Arabadan inip kafeye geçtik. Buluşacağımız kişiyle dün mesajlaştığım için onu tanımama gibi bir durumum yoktu. Garson yanımıza gelip siparişleri aldığında Jungkook limonata istedi, ben de sütlü kahve istedim. Kısa süreli bekleyişimiz sonucunda görüşeceğimiz kişi gelmişti, ayağa kalkıp elini sıktım.
''Merhaba ben, Hwang Min-hyun tanıştığıma memnun oldum''
''Ben de Lee Ji-Eun, memnun oldum''
Selamlaşmamız biter bitmez Jungkook çantasından sözleşmeyi çıkarttı. Adamın yüzüne baktığımda bana birini anımsatıyordu. Taksiye benden önce binmeye çalışan kişiydi! En iyisi sessiz kalmaktı, sözleşmeyi fesh edecek olsakta onunla çatışmak gibi bir niyetim yoktu.
~~~
Görüşme bittikten sonra Min-hyun'la vedalaşıp ayrıldık. Jungkook hala sessizliğini koruyordu. Onun ikizler burcu olduğunu düşünüyordum, bana gelip seni seviyorum dedikten sonra görmezden gelmesi sinirimi bozuyordu.
Jungkook'a baktığımda dışarıyı izlediğini gördüm. Beni fark etmesi için seslice boğazımı temizledim. Ama bir işe yaramadı, hala bana bakmıyordu. Sinirle elime aldığım suyu kafama diktim. Suyu kafama dikmemle boğazımda kalması bir oldu. En azından Jungkook'un dikkatini çekmiştim.
''Yavaş iç önünden kimse almıyor''
Yanaklarımı şişirdim. Jungkook bana laf sokmak için yemin gibiydi.
''Konuşmak yerine sırtımı sıvazlasan daha fazla yardımcı olurdun''
Sadece benimle ilgilenmesi de yardımcı olurdu. Ama bunu söyleyemezdim.
''Ben doktor değilim''
Doktor olmadığını biliyorum ama senin için hastayım. Ve iyileşemiyorum.
''Doktor olmadığını biliyorum, ne zaman gideceğiz?''
''2 gün daha burada kalmamız gerekiyor''
İyi de yapacağımız her şey bitmişti, yani ben öyle olduğunu düşünüyordum.
''N-ne?Ama işlerimiz bitti''
''Benim işlerim henüz bitmedi''
İstemsizce sırıtasım geliyordu. Jungkook'la burada kalmayı ve yakınlaşmayı istiyordum. Tam eskisi kadar olmasak bile, artık biraz yakınlaşmalıydık. Yakınlaşmamız için en büyük engeli de unutmamak gerek Hye-Bin.
''Yine Hye-Bin'le mi kalacaksın?''
''Hayır senin yanında olacağım''
Sırıtma isteğimi daha fazla tutamadım. Yakınlaşmamız için en büyük engel kalktığına göre Jungkook'la ne istersek onu yapabilirdik.
''Nedense bir kızdan diğerine atlıyor gibi görünüyorsun''
Dün Hye-Bin'in yanında, bugün ise benim yanımda olması biraz tuhaftı.
''Sana bunu düşündüren şey ne?''
Ne olabilir acaba? Dün Hye-Bin'in yanında kalıp beni satması olabilir mi acaba?
''Dün Hye-Bin'le kalıp şimdi benim yanımda olman''
''Farkında mısın bilmiyorum ama Hye-Bin ile iş arkadaşıyım''
Harika iş arkadaşı olduklarını unutmuştum. İş arkadaşılar diye onun yanında kalması gerekmez veya onun evinde duş alması.
''Öyleyse dün sadece iş için yanındaydın''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❝first see❞|jjk¹
Fanfiction''Ne yapıyorsun?'' ''Parmaklarınla oynuyorum'' ''Ellerini tutmak istiyorum demiyorsun da''