Rose;
Gözlerimi açarken bir yandan da esneyip geriniyordum. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissettiğime göre kesinlikle baya uyumuştum. Yatakta oturup bacaklarımı aşağıya uzattığımda üzerimde giysilerim olduğunu fark ettim. Pijamalarımı giymeden asla uyumazdım ki ben. Kaşlarım hafif çatık bir şekle girip düşünme moduna büründüğümde dün gece uyuyakaldığımı hatırladım. Ağ kafaya beni buraya kadar taşıdığı için teşekkür etmeyi kafamın bir kenarına yazdıktan sonra ayağa kalktım. Odamın küçük ama bir o kadar tatlı banyosuna giderken Jarvis'ten bir şey rica etmeyi unutmadım.
"Hey Jar. Şöyle güzel, neşeli bir şarkı açsana bana."
"Pekala efendim."
"Teşekkürler."
Meghan Trainor- Dear Future Husband çalmaya başladığında gülümseyip banyoya girdim. Soğuk suyu birkaç kez yüzüme çarpıp kendime geldiğimde kafamı kaldırıp aynaya baktım. Saçım kuş yuvasına dönmüştü. Bu halime kıkırdayıp bileğimdeki toka ile saçımı basit bir topuz yaptım. Odama geri döndüğümde tişörtümü çıkarıp yatağımın üzerine fırlattım. Dolabın karşısına geçtiğimde kendime yeni bir tişört bulmaya çalışıyordum ama bir yandan da kendimi tutamayarak dans ediyordum.
"Dear future..."
Şarkıya eşlik ederken dolabın karşısında dans ediyordum. Şu salak halimi biri görse fena rezil olurdum. Gerçi zaten biri görüyor sayılırdı, Jarvis çok eğleniyor olmalıydı. Bir yapay zekayı bile güldürecek hareketler yapıyordum çünkü. Kapım birden açıldığında üzerimde tişört olmadığını hatırlayıp çığlık attım. Dolabın arkasına saklanırken kırmızı suratımla kapıda gözlerini kapatmış olan Steve'e bakıyordum. Şuan haline gülmek istesem de çok utanmış olduğumdan bunu yapamıyordum. Umarım hiçbir şey görmemiştir.
"Sakın gözlerini açma Yüzbaşı."
"Aç-açmıyorum."
İki eliyle de sımsıkı gözlerini kapatmış hala kapıda dikiliyordu. Hızlıca elime geçen bir tişörtü üzerime geçirdim. Kırmızı bir tişört giydiğim için koca bir alkış bana. Sanki yeterince kızarmamış gibi bir de kıyafetim de kırmızıydı.
"Tamam açabilirsin."
Steve ellerini yüzünden çektiğinde onun da kırmızı olduğunu fark ettim. Onun utanması gerçekten çok sevimliydi. Kocaman adam kıpkırmızı olunca gülmemek elde değildi. Kapıyı kapatıp içeri girdiğinde kollarımı göğsümde birleştirip hesap sorarcasına ona bakmaya başladım.
"Kapıyı çalmadan girmek? Senden hiç beklemezdim Yüzbaşı."
"Ben bir şey oluyor sandığım için öyle pat diye girdim. Yani aşağıda oturuyordum ve odandan takırtılar falan gelince..."
"Dans ediyordum sadece."
"Anladım." Kafasını sallayıp çıkmak için kapıya yöneldiğinde yeni bir şarkı başlamıştı. En sevdiğim şarkı olduğunu fark edince küçük çaplı bir sevinç çığlığı attım. Steve korkuyla dönüp bana baktığında kahkahalara boğuldum.
"En sevdiğim şarkı!!"
Dans ederek onun yanına ulaştığımda ne yaptığımı anlamaya çalışıyordum. Ellerini tutup onu çektiğimde tabi ki yerinden kıpırdamamıştı.
"Sen de dans et. Hadi Steve yapabilirsin."
Kafasını iki yana sallayıp güldüğünde bende omuz silktim ve onu çekiştirmeye devam ettim. Koca, kaslı kollarını hareket ettirmeye çalışırken dans etmek zor oluyordu ama bunu beceriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MYSTERY LIGHT (Captain America)
ФанфикYenilmezler'in uğraştığı sorunlar bitmek bilmiyordu. Bu sorunlardan biri de HYDRA'nın oluşturduğu 'gelişmişler projesi'ydi. Rastgele buldukları bir formül normal bir insanı gelişmiş, yani bir mutant, yapıyordu. İlk deneklerinde başarı kaydetmişlerdi...