Bu çocuk için neler düşünüyordum ben!?
Zeki, utangaç, hayalı, terbiyeli, yakışıklı, tatlı,sempatik anası iyi ki doğurmuş!
Hepsini unuttum gitti.
Kapıya doğru ağır ağır yürüdüm ve edayı baştan aşağı süzdüm."Buyur canım niye gelmiştin" diye sordum mustafaya sarılı ellerini çekerken.
Böyle bir şey yapacağımı beklemediği aşikardı.Mustafa sırıtarak bana bakıyordu her ne kadar o gülümseyince bende gülümsemek istesem de kendimi tuttum.
"ya mustafa bu gün bizimle gelicekti de arkadaşlarla takılıcaktık öyle onun için geldim."
"Aa öylemi ama mustafa gelemez"
"Neden!?" diye cırlayarak bir bana bir de mustafaya baktı.Mustafa yüzünü buruşturmuştu dayanamayıp güldüm.Hemen sonra kendimi topatlayıp ciddi bir ifadeye büründüm.
"Çünkü işimiz var gelemez"
"ne işi ya ama" dedi somurtarak ve mustafa döndü.
"Mustafa gelicem demiştin?"
Mustafa "selin'i duydun." deyince yüzümde kocaman bir sırıtma oluştu.
"Sonra görüşürüz"deyip mustafaya sarılacaktı ki ben mustafa'nın önüne doğru bir adım attım ve bana sarılmasını sağladım.
Eda şaşırsa da hiçbir şey demedi.Mustafaya yan gözle baktığımda sanki sesli gülücek ama kendini tutuyor gibi bir ifadesi vardı.
Eda gittiğinde kapıyı kapattım.Mustafaya kötü kötü baktığımda hala gülüyordu bakışlarını yere çevirdi.
Sıla ve ada aynı anda kahkahayı patlattıklarında gözlerimi kısıp onlara baktım."Enişte alış bunlara selin çok kıskançtır" ada'nın dediği şeyle gözlerim kocaman oldu.
Mustafa bana gözlerini ayırmadan bakıyordu,bu sefer utanan taraf ben olmuştum.
"Hadi hadi boş yapmayın mutfağa geçelim"dediğimde kafalarını salladılar mustafa seslice kıkırdayıp beklemediğim anda beni kendine çekip sarıldı.
Ada ve sıla da kol kola girmiş "ayy"diye cıvıldayarak bize bakıyorlardı.Ellerim yukarıda kalmıştı mustafa'nın kulağıma, " sarıl"diye fıaıldamasıyla irkildim.
Bende ona sarıldım.Kafamı boynuna gömüp ilk defa kokusunu içime çektim.Çok güzeldi.
Onu kokladığımı anlamış olucak ki kıkırdadı ve oda aynı şekilde kokumu içine çekti.
Bunu yapmaktaki amacımız neydi hiç bir fikrim yok.
Ama çok hoşuma gitmişti.
Sıla ve eda kikirdeye kikirdeye mutfağa gittiler.
"Mustafa" diye mırıldandım.
Sadece "hı" diye ses çıkarttığında gülümsedim.
"Artık mutfağa gitsek mi?"
"Ayrılmak istemiyorum" diye mırıldandı çok şaşkındım.Ne cevap vereceğimi bilemedim.
Bir şey dememe kalmadan mustafa bacaklarımdan kaldırarak beni kucağına aldı.Git gide beni şaşırtıyordu.
Bende kollarımı boynuna doladım.Yüzüne baktığımda kızarmıştı.Utanıyor ama yapıcağından da geri kalmıyor beyefendi.
Benim odamın kapısını tek eliyle açtığımda ne yapıcağını anlamadım ama sesimi de çıkartmadım.Halimden menmundum.
Beni yatağa yavaşça bıraktıktan sonra kapıyı kapattı.Üstündeki T-shirt'ü çıkartıp yere attı ve yatağa girip bana yaklaştı.
Uuuh bişiler olii baa
