Şans

59 3 2
                                    

İyiki buraya gelmişim! O kadar sıcak ponylerki! Ben en iyisi hikayeyi baştan anlatayım. Yüzümü kıyafetim  yardımıyla örtüp geziyordum. Elimde kocaman eşya çantam kalabileceğim bir yer arıyordum.

  Pat!!! Bir anda kendimi yerde buldum. Gözlerimin gözlerine kenetlenmesi, Toynagimi tutup beni yerden kaldırması... O kadar güzeldi ki. "Ocak ayındayız, dışarısı soğuk bizim evde kalır mısın?" demesi, kabul etmem... Hepsi rüya gibiydi. Sanırım hayatımın aşkını bulmuştum. Beni evine götürdü. Gürültülüydü, saymadigim kadar çok küçük pony vardı. Beni yukarı çıkardı odami gösterdi. Yorgunluktan uyuya kaldım.

Kalktığımda saat 18.30 du çatal kaşık sesleri duyuluyordu aşağıdan. Hemen üstüme bi' şeyler geçirip aşağı indim. Beni gördükleri anda çatal kaşık sesleri, çocukların bağrışmaları kesildi. Hepsi donuk gözlerle bana bakıyordu. Sanırım fark etmeden ben de onlara öyle bakmışım ki, sessizliği beni buraya getiren pony bozdu. O tok sesiyle "Sanırım evimize pony değil de biblo gelmiş." demesiyle oda kahkahalarla doldu.

Devam edecek...

Prenses Luna'nın HayatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin