlarından birini yaşıyordum uçurumun kenarında agliyordum sonra birden yanıma biri oturdu (bora ya yaklaşarak elinden tuttum) o kisi boraydi beni teselli etti o an hayatımla ilgili yine kötü bir şey öğrendim ve yurt dışına çıkmaya karar verdim ve bu yüzden intihar etmişim gibi bir izlenim gösterdim şimdi ise sevdiğim adamdan evlenme teklifi aldım çok mutluyum beni dinlediğiniz için teşekkür ederim" dedim ve boranin elinden tutarak çıkışa doğru gittim.Özgür'den
AZRAİL bir kızmış çok saskinim su anda hala gözlerime inanamıyorum o kadar katliyami bu su gibi berrak kiz mi yaptı gözlerimle görsem inanmam kızda anlayamadığım bir yakınlık var birine benzetiyorum ama çıkaramadım. AZRAİL gittikten sonra Dogukan'i arayıp her zamanki bara çağırdım. Sevdanın ölümünden sonra onla son gittiğimiz bara hergün istinasiz gidiyordum. Dogukan geldiğinde "naber abi nasılsın " dedi bende "iyi koçum sen " dedim oda " iyi abi eee AZRAİL 'i gordu mu nasıl bir adam" dedi bende" gördüm gordumde adam değil kızmış " dedim. Dogukan " kizmiymis nasıl o kadar katliyami bir kiz mi yapmış yani " dedi "bende ilk gördüğümde şaşırdım ama evet bir kız yapmış bana çok tanıdık geliyor ama nerden olduğunu anlamadım " Dogukan " biriyle karıştırmişsındır o kadar kız elinden geciyor ki haaa bu arada bora dönmüş " dedi bende "evet baya toparlanmış gibi betulden sonra " dedim Dogukan " evet toparlanmış abi hemde ne toparlanma sevgili yapmış kendine uff hatunu görsen afet gibi " dedi sonra " bak hatun bu diyip fotoğrafı gösterdi bu AZRAİL nasıl olur onlami sevgili " abi abi iyimisin daldım gittin " hi iyiyim iyi de oğlum bu AZRAİL emin misin sevgili olduklarına " dedim Dogukan " evet abi röportajda öyle dediler " dedi Dogukan " şimdi bu kız AZRAİL'mi bu kız çok saf ve masum duruyor oysaki bir anda Dogukan'nin telefonu çaldı
Dogukan "evet noldu"
Sadık "......................"
Dogukan " ne nasıl olur emin misiniz"
Sadık "..........................."
Dogukan "tamam başka birşey olursa haber ver sadık " dedi ve kapattı
Dogukan "abi sana birşey soyliyecegim ama sakin ol " dedi bende " Dogukan benim sinirimi bozma ne diyecek de "dedim Dogukan "abi sevda yaşıyormuş ve borayla evleniyorlarmis yani sevda AZRAİL miş " dedi nasıl sevda yasyormu yani bugün karşımda gördüğüm kız sevdamiydi sevda AZRAİL' mi yani ama nasıl olur sevda öldü sevda öldü" dedim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD ADI:AZRAİL
Teen Fiction"hey ! sen napıyorsun orada?" "ah!hadi ama beni durdurmayı düşünmüyorsun ?değilmi " "sana ne yapıyorsun dedim!" "tamam bana uyar bende biraz eğlenmiş olurum." "ne saçmalıyorsun kes sesini " "ah sinirlendiriyorsun ama işime karışanın affı yoktur." "a...