İmkansız Diye Bir Şey Yoktur (AYTOL)

BÖLÜM 10

Aybüke'nin Ağzından
Mekandan çıkarken yüzüme patlayan flaşlarla şok olmuştum. Tolga bana dayanmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ardından tanıdık bir ses duydum:
İlayda : SÜRPRİZ!!!!
Ben anın şokunu atlatmaya çalışırken yavaş yavaş neredeyse tüm ekibin burada olduğunu anladım, Hande' nin de...

Bizim fotoğrafımızı çektiklerini algılayabilidiğimde  haklı bir şokla onlara çemkirmeye başladım.

Aybüke: Yaaaa, sizin sürprinizi... Tövbe tövbe, ya böyle sürpriz mi olur?!

Tolga: Noluyooo yaaaaa?

Aybüke: Ay,ben Tolga'yı evine bırakacaktım da tam çıkıyorduk, siz geldiniz. Biriniz bıraksa...

İlayda: Bir dakika, önce sormam lazım. Tolga'yla aranızda bir şey var mı? Yani haberler doğru mu?

Hande : Aşk olsun İlayda ya! Ben yalan söyler miyim!

İlayda: Valla Hande, senden bırak yalan söylemeyi; adam öldürmeyi bile beklerim.

Aybüke: Hayır, tabii ki haberler doğru değil. BAZILARININ OYUNU AÇIĞA ÇIKMIŞSA DEMEK Kİ!

Tolga: Yaaniii şimdiiiii, beni kiğğğmm göttürecekkk? Ya fesad anlamda değil  tabii ehe ehe!

Hande: Ben seni eve bırakayım Tolga'cım...

Tolga: Yok Hande, yoldaaaa giderkeğğnn beni piiisss işlerine alet edersin diyeee korkuyorum. Fesad moooooddddd : onnnnnnnnn puhahahahahahahahah!

Meriç: Tolga sarhoş olsa bile haklı, Burak, sen bırakır mısın Tolga'yı?

Burak: Peki aşkım! Ay ne aşkımı Allah söyletti pardon!(Minicik Not: Hikayemde Burak evli değil!)

Burak Tolga'yı arabasına bindirdi ve gittiler.

Aybüke-İlayda-Tolga-Aytaç-Yağmur-Görkem-Doğukan: OOOOOOOOOOOOOO!

Meriç: Oha ya! Altı üstü çocuk ağzından kaçırdı!

Aybüke: E,o zaman içeri geçelim çünkü çok dikkat çekiyoruz!

Meriç-İlayda-Aytaç-Yağmur-Görkem-Doğukan-Yağız Alp Akaydın: Bana/Bize/Bence  olur/uyar!

Hande: BANA UYMAZ!

Aybüke: Niye ki?

Hande: Niye mi? Şu anda seninle aynı ortamda nefes aldığıma dua et bence!

Aybüke: Allah Allah ! Nedenmiş o?!

Hande: Küçük Aybüke beynini kullanmayı öğreniyor! Kızım beyin bir oksijen almaya yetiyor, kullanamıyorsun biliyorum ama bu kadar belli etme bari!

Belki alkollü olduğumdandı, belki düşünmeden konuştuğumdandı ama söylemem gereken cümleleri kurmuştum.

Aybüke: Birincisi, sen bana hakaret edemezsin!

İkincisi,  bana yaptıklarını ifşa edebilirim!

Üçüncüsü, evet ben Tolga'dan hoşlanıyorum ama ona hiç asılmadım. Sen onunla sevgilisin diye attığı mesajlara bile cevap vermedim. VE SEN BENİ BUNLARLA SUÇLAYAMAZSIN!

Diyerek masayı terk ettim. Arkamda bana şaşkınlıkla bakan gözler olduğunu biliyordum...

HİSSEDİYORUM,SONA YAKLAŞIYORUZ...

FİNALE SON 5 BÖLÜM!