Jieun
Telefonumun çalmasıyla, izlediğim video durduruldu. Yediğim çileği tabağa bırakıp telefonumu elime aldım. Bu numarayı tanımıyordum, ama aramayı kabul etmekten ne zarar gelirdi ki?
''Efendim?''
''Lee Ji-Eun'la mı görüşüyorum?''
''Evet, neden?''
''Bay Jeon sizinle görüşmek istiyor''
''Jungkook'un babası neden benimle görüşmek istiyor?''
''Lütfen, hastaneye gelebilir misiniz? Yüzyüze görüşmek istiyor''
Tanımadığım numaraları artık kesinlikle açmamalıyım. Telefonu suratıma kapattı. Yüzüme telefonu kapatmakta ne demek? Burada Lee şirketinin gelecek CEO' su var. Beni çağırmasının nedenini, az çok tahmin ediyordum. Jungkook hakkında olmalıydı, 'oğlumdan uzak dur' ya da 'bu kadar para yeterli gelir mi?' tarzında bir şeyler diyecek olmalı, sanırım biraz fazla dizi izliyordum.
Hastaneye girip Bay Jeon'un olduğu odaya geçtim. Odanın önünde dikilen iki siyahlı adam, korkmam için yeterli gelmişti. Geri dönmek istiyordum. Yatağımda kalıp video izlemeye devam etmediğim için kendime lanetler okuyordum.
''Bay Jeon, beni görmek istemişsiniz?''
Hastane yatağında uzanırken elinde duran kağıtları masaya koydu. Hastaneydeyken bile işle uğraşması değişikti. Eliyle karşıdaki koltuğu işaret etti. Koltuğa oturup Bay Jeon'a odaklandım.
''Evet kızım''
Önünde duran suyu içip, tekrar konuşmaya başladı.
''Neden konuşmak istediğimi anlamışsındır, Jungkook'un şirketin başına geçmesi gerekiyor''
''E-evet?''
''Hye-Bin'le evlenmesi gerekiyor, onların şirketinin desteğini arkasına alması gerekiyor ve fazlasıyla hisseleri var''
Cümlenin başından sonrasını dinleyememiştim bile, Jungkook'u gerçekten evlendireceklerdi. İçinde bulunduğum durum kabustan farksızdı.
''Benden tam olarak ne istiyorsunuz?''
''Jungkook'tan uzak durmanı istiyorum Hye-Bin'le evlenmeli onu bırakmazsan evlenmez, sana uzun süredir takıntılı''
''Jungkook'la.. ayrıldık''
''Hala seninle ilgileniyor Ji-Eun, senden onunla görüşmeyi kesmeni istiyorum''
Gözlerini suratıma sabitleyip, mimiklerimi izlemeye başladı. Sahte gülüşümü sergiledim, gözlerim dolmaya başlamıştı, buradan gitmeliydim.
Çocuk gibi onu seviyorum, onunla olmak istiyorum desem bile bir şey değişmezdi ama demek istiyordum. Belki de olayları akışına bırakıp, denemem gerekiyordu.
''Şirketin başına geçmesi gereken kişi Jungkook, onu bırakmalısın üzgünüm ama başka bir seçenek yok Ji-Eun''
''Ama-''
''Seni kırmak istemiyorum, görüşmeye devam ederseniz Hye-Bin'le evlendiğinde ne yapmayı düşünüyorsun?''
Beni dinlemiyordu, bir kulağından girip diğerinden çıkıyordu. Dinlemekte istemediğini anlamakta pek zor değildi.
''Ailemize bu kadar yakın olmak istersen Jung Hyun'la evlenebilirsin?''
Bu ne şimdi? Yanlışlıkla izdivaç programına geldim de benim mi haberim yok? Bana bunu söylecek kadar yakınlığımız bile yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❝first see❞|jjk¹
Fanfiction''Ne yapıyorsun?'' ''Parmaklarınla oynuyorum'' ''Ellerini tutmak istiyorum demiyorsun da''