❝first see❞|jjk¹

dixseptième

Bir dersten, diğer derse yetişirken aklıma Jungkook gelmişti. Gittikten sonra beni erken uyandırsa güzel olabilirdi. Sabahtan beri derslere girip, duruyordum kafam patlayacak gibiydi. Boş olduğum günler varken, derslerin yarısını bir güne sıkıştırmak nedir? Saatlerin arasında koca bir boşluk olmasını da unutmamak gerek.

jieun98:Giderken beni de uyandırsan güzel olurdu

jeonkook:Çok güzel uyuyordun, kıyamadım  

jieun98:Evet, güzel uyurum~

jeonkook: Cidden güzel uyuduğunu mu düşündün?

jieun98: Çok güzel uyuduğumu söylemiştin.. 

jeonkook: Uyandığımda yerdeydim, neden acaba bir düşün bakalım 

jieun98: Duvar kenarına geçseydin böyle olmazdı

 jeonkook: Bir daha senin ile yatmayacağım Ji-Eun  

jieun98: Yaa Jungkook-ah, ama çok üzülürüm~  

jeonkook: Uslu dur o zaman  

jieun98: Uslu duruyorum zaten

Uyurken duvar kenarında biriyle uyuyorsam, çok fazla hareket ederdim. Da-Hye bu yüzden benimle uyumazdı, uyursa bile duvar kenarına geçerdi düşmemek için. Uyanınca yerde olan taraf ben olurdum. Jungkook'la 2 defa beraber uyumuştuk, uyku düzenimi tam oturtamadığım için geceleri uyanıp genellikle tekrar uyurum. Jungkook uykusunda şirin bir kuzu gibi, o kadar masum ve şirin görünüyor ki anlatamıyorum.

Kafamı telefondan kaldırdım, başım çatlayacak kadar ağrıyordu. Tae yanıma geliyordu, gün bitecekti fakat benim arkadaşım şimdi yanıma geliyordu.

''Tae, sonunda yanıma gelmişsin unutmamışsın beni''

''Asıl sen beni unuttun Ji-Eun-ah''

Tae'yle uzun zamandır düzgün takılamıyorduk. Da-Hye ile ne yapıyorsam, Tae ile de aynısı yapardım. Tae çoğu kişiyle yakındı, ama genel olarak takıldığı belirli kişiler vardı. Jungkook, Tae ile kuzen olmasına rağmen onu geç fark etmem değişikti.

Tae ile ben lise 1'deyken tanışmıştık, liseden önce etrafımda görüyordum fakat arada bir konuşurduk. Lise 1'den sonra samimi olduk, bisiklet sürerken düşmüştü ona yardım ederken yakınlaşmıştık. Sonra Tae'nin arkadaşlarının bazılarıyla da tanışmıştım, Sehun'la yakın olduğu için Sehun nereye gitse onu beraber takip ederdik. Hep takıntılı gibi takip etmezdik, onu görmek istediğim zamanlar sadece.

''Çünkü hep Ji Min'lesin, Jungkook'u dün eve almamışsın''

''Küçük kuzenimi de kendine benzetmişsin''

''Biraz öyle oldu, Sehun neden okula gelmiyor?''

''Babası yurtdışında olduğu için şirketin işleri ona kalmış, gelemiyor''

''Babasının şirketi mi vardı? O kadar takip etmeme rağmen fark etmemişim''

''Dersine iyi çalışmamışsın demek ki Ji-Eun-ah~''

''Tamam derse gideceğim görüşürüz''

Sehun'u o kadar takip etmeme rağmen, ailesi hakkında bir şey öğrenememiştim. Son dersime doğru gidiyordum, saat 11:00 olmuştu ve son dersime girecektim.