O gece hiç bitmesin istedim, Finn'in uyuduğundan emin olduktan sonra bütün gece yüzünü seyrettim. Uyuyuşunu,saçlarını.. Fakat birsüre sonra kendiliğimden uyuya kaldım.Sabah uyandığımda saatin 11 olduğunu öğrendim. 10 dakika sonra hepsi kalkacaktı, ve sonra havaalanına gidecektik. Neyse, şu an düşünmek istemiyorum..
Arkamı döndüğümde uyanmışlardı, günaydın dedim somurtkan birşekilde
gidecekleri için somurtkan olduğumu biliyorlardı, Jack hemen gelip sarıldı.İyiki seni tanımışım,sen benim en değerli arkadaşımsın.
Eğer biraz daha duygusal konuşursan seni bırakamam Jack Grazer.
Millie'de şöyle dedi.
Gitmemize daha 3 saat var, beraber vakit geçirelim.
Tamam,dedim üzgün bir sesle
Finn'de hemen şöyle dedi;
Bence havaalanına gidelim. 1 saat benle vakit geçirsin 1.30 saat hep bearaber ve sonra.. Herneyse..
Tamam dedim. Hadi gidelim! arabalara atladık ve yola koyulduk. Yol boyunca Gaten'la saçma ve komik fotoğraf ve videolar çekmiştik. Yine bugün beni güldürdü..
Havaalanına vardığımız zaman, Finn dedi ki ilk beraber vakit geçirelim. Tamam dedim ve beraber vakit geçirmeye başladık (artık havaalanında ne kadar vakit geçirilirse aksksmdj)Elimi tuttu ve dedi ki hadi şu mağazaya girelim ve aynı tişörtleri alıp giyelim! İlk kez sevgilim oluyordu ve böyle birşey yapıyorduk. Oha tişörte isim yazabiliyoruz!! dedi Finn. Üzerinde ananaslı olan 2 tişört aldık ortası boştu, ben kendiminkinim Üzerine
Mira❤️Finn
Yazdırdım. Finn'de
Finn❤️Mira yazdırdı..Abartıp, üzerine ikimizin resmi olan pijamalar ve isim yazılı bereler aldık!
Üzerimize isim yazılı ananaslı tişörtlerimizi giydik. Ve mağazadan çıktık, zaman dolmuştu şimdi bizimkilerin yanına gitmeliydik..
Elini tuttum iki üç metre ötede bizimkiler el sallıyorlardı. O sırada yanımızdan geçen bi kadın şöyle dedi.
Yaş kaç baş kaç sevgiliymiş hıh!
deyince Finn'in tepesi attı, (kadın türkçe konuşuyor ama Mira ona bazı kelimeleri öğrettiği için az çok anlıyo)
Pardon, milletin işine karışacağınıza kendi işinize dönün dedi.
Bende arkadan Finn boşver demekle meşguldüm. Bizimkilerde Mira durdur şu çocuğu diye bağırıyorlardı.O sırada, Finn gözlerime baktı, koşarak yanıma gelip beni havaalanının ortasında öptü. Finn'le ilk kez öpüşmüştük ve bu çok değişik bir duyguydu. Tam Finn beni öpüyorken Jack'in vay anasını be! dediğini duydum.
Sadie, çocuklar bölmek istemem ama, vakit geldi! diyerek bağırdı.
İçimden siktir ya! hep niye güzel şeyler sonlanıyor,hiçbirinizin gitmesini istemiyorum diye geçirdim.. Herkese ağlayarak sarıldım ve hepsi bana fotoğraflarımızın basılı olduğu bir kutu verdi. Bende onlara hediyelerini verdim. Ve uçağa binmelerini seyrettim. Uçak kalkarken, öptüğüm elimi salladım ve şunu dedim.Güle güle sevgilim,dostlarım..
Nasıldı?! Beğendiyseniz vote atmayı unutmayın bb!💕💋

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Miss You | Finn Wolfhard
Fiksi Penggemar-Umarım düşündüğün şeyin içerisinde bende varımdır. -Seni düşünmediğim bir an bile yok ki...