première

18.8K 565 555
                                    

Soğuk bir cumartesi sabahıydı, gözüme çarpan güneş ışığı ile gözlerimi araladım. İşe gitmek için erkenden kalkmam gerekiyordu ama uyuya kaldığım için geç kalmıştım. Yataktan çıkar, çıkmaz soluğu duşta aldım.

Duştan çıkınca dolabımı talan edip giysilerimi seçtim. Merdivenlerden inip kapıdan çıktım. Çalıştığım markete doğru hızlı adımlarla yol aldım çok geç kalmıştım. Markete vardığımda sevgili patronum Min Joon beni azarlamak için bekliyordu kesinlikle bu sefer azarından kaçamazdım.

''Seni kovmamam için bana sebep söyle Lee Ji-Eun?''

Her defasında patronumu çatık kaşları ile görüyordum. Acaba gülümseyemiyor muydu?

''Çünkü bir çalışana ihtiyacınız var~''

Tamam çalışan olabilirim, ama bu kendimi ezdireceğimi kesinlikle göstermez.

''Kes sesini ve işinin başına dön.''

Cevap vermemem gerektiği için kasaya gittim. En azından azarından kaçmıştım. Patronum Da-Hye'nin yakını olduğu için burada çalışıyordum. Eleman eksikliği vardı.

Bilinmeyen Numara:Selam

jieun98:Selam

Bilinmeyen Numara:Ne yapıyorsun?

jieun98:Çalışıyorum

Kimsin?

Bilinmeyen Numara:Seninle konuşmak isteyen birisi

jieun98:Tanışıyor muyuz?

Bilinmeyen Numara:Belki

jieun98:Adın ne?

Bilinmeyen Numara:Yakında öğrenirsin.

Patronum odasından çıktığı için telefonumu cebime koydum ve müşterilerle ilgilenmeye başladım.

''Bugün erken çıkabilirsin''

Telefonunu eline bakıp, bir şeyler yapmaya başladı. Karşımda olduğu için telefonunda ne yaptığı tam göremedim.

''Neden?''

Tepkim değişik gelmiş olmalı ki, kafasını telefonundan kaldırıp kaşlarını çattı. Yani çok fazla soru soran bir yapım var, kendimi değiştiremem.

''Sorgulamak yerine teşekkür etmen gerekmez mi? ''

''Teşekkür ederim''

Marketten çıktıktan sonra okula doğru yol aldım, eğer eve geçseydim derse geç kalabilirdim.

Okula gittiğimde hızlı adımlarla 2-A Tarih sınıfını bulmaya çalışıyordum sınıflar çok karışıktı, önüme gelen bedenle çarpıştıktan sonra kafamı kaldırıp konuşmaya başladım.

''2-A Tarih sınıfı nerede?''

Kaşlarını çatıp, gözlerini devirdi. Hadi ama o kadar sinir bozucu da değilim. Önümde durmasaydın sana çarpmazdım. Bu neyin bunalmışlığı böyle?

''Önünde aptal.''

Kafamı kaldırıp parmağıyla gösterdiği yere baktım. Acele ettiğim için karşımdaki sınıfı fark etmemiştim.

❝first see❞|jjk¹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin