BÖLÜM 14 - KARŞILAŞMA

466 56 8
                                    

Samira o kadar dalgındı ki yanlış yöne gittiğini anca fark edebilmişti .

Adımlarını tekrardan geldiği yöne doğru atmaya başladı .

Yürürken içinde kafeye gidip bir şeyler yazma isteği vardı . Elinde kahvesiyle yağmuru izlerken bir şeyler yazmanın harika olacağını düşünüyordu .

Zaten ne zaman hava yağmurlu olsa içini bir hüzün kaplıyordu . Aslında seviyordu yağmurlu havayı . Ama bulutlar ağladığı için üzülüyordu .

Uzaktan bir kafe gördüğünde kocaman maviyle yazılmış Samira yazısı dikkatini çekti . Sonunda bulmuştu kafeyi .

Hızlı hızlı adımlar atarken hemen varmak istiyordu kafeye .

Kapıdan içeri girdiğinde en arkada camın kenarında olan masaya oturdu . Biraz dışarıyı izlemeye karar verdi çünkü çok güzeldi .

Yağmur damlaları sanki camla sevişiyor gibiydi . Dışarda arabalar ve insanlar bir telaş içinde hareket ediyordu . Ağaçlar rüzgardan dolayı sallanıyor ve yaprakları hışırdıyordu .

İnsanların yüzü ifadesizdi. Bir tebessüm bile yoktu. Bütün herkeste bir yorulmuşluk edası vardı.

Dışarıyı izlemeyi bıraktığında yanına garson geldi . Garsonun sesini duyduğunda o tarafa dönmeye bir türlü cesaret edemiyordu . Bir şeylerle yüzleşmekten korkuyordu . Yine karşısına o kız çıkmıştı . Kader kesinlikle Samira'ya bir oyun oynuyordu .

Siparişini verdiğinde kız da hızla oradan uzaklaştı . Defteri eline aldığında sanki kendi defteri değil gibiydi . Oysa defterinin dışı aynıydı .

Defterin kapağını açtı ve defterden yere bir fotoğraf düştü .

Fotoğrafı eline alıp baktığında o an evden hiç çıkmamış olmayı diledi .

Göz yaşları düşüyordu o ise sadece elindeki fotoğrafa bakıyordu .

Yıllar önce çekilmiş bir fotoğraftı .

İki tane genç kız vardı . Erkeksi olan diğer kızın yanağını öperken çekilmişti .

Sadece kısacık bir süre zarfında onlarca duygu hissetti .

Acı , özlem , hüzün , aşk ...

Anlamıştı ki yolda çarpıştığı kişi Rüzgar'ın ta kendisiydi .

Kafasını kaldırdığında iki yaşlı göz birbirini buldu .

Rüzgar da şaşkınlıkla onu izliyordu .

İkisinin de içinden koşarak birbirine sarılmak geldi . Samira oturduğu yerden kalkamadı . Oraya çivilenmişti .

Halbuki o an ikisi de kalkıp birbirlerini kucaklasa 6 senelik özlem son bulacaktı .

İkisi de yapamadı .

Samira'nın göz yaşları fotoğrafı ve defterin açıkta olan sayfasını ıslatırken Rüzgâr'ın göz yaşları parkeleri ıslatıyordu .

Yıllardır birbirlerinden uzakta ağlarlarken karşılıklı ağlıyorlardı şimdi .

Samira kendinde kalkacak gücü bulamıyordu bir türlü .

Rüzgar ona doğru gelirken elinde bir kahve fincan ve Samira'nın defteri vardı .

Rüzgar göz yaşlarına aldırış etmeden yürüdü .

Kahve ve defteri Samira'ya uzattığında konuşmaya başladı .

- Hanımefendi sanırım defterlerimiz karışmış elinizdeki defteri ve fotoğrafı bana vermenizi rica edeceğim ve kahvemizde buraya ilk kez geldiğiniz için bizden bir armağan olsun .

Samira yüzündeki acı ve alaycı gülümsemeyle Rüzgar'a baktı .

- Bu bir oyun mu ne yani tanımamazlıktan mı geliyorsun ?

Rüzgâr'ı terk edip giden oydu hesap sormaya hakkı yoktu bunu bile bile hesap soruyordu .

- Dış görüşünüzden anladığım kadarıyla ikimizde oyun oynayacak yaşı geçmiş bireyleriz .

İkisi içinde çok zordu . Birisi yıllardır sevdiği insan tarafından tanınmamazlıktan geliniyordu .

Diğeri ise canından çok sevdiği insanı tanımamazlıktan gelmek zorunda kalıyordu .

Samira en çok sormak istediği soruyu sonunda Rüzgar'a sorabildi .

- Saçlarını neden uzattın ?

Rüzgar en sonunda dayanamayıp karşısına oturmuştu . Gözlerinden yaşlar damlarken sessiz ve acizce çıkan ses tonuyla konuşmaya başlamıştı .

- Samira neden sende benim gibi yapmıyorsun bak seni tanımamazlıktan geliyorum sen neden öyle yapmıyorsun .

Derin bir nefes aldı göz yaşlarının ardı arkası kesilmiyordu .

- Çok mu merak ediyorsun şu lanet telleri neden uzattığımı

Ellerini saçlarına geçirdi ve çekmeye başladı .

Samira ise ağlayarak onu izliyordu . İkiside hala acı çekiyordu .

- Neden uzattım Samira biliyor musun senden sonra aylarca evden çıkamadım yemek yiyemedim . Üzüntüden hasta oldum .

Buruk ve alaycı bir tebessüm etti .

- İnsanlar bana deliymişim gibi bakmaya başladı . En sonunda yavaş yavaş kendime gelmeye başladığımda insanları bir türlü iyi olduğuma inandıramadım . Bende inansınlar diye saçlarımı uzattım . Aslında iyi falan da değildim . Sadece acım ilk günkü kadar ağır değildi .

Samira içinden kendine küfürler ediyordu .

- Bak işte bu yüzden seni tanımamazlıktan geliyorum . Kendime yeni bir hayat çiziyorum seninde istediğin gibi .

Rüzgar ayağa kalktığında defterini ve fotoğrafı eline aldı . Son kez konuşmaya başladı .

- Şimdi gidiyorum , sen ister burada otur ister git . Çünkü seninde diğer müşterilerden bir farkın yok .

Rüzgar hiç söylemek istemediği şeyleri söylemek zorunda kalıyordu . Ama mecburdu her ne kadar özlemiş olsa bile tekrardan ona gidemezdi .

Samira hıçkırarak ağlarken zar zor birkaç cümle kurabildi .

- Özür dilerim Rüzgar beni unutman ve seni unutmam için elimden geleni yaptım . Üzgünüm ikimizin de unutmasını sağlayamadım .

Uzun uzun birbirlerinin gözlerinin içine baktılar .

İki aşık insan sadece bakışlarla bile konuşabilirdi .

Onların bakışmasını bir ses bölmüştü .

- Rüzgar sevgilim yeni müşteriler geldi onlarla ilgilenir misin

Bir sonraki bölüm final :)
Şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim .
Vote verseniz fena olmaz yani

Son olarak bulutları ve mavi kalpleri sevin arkadaşlar ☁️☁️💙💙

Yıllar geçti sen geçmedinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin