"Şimdi ne yapacağım?"

2.9K 146 18
                                    

"O olduğuna emin misin peki,aradan yıllar geçti Justin.Yanılıyor olabilirsin." dedi Ryan şaşkın bir şekilde."Hayır,eminim.Onun gözleri ve gülüşü bir saniye bile aklımdan çıkmıyor ki onu başkasıyla karıştırayım.Ayrıca heyecanlığında sesi titriyor,o zaman da titremişti.Hele kokusu.Tanrım,bir an bana sarılmayacak diye çok korkmuştum." dedim mutluluktan deliye dönerken.Evin içinde koşturup duruyordum.Onu bulmuş olduğuma hala inanamıyordum.Bulmuştum işte.Yıllardır delirdiğim ve onu bulmak için tüm dünyayı dolaştığım kızı bulmuştum.Hala beni seviyor olması ise tanrının hala benim yanımda olduğunu gösteriyordu.

"Kıza bir sarılışı vardı Ryan,göremen lazım." dedi Scooter gülerken.Gerçekten tam iki saat boyunca bana sarılmasını beklemiştim ve nihayet program bittikten sonra albümlerini imzalattı ve bana sıkıca sarıldı.Tanrım,o kadar mutluydum ki.Kendimi pencereden atmak istiyordum.Ya da dünyanın en yüksek dağına tırmanıp,paraşütsüz mü atlasam ? "Justin,zıplama.Düşüceksin." dedi Ryan gülerken."Kapa çeneni de git içecek birşeyler getir.Bugünü kutlayalım dostum." diyerek avazım çıktığı kadar bağırdım.Kontrolümü kaybetmiştim.Delirmiş gibi bir ordan bir oraya koşuyor,koltukların üzerinde zıplıyor ve yastıkları ordan oraya fırlatıyordum.Sonunda yoruldum ve koltuğa oturdum.Tam o sırada Ryan elindeki biralardan birini bana fırlattı."Peki şimdi ne yapacağım." dedim Ryan'a.Bu soruyu ona sormam kadar saçma birşey olamazdı.Kadınlar hakkında danışmam gereken son kişi Ryan'dı ama şu an mantıklı bir şeyler düşünmeye ihtiyacım vardı.Bunuda Ryan'a danışmalıydım.Birasını açıp koca bir yudum aldı ve konuşmaya başladı."Nerede çalıştığını,adını,sanını biliyorsun artık.Gerisi kolay.Kız ünlü sayıldığına göre internettende bazı bilgilerini bulabiliriz.Takıldığı mekanlar işimize yarayabilir." dediğinde söyledikleri mantıklı gelmişti.Scooter ayaklandı ve laptopu alıp bana verdi.İkiside benim için çabalıyordu.Seviyordum bu iki şerefsizi.Bilgisayarı açtım.Sağıma Scooter,soluma Ryan oturmuştu.Jenny Palvin yazdığımda bi erkekle el ele görüntüleri çıktı.

OLAMAZ.

10 YILDIR BİR İLİŞKİSİ Mİ VARDI?

10 YILDIR

HER FOTOĞRAFTA GÜLÜYORDU.

İŞTE ŞİMDİ GERÇEKTEN KANIMIN ÇEKİLDİĞİNİ HİSSEDİYORDUM.

JENNY'NİN AĞZINDAN

 "O kadar tatlı ve kibardı ki Mandy.Sana anlatamam.İlk geldiğinde çok soğuktu,şaşırmış gibi bakıyordu.Ama sonra sanki yıllardır beni tanıyormuş gibi muhabbet etti.Programdan sonra albümlerimi imzaladı,bana sıkıca sarıldı.Ne zaman istersem programıma geleceğini,konser içinde bilet verebileceği söyledi." dediğimde Mandy pür dikkat beni dinliyordu.Justin'i sevmese de bu olay beni mutlu ettiği gibi onu da mutlu etmişti."Sakin olmana şaşırdım doğrusu,ben bayılmanı falan bekliyordum." dedi kahvesini yudumlarken."Bende ama onun sayesinde oldu aslında.O çok rahattı." dedim ve derin bir nefes alarak ne kadar mutlu olduğumu düşündüm.O an aklıma John geldi.Acaba ne yapıyordu iki gündür.Beni defalarca aramasına rağmen telefonu açmamıştım."Mandy." dedim sessizce.Bana kızacağını biliyordum çünkü.

"Hııı"

"Sence John'a gitmeli miyim ? İki gündür görüşmüyoruz ve beni sürekli arıyor." dedim tek nefesle."David'le az önce konuşmadın mı.Ne demişti o sana?" dedi delici bakışlarıyla birlikte.

"Haklısın,David'e söz verdim ama..."

"Sakın yanına gitmeye kalkışma.Yoksa seni döverim.Ben şimdi eve gidiyorum." Montunu giymiş ve çantasını eline almıştı.

"Seni birdaha uyarıyorum.Bu kadar kolay bir kız olma.Onun biraz akıllanması lazım.Tamam mı?" dedi bana sarılırken.Kafamla onu onayladım ve kapıdan geçirdim.Hemen odama çıkıp hazırlandım ve arabamın anahtarını alıp John'nun evine doğru sürdüm.Tamam,haklılardı belki ama eminim ki John çok pişman ve üzgündü.Evi yakındı,hemen gelmiştim ve çantamdan evinin anahtarını aramaya başladım.Uyuyor olabilirdi.Kapıyı sesizce açtım ama salondan kahkaha sesleri geliyordu.Kadın sesiydi sanırım.Sadece ikisinin sesi geliyordu.İçeri girdiğimde kadın John'a yaklaşmaya başlamıştı.Olduğum yerde donup kaldım.Hayatımda hissetmediğim derin bir duygu,kalbimi,beynimi ve vücudumu ele geçirmişti.John'un beni görmesiyle kadını itmesi bir oldu,yanıma doğru gelirken ben çıkış kapısına doğru koşmuştum.Hayır,bana bunu yapamazdı.Hayatımın en mutlu gününde bana bunu yapamazdı değil mi?

Bir kol beni tuttu ve kendine çevirdi.Gözyaşlarım o kadar çok birikmişti ki John'u bile zor görüyordum.Sarhoştu.

"Jenny,o kadınla aramda hiçbir şey olmadı yemin ederim." dedi bağırarak.

"Ben gelmesem oluyordu,kusura bakma böldüm" dedim ama sesim onun kadar güçlü çıkmamıştı.

"Hayır bebeğim,olmayacaktı bana güven."

"Suç sende değil John.Bırak kolumu,lütfen." dedim bağırarak.Canımı yakıyordu çünkü.Kesin yarın moraracaktı.Kolumu çektim ve bağırmaya başladım."Tüm suç bende,olmayacağını bildiğim halde devam ediyorum.Senin isteklerini karşılayamıyorum John.Yapamam.Çok istedim,seninle birlikte olmayı çok denedim ama yapamadım.Keşke benden ayrılsaydın,o zaman seni anlardım John.Ama daha sabah beni defalarca arayıp özür mesajları göndermiştin.Gerçekten aptalım.Bi erkeğin dayanamayaçağını tahmin etmeliydim.Bu kaçıncı John? Söyle bana." diye bağırdığım da deli gibi ağlıyordu.Yoksa ?

"Yaptın değil mi? Daha öncede beni aldattın." dedim inanamayarak.Bana 'Hayır' yapmadım demesini bekledim ama o sadece ağlıyordu."Özür dilerim Jenny.Sana aşığım ve sensiz yapamam.Beni affet bebeğim.Lütfen." dediklerini duymuyordum.Şu an odaklandığım tek şey beni aylardır aldattığıydı.Erkek arkadaşının ihtiyaçlarını gideremeyen ve gizlice aldatılan bir kızdım ve bundan hiç şüphelenmemiştim.Gözlerime baktığında içi titreyen sevgilimin bunu yapacağını düşünememiştim."Lanet olsun sana." dedim kısık sesimle.O ise ayaklarıma kapanmış ağlıyordu."Seninle tanıştığım güne lanet olsun." hiçbirşey demiyordu ve bu beni çileden çıkarmıştı."Duydun mu beni pislik herif" diye bağırdım ve saçını çekip bana bakmasını sağladım."Senden nefret ediyorum! BİTTİ" diye son gücümle bağırdım ve koşmaya başladım.O ise yerde hala hıçkırarak ağlıyordu.

Canım yanıyordu,kendimi dünyanın en çaresiz ve acınacak kızı gibi hissediyordum.Bana aşıktı buna eminim ama erkeklik hormonları bu kadar değerli miydi onun için.Bende isterdim ona istediği herşeyi vermeyi.Ama yapamadım,olmadı.Şu an ne yapmalıyım bilmiyordum.Bildiğim tek şey kafamı dağıtmam gerektiğiydi.Bir saattir yürüyordum.Arabam o pisliğin evinde kalmıştı.Sonunda bir taksi buldum ve beni en yakın bara götürmesini rica ettim.Yaklaşık 5 dakika sonra gelmiştim.Kapıdan içeri girdiğimde gördüğüm manzara hiç hoşuma gitmemişti.Hayatımda bu tip yerlere hiç tek başıma gelmezdim ama bu sefer yanımda hiç kimseyi istemiyordum.Tezgaha gittim ve kendime içki sipariş ettim.Barmen içkimi hazırlarken etrafa göz gezdirdim.İşlerini ayakta halleden çiftler,ağlayan erkekler,zil zurna sarhoş olan kadınlar....İçkimi aldım ve hızlı bir şekilde kafama diktim.

-------------------------------------------------------------------------------

Üzerinden ne kadar geçmişti bilmiyorum.Bildiğim tek şey sarhoş olduğum ve eve gitmek istediğimdi.Ayağa zorla kalktım ve insanların arasından geçmeye çalıştım.Tam yere yuvarlanıyordum ki bir çift kol küçük bedenimi tuttu ve düşmemi engelledi...

 

Dream Has Come True | JustinBieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin