My Secret Love~Taejin

4

JİN

Neden böyle yaptığım konusunda hiç bir fikrim yoktu ama sadece içimin buz kestiğini kalbimin kesildiğini hissetmiştim. Namjoon ile yürümeye devam ederken elimi tutunca dönüp ona gülümsedim. Başımı omzuna koyduğumda o da başını başımın üzerine koymuştu. Hala homofobik olan bir kaç kişi bize baktığında umursamadım ve sınıfa gidene kadar ikimizde konuşmadık.

'Hey Jin ne oldu durgunlaştın bir anda?'

'Ah bilmiyorum Namjoonie sanırım küçük kardeşimin sevgilisi olmasını kaldıramadım. Sencede daha çok küçük değil mi?'

'Bence kendi kararlarını alacak kadar büyük Jin bu kadar takma kafana hem seni neden bu kadar ilgilendiriyor ki?'

Hafif sitem dolu sesini duyunca şaşırıp geri çekildim.

'Onunla ilk tanıştığım da çok küçüktü Namjoon daha iki yıl geçmiş olabilir ama o kadar çok büyüdü ki sanki onu ben büyütmüşüm gibi hissediyorum. Sence her şeyini bildiğim ilgilendiğim küçüğümün beni ilgilendirmemesi mümkün mü? Hem bu sitem ne oluyor?'

'Ne oluyor biliyor musun Jin dakika başı Taehyung dan bahsetmenden bıktım. Onunla ilgilenmenden bıktım. Buluşuyoruz bir şey yaparken bak bunu Taehyung ile yaptık, Taehyung bunu çok sever ; konuşurken her iki lafından biri Taehyung. Bazen o mu sevgilin ben mi anlamıyorum biraz kendine çeki düzen ver Jin ve ilişkimiz ile ilgilen. Seni seviyorum deliler gibi seviyorum ama aynı şeyi sende göremiyorum Jin, içim parçalanıyor. Kimi sevdiğine karar ver Jin. Onu mu seviyorsun beni mi karar ver ve ona göre davran. '

Namjoon un ani çıkışı ile şaşkınlıkla yerimde kaldığım da son kez yüzüme bakarak beni orada bırakıp gitti. Koridorun ortasında öylece kalakaldığım da üşüdüğümü hissediyordum. Bugünün gerçekten çok kötü bir gün olduğunu düşünerek bahçede en sevdiğim banka indim ve kulaklığımı takarak son ses müzik dinlemeye başladım. Taehyung u kıskanması saçmalıktı. O benim her zaman küçük kardeşim olmuştu ve bir anda onun Baek i sevdiğini duyduğum da bana anlatmamasına bozulmuştum. Eğer Taehyung un Evet derken ki yüz ifadesini ve kızarmasını görmesem şaka yaptıklarını düşünürdüm ama o öyleyken inanmamak zordu. Düşüncelerim arasında müzik listemde Taehyung ile birlikte dinleyip söylediğimiz şarkı çalmaya başladığında gözümün önüne tekrar Baekhyun ile olanlar aklıma geldi. Baekhyun onu öpmüştü ve daha bir çok kez öpecekti. Sol gözümden ilk damla düştüğün de devamının geleceğini biliyordum. Şu an Namjoonla olan ilişkimdeki soruna değilde Taehyung a ağlamamda ayrı bir ironiydi. Gözlerimi kapatıp yaşların akmasına izin verirken bir parmak usulca silmişti göz yaşlarımı. Kulaklığımın teki çekilip alındığında kokusundan tanıdığım küçüğümün omzuna koydum başımı. O ise hala yüzümü okşamaya devam ederken bir kolu ile beni sarıyordu.

'Hyung...Ağlama lütfen seni böyle görmek istemiyorum.'

Ağlamaklı sesiyle gözlerimi açıp dolan gözlerine diktim bakışlarımı.

'Taehyung neden bu kadar üzgün hissediyorum. Senin için mutlu olmam gerekirken neden içim parçalanıyor. Bu sadece senin bana onu sevdiğini anlatmadığın için mi oluyor. '

'Hyung bende seninle Namjoon hyungu gördüğümde aynı şeyi hissediyorum.'

'Sanırım birbirimizi kıskanıyoruz Taehyung. Her zaman bir kız kardeşim olmasını ve onu sevgilisinden kıskanmayı isterdim. Ama sanırım kız olmasada çoktan bir kardeşim olmuş. Namjoon... Bana çok kızdı Taehyung. Sana değer verdiğim için. Ama sen benim küçük kardeşimsin Taehyung. Büyüdüğünü kabullenmek istemiyorum hep küçük kal hep benimle kal istiyorum'