BÖLÜM 8: GARGOYL

194 11 4
                                    

Arkadaşlar bize sövün haklısınız iki haftadır yazmadık çünkü yine sınavlar ve sınavlar vardı neyse ki son bunlar  kurtuluyoruz!!

        Şaşkınlıkla açılan ağzımı zorla kapattım. Koşturarak merdivenlerden aşağı indim anneannem bahçedeki işini bitirmiş televizyon izliyordu.

''Anneanne ceketimi cafede unuttum hemen döneceğim.'' hızlıca koşup dışarı attım kendimi , izin vermeyeceğinden korkmuştum onun için cevabını beklemeden çıktım arkamdan  '' iyi de ceketin zaten elinde'' dediğini duymuştum. Koşarak cafeye gittim korkudan titriyordum karanlık çoktan basmıştı sokakta hiç insan kalmamıştı ama heyecanım korkumu bastırıyordu ve bu kasaba hakkında bir tuhaf şey daha dikkatimi çekmişti hava çabuk kararıyordu bildiğimiz sokak lambalarıyla aydınlanan bir karanlık değildi, bu zifiri karanlıktı cafedeki tüm insanlar kalkmıştı sadece içerde etrafı toparlayan üç garson vardı.

'' Hangi cehennemdesin Lucas?'' diye mırıldandım ,cafeden ayrılarak eve doğru yürümeye başladım artık vücudumda heyecan diye bişey olmadığından korku ruhumda egemen oldu. hiçbir yerde karşıma çıkmazsa onu elbet okulda görecektim. Yani aynı okulda olurduk heralde değil mi? Hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Düşüncelerime yoğunlaşmışken garip bir ses duyup kafamı yukarı doğru kaldırdım. Caddenin karşısındaki ağaçta  bir yarasa vardı. BİR YARASA!  Hemde olması gereken daha büyük ayrıca yarasalar ters durmazmıydı. Bu lanet olasıca mutasyon yarasa ağaca düz bir şekilde tünemişti .Tekrardan çığlığa benzer bir ses çıkardı yarasaların sesinin neye benzediğini bilmiyordum ama bu olmadığı kesindi , bu kasabanın kaçıncı tuhaflığıydı sayamadan koşmaya başladım ayaklarım daha düşünemeden beni eve doğru değilde iskeleye doğru götürüyordu arkamdaki kanat seslerini duymaya başladığımda daha da hızlandım lanet yarasa çığlık atarak arkamdan geliyordu düşündüm de ben bu yola giderken hiç normal hızda yürüyemeyecekmiydim hep bir telaş hep bir çılgınlık yarasanın kanat seslerini kulağımın tam yanında hissetmemle içimdeki dehşet ortaya çıktı yarasaya taş çıkartacak bir çığlık attım.

     LUCAS:

     Ayaklarımı iskelenin ucundan sarkıtmış oturuyordum. Ne yapmam gerekliydi şimdi? Gerçekten Petra'yı öldürebilecekmiydim? Hah! tabiki de öldürecektim içimdeki az sayıdaki iyilik meleklerini kovdum , sonuçta ben Lucifer'ın oğluydum. çığlık sesi duymamla ayağa kalkmam bir oldu , bu sese aşinaydım daha doğru bu kulak tırmalayan çığlığa .Nedensiz yere sırıttım duygu değişimlerim menapozlu kadınlardan daha beterdi ,tuhaf tuhaf huylarım olmaya başlamaya başlamıştı . Petra bana doğru çığlık çığlığa koşarak geliyordu, bu kız bi seferinde de normal gelemezmiydi acaba? Üzerime atlayıp boynuma sarıldı

 ''NOLDU?!'' sormaktan çok endişeyle bağırmıştım Tanrım tam bir menapozlu kadın gibi davranıyordum. Boynumda onun sıcak nefesini hissediyordum. Ellerini sımsıkı boynumun arkasına dolamıştı hızlı hızlı nefes alıp verirken göğüsleri göğsüme değiyordu. Bir daha bana bu şekilde sarılırsa onu cehenneme götürür kendimle birlikte bir odaya kilitler anahtarıda pencereden  cehennemin yedinci katına  fırlatırdım. İrademi ele alabilmek adına ellerimi beline koyup onu hafifçe ittim.

''Çığlık çığlığa koşarak gelmenin nedeni bana sarılmak mıydı? Hmm.. doğru bir hareket aslında bilirsin kızlar hep böyle yapar'' yüzüme piç sırıtışımı yapıştırdım. Suratını hafif kırıştırdı onunla dalga geçmemden hoşlanmıyordu, onun tersine ben bayılıyordum

'' B...ben üzgünüm amacım sana sarılmak değildi , arkamdan...'' cümlesini yarıda bırakarak  arkasına baktı bana dönüp yüzündeki o masum ifadeyle '' ...arkamdan yarasa geliyordu'' dedi

normalde buna gülmeliydim ama lanet olsun ki gülmek yerine endişe ve sinir birbirine girmişti. Elinde onun üzerine örttüğüm ceketi sımsıkı kavramış tepkimi ölçmeye çalışıyordu. Muhtemelen ceketin benim olduğunu anlamıştı ama elinde ceket olduğunu bile şu an unuttuğuna yemin edebilirdim . Bu yarasa olayı benim başımın altından çıkmamıştı .. ozaman geriye sadece sevgili götlek babacık Lucifer kalıyordu . Bu adam işime karışmayı ne zaman bırakacaktı. Yüzümü ifadesiz tutmaya çalışarak

'' Sence bir yarasanın senle ne işi olabilir?'' dedim.

'' Be..ben şey bilmiyorum.'' dedi ve kafasını yere eğdi. Geçen sefer ki rüya olayı tamamen benim eserimdi ama bu değildi. Babama işime karışmamasını söylemem lazımdı. Petra sadece benimdi . Başkasının karışmasına izin veremezdim

''Eve git Petra!'' dedim sesim amaçladığım daha sert çıkmıştı. içimdeki siniri yansıtmış ve buna engel olamamıştım. Bana şaşkınca bakarak geri döndü ve yürümeye başladı kalbini kırmıştım ve bu sefer gülmüyordum.

 PETRA:

 Arkamı dönüp yürümeye başladım. Yani en azından bana bağırmaya bilirdi öyle değil mi? Gözlerim dolmuştu , hayır hayır! kesinlikle ağlamayacaktım hem de ''aptal'' bir çocuk için , hava bir soğumuştu, titriyerek elimdeki ceketi üzerime geçirdim

''Hass...ceket!'' arkamı dönmeye yeltendim ama sonra bana bağırışı aklıma geldi ,vazgeçip tekrar yürümeye başladım. Bunu hesabını kesinlikle daha sonra verecekti

Eve geldiğim de anneannemin yanına gidip oturdum. Ona Shrek'teki çizmeli kedi gibi bakarak

''Ceketim elimdeymiş meğersem'' dedim. Bana bakıp kahkaha attı. Şaşkınlıkla ona bakıyordum. İlk defa böyle güldüğünü görmüştüm. Kahkahası arasından '' Ben sana söylemiştim ama dinleyen kim'' dedi.

LUCAS:

Petra'nın ardından cehenneme gittim. Babamın odasına doğru yürüyerek hızla kapıyı ittim

''Bir daha sakın benim işime karışma!'' sesim odada güçlü bir titreşim yaratmıştı .  şaşkınca bana bakarak oturduğu tekli antika koltuktan kalktı.

''Ben bu cehennemin kralıyım, benim oğlum da olsan bana saygı duyacaksın'' diye otoriter bir şekilde bağırdı.

''Ne zamandan beri sikik krallara saygı duyuluyor!'' onu fena sinirlendirmiştim. Petra'yı sinirlendirmek kadar eğlenceli olmasada idare ederdi.

Bana bakıp sinirle güldü '' Kim saygı duyacak biliyormusun? Sen! Bu görevi elinden alabileceğimi unutma! Yerini bil''

Bu sözün üzerine sinirden delirsem de kendime sahip çıktım. '' Bir daha lanet gargoylların devreye girerse kötü olur'' diyerek odadan çıkıp gittim.

Petra'yı benden başka kimse incitemezdi. 

 

KOVULMUŞ ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin