9

11.3K 753 91
                                    

...

Selam canlarım ❤

Acı Tütün adlı hikayemin ikinci kitabı olan, serinin devamı niteliğindeki hikayeme hoş geldiniz. Umarım ki devamı olarak gördüğüm NEMRUDUN GELİNİ hikayemi de beğenir, aynı ilgiyi gösterirsiniz.

Eğer başka hikayelerimi de okumak isterseniz profilimden bulabilirsiniz. Heyecanla okumanızı bekliyor, sessizce aradan çekilerek sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Keyifle okumanız dileğiyle. Sağlıcakla kalın canlarım 💙

AYNUR DOĞAN: Yaranmaz aşık

*

"Var mı kalacak yerin?".

Yok desem...olmaz. Ne cevap vermeli sorulan suale.

"Şeyy...ben..".

"Neyse bin bakalım arabaya da sonra düşünürsün söyleyeceğin yalanı ".

Nerden bilmiyorum ama bilmişti komutan yalan söyleyeceğimi. O zamanlar asker adam olmasına yormuştum bu öngörülü tavrını. Ama öyle değildi. Ezik tavırlar ve eğik bir baş her şeyi çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu halbuki.

"Yalan değil gidecek yerim yok..".

"Bükme o boynunu bin arabaya de haydi!. Özel şoförünüz bellediniz iyicene beni da!. Komutanım ben komutan!. Bi ton işim var askeriye de".

Karadenizli olduğunu sonradan öğreneceğim komutanın laz damarı tutuyordu. Kızdırmamak için alel acele biniyor, yol boyunca da ömrümce üstümden atamadığım boynu büyüklüğe devam ediyordum. Ben beni acaba nereye bırakacaklar diye düşünürken merkezde üç katlı bakımlı bir binanın önünde duruyordu araba.

"Haydi Allaha emanet olun!".

Hemşire burun kıvırıp indiğinde benimde inmem gerektiğini düşündüm. Teklifsiz indim araçtan. Meryem'in komutanı takmayan halleri beni hem güldürüyor hemde şaşırtıyordu. Zira o zamana kadar Belgin Abla dan başka erkeklere kafa tutan bir kadına rast gelmemiştim.

"Sende Allah'a emanet ol!".

Başka bir konuşma geçmedi o gün aramızda. Biz binaya girmiş, komutan da askeriyeye gitmişti. Binanın orta katında oturuyordu Meryem. İki oda güzel bir mutfak temiz de banyo ve tuvaleti vardı evin. Adımımı atar atmaz aklıma bekar ama yanlız yaşayan bu kızın ne denli şanslı olduğu vardı.

Şanslıydı. Çünkü ben iki çocuk sahibi bir kadın olacaktım ama hala tek göz odadan öteye geçememiştim. Gocunmuyordum olduğum durumdan. Kocam vardı bana cehennemi bile cennet eyleyen. Hamileliğimin altıncı ayına giriyordum. Karınım belirgin, iş alanım kısıtlıydı. Nasıl kalırdım bir sığıntı gibi elin kızında?.

Başlarda beni korkutan o düşünce geçen zaman boyunca Meryem'in güzel yüreğini tanımamla yerle bir oluyordu. El üstünde tutuluyordum. Yediğim önümde yemediğim arkamdaydı. Öyle ki komutan bile neredeyse her akşam beni bahane ederek elinde meyve sebzeyle geliyor, canı çekmiştir bahanesiyle, arada da Meryem'e kur yapıyordu. Onun varlığına o kadar alışmıştık ki gelmediği zamanlar da bile Meryem komutanın yaptığı gibi beni yem olarak öne sürüyor, canımın çekmediği şeyleri getirmesini istiyordu.

Kadir'i geçen zaman da görme fırsatım olamamıştı hiç. Çok özlüyordum. Ali'm her daim aklımdaydı. Elif Bahar'ın tekmelerini her hissettiğimde Alim de gerçekleşen mucizeyi anımsıyordum. O zaman ki koşullar ile kızımdaki koşullar o kadar farklıydı ki. İlk gebeliğimde açlıktan uyuyamadığım çok geceler vardı. Lakin bu gebeliğimde herşey elimin altındaydı. Ama ben mutlu değildim. Kocam yoktu, oğlum yoktu, annem dediğim Belgin Ablam yoktu...

NEMRUD'UN GELİNİ/SON TÜTÜN (Tütün Serisi 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin