My Secret Love~Taejin

3

Jiminin ağzından

Bu sefer gerçekten çok kırılmıştım. Evet onu seviyorum ve bunu her fırsatta gösteriyorum fakat o sanki benimle oyun oynar gibi bir yakın davranıyor bir uzak. Sevmiyorsa umut da vermese daha iyi olurdu hem benim için hemde minik kalbim için. Dolan gözlerime küfürler ederek arka bahçedeki banka geldim hemen ardından yanıma oturan Yoongi hyung ile göz yaşlarımı tutamayıp ağladığımda beni o güçlü kolları ile sarmalamıştı.

"Neden hyung neden canımı bu kadar çok yakıyor beni hiç mi sevmiyor hyung?"

"Seviyor Jiminie ama sanırım henüz bunu kendine itiraf etmek istemiyor. Jungkook daha küçük her ne kadar sen sadece bir yaş diye düşünsen de o bir yıl insana çok fazla şey katabiliyor. Belki şu an birisine bağlanmak onun için zor olabilir ama ilerde artık sana olan sevgisi içine sığmadığın da bu günlerden pişmanlık duyacak. Sadece bekle küçüğüm çünkü sevdiğin sana gelecek biliyorum. Hatta bak geliyor bile. Ben gidiyorum aranızda konuşup anlaşın. "

" Teşekkür ederim hyung iyi ki varsın seni seviyorum"

"Bende seni jiminie"

Yoongi hyung jungkook un yanından geçerken ona bir şey fısıldadı ve yanımızdan ayrıldı.

Jungkook un gözlerine bakarak ona ne kadar kırgın olduğumu anlatmaya çalıştım. Sanki anlarcasına gözleri doldu ve önümde diz çöküp ellerimi tuttu. Titreyen sesi ile konuşmaya başladığında akan gözyaşlarını görmek beni şok etti.

"Özür dilerim hyung seni kırmak istemedim sadece o an çok utandığım için öyle saçma bir tepki verdim. Özür dilerim hyung ne olur benim yüzümden ağlama. Seni ağlıyor görünce benim canım yanıyor hyung"

"Seni seviyorum Jungkook ve bunu sana her defasında söylüyorum. Sen şu an önümde böyle ağlayarak özür dilerken seni affetmemem imkansız zaten ama sana bir şey sormak istiyorum. Gerçekten rahatsız oluyor musun? Yani ulu orta her yerde seni sevdiğimi söylememden, eğer öyleyse kendimi dizginlerim ve bir daha seni bu konuda rahatsız etmem. Seni küçüklüğünden beri tanıyorum ve seni yıllardır seviyorum. Sana olan sevgimi yıllarca içimde tuttum eğer gerekirse tekrar tutarım. Sadece bana doğruları söyle ki az önceki gibi bir olay yaşayıp tekrar kalbimi kırma. Her ne kadar tek bir gülümsemen ve gülümseyince ortaya çıkan tavşan dişlerin bütün kırgınlıklarımı unuttursada senin tarafından kırılınca canım çok yanıyor kookie. "

" Hyung... Ben yıllardır sevdiğini bilmiyordum.. Ben çok şaşırdım yıllarca bunu nasıl farketmedim ve hyung rahatsız olmuyorum ama bazen çok utanıyorum sen öyle deyince. Sanki senin sevgine karşılık vermediğim için kendimi suçlu hissediyorum. Ama hyung sen benim en sevdiğim hyungumsun seni kırmak ve kaybetmek istemiyorum o yüzden ne olursa olsun beni bırakma olur mu? "

" Olur minik tavşan seni asla bırakmayacağım söz veriyorum. Ve seni bekleyeceğim Kookie bir gün bana geleceğini biliyorum o yüzden seni bekleyeceğim"

" Pe.. Peki beni affettin mi hyung? "

Karşımda tatlı tatlı bakan Jungkook un burnuna hafifçe vurdum. Ah bu çocuk kalbim için iyi değil.

" Bana bir öpücük bahşedersen neden olmasın Jungkookie"

"Yah hyung!"

Aniden kızaran yanakları ve kulakları ile çok tatlı olmuş ve başını dizime yasayarak yüzünü gizlemişti. Bu beni güldürdü ve saçlarını okşadım.

"Tamam tamam şaka yaptım ama sadece gülümsesen yeter seni affetmem için"

Aniden gülümseyerek kalkan baş ile hızlanan kalbimi tuttum. Gerçekten çok güzel gülüyordu insafsız. Sonunda ikimiz de gülümseyerek ordan ayrıldık ve derslerimize gittik ve tabiki gün boyu kook u düşünmeye devam ettim.