Bölüm 8

208 24 14
                                    

Sinirden ne yapacağımı bilmezken hala Araf'a bakıyordum.
Etrafta fısıltılar çoktan başlamıştı .
Bir kız "Oha ! Gerçekten okulun sahibinin kızı mı  ?" Derken başka biri "Geldiğinde anlamalıydık zaten .Burnu  bir karış havada
kimse ile muhattap olmuyor " derken ben hızlı adımlarla Araf'lara doğru yürürken Araf'ın gözleri de bendeydi.
Tam Araf'ın karşısında durup gözlerinin içine bakarak " Benimle uğraşmayacaktın. Madem herkes gerçeği öğrendi. Bundan sonra korkun benden " diyerek hızla dışarı çıktım . Bahçedeki banklara otururken sağıma Hamide soluma da Zekiye oturdu ."Benimle uğraşmanın ne demek olduğunu göstereceğim ona . Gidene kadar bu okulu ona zindan etmezsem bende Esra Korkmaz değilim " dediğimde Hamide "Ya ne yalan söyleyeyim.  ben Araf'ın söylediğini düşünmüyorum " dediğinde Zekiye "Bence o söyledi .başka nereden öğrenebilirler ki ?" dediğinde bu sefer ben ayağa kalktım ve "Artık önemli değil . Sonuç olarak herkes benim kim olduğumu öğrendi mi öğrendi. Bundan sonra onlara nasıl davranmam gerektiğini ben biliyorum " dediğimde zil çaldı .

Öğleden sonra ki son derse girerken Rümeysa yanımıza gelerek "Selam gencolar " dedi .
Zekiye "Oooo . Sınıf Başkanımız bizim sıraya teşrif etmiş buyrun efendim buyrun " diyerek ayağa kalkıp  Rümeysa'ya yer verirken Hamide ve Ayşe gülümserken, Rümeysa da  Zekiye'nin ensesine vurarak "Bana bak sarışın . Şimdi adını tahtaya konuşanlar diye yazarım .ona göre " dediğinde Zekiye çok korkmuş gibi yaparak eli ile ağzına hayali bir fermuar çekti .

Ben gülümserken camdan dışarı baktığımda  Araf ile esmer bir kız gördüm.
Araf kıza bir şeyler anlatmaya çalışırken kız onu pek dinlemiyor gibiydi .
" Bu kız kim ?" dediğimde Zekiye
"Hangi kız ?" Diye cama yapışarak bakarken "Haaa . o mu ? Elçin .Araf'ın platonik aşkı . Araf yıllardır Elçin'in, okuldaki diğer kızlarda Araf'ın peşinde ama Araf kendisine hiç yüz vermeyen Elçin'e aşık " dediğinde Zekiye ye döndüm .ve "Kızım az tam  anlat şunu  " dediğimde Zekiye
" Tamam az anlatıyorum  bak " dedi. Ben gözlerimi devirirken Zekiye gülerek devam etti "  .Şimdi Elçin , Araf'ı peşinden süründürüyor aslında çok iyi bir kız . Yani fazla bir diyoloğumuz yok 12-B sınıfında okuyor o  .  Duyduğuma göre Elçin, burslu bir öğrenciye aşık .Ama çocuk bu yıl okulu bıraltı" dedi. Ben "Neden bıraktı " dediğimde Zekiye "Valla orası meçhul . Çocuğun bursu da yandı " dedi çocuğa üzüldüğünü belli eden bir ses tonu ile ben bu sefer " Çocuğun adı ne? " dediğimde Zekiye " Berkay Gündüz " dediğinde  ben birkez daha camdan Araf ve platonik aşkına baktıktan sonra "Okulun Playboyu imkansız aşk mı yaşıyor" dedim sessizce .
Zekiye beni duymuş olacak ki "Yani öyle de diye biliriz " derken aklıma gelen fikir  ile sinsice gülümsedim .

Okul dağılırken hızlı bir şekilde okuldan çıkıp şoförle eve gittim.
Artık kimseden bir şey saklamama gerek olmadığı için şoförle gidip geliyordum.

"Berkay Gündüz " diye sosyal medyada ararken bir sürü profil çıktı .
Oflayarak bu sefer aklıma gelen şey ile okul müdürünü aradım .
" Efendim " diye telefonu açan Müdüre "Hocam kusura bakmayın ama önemli bir konu için rahatsız ettim ." dediğimde Müdür " Söyle kızım "
dediğinde "Berkay  Gündüz'ün adresini istiyorum ." dediğimde Müdür ilk itiraz edecek gibi olsada sonunda adresini alıp evden çıktım .

Şoför ile Berkay'ın oturduğu  mahalleye geldiğimizde arabadan inip tekrardan adrese baktım .
46 numaralı Berkay'ın kapısının önüne geldiğimde demir kapıyı iki kere tıklattım.
Kapıyı orta yaşlarda bir kadın açarken gülümseyerek " Merhaba teyzeciğim " dediğimde Kadın "Buyur hanım kızım " dedi mahcubiyetle.
Ben hemen  " Berkay Gündüz'ün okul arkadaşıyım ben .Ziyarete geldim " dediğimde Kadın birden "Hoşgeldin kızım . Bilemedim kusura bakma .Bizim oğlan okulu bıraktı.
Çok dil döktüm ama anasını dinlemedi . Aşağı sokaktaki tamirci de çalışıyor " dediğinde elimi kadının omzuna koyup "Merak etme teyze okula dönecek oğlun " diyerek aşağı sokağa yöneldim .
Zaten tek tamirci olduğu için bulmam kolay olmuştu .
Ortalıkta kimse gözükmezken "Berkaay"diye bağırdım .
Anında önümde duran  arabanın altından bir çocuk çıkarak "Ne var " dediğinde " Aaayyy" diye korkarak bağırdım .
Elimi göğsüme koyup derin derin nefes alırken Berkay  ayağa kalkıp
" Kusura bakma korkutmak istememiştim " dedi .
Ben "Bir bardak su alabilir miyim?  "
Berkay hemen gidip su getirdiğinde yerdeki tabure ye oturdum .

MUTLULUĞUM SANA EMANET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin