Delmo

Limanda ki Baskın

James le arkadaşlığımız yetimhaneden kaçtığımız günden itibaren devam etti . Artık yan yanayken konuşmadan anlaşabiliyorduk. Yaptığımız işlerden aldığımız ücretler artık bize yetmiyor du. Büyük işler peşindeydik. Şehrin karanlık yüzünün kirli bir parçası olmak istiyorduk. Biraz daha şöhret,  biraz daha servet  ve biraz daha kan.. Artık hayatımız bundan ibaretti. Küçük  bir ekip olsak bile çok büyük işler başarmıştık. Geçen hafta Los Angeles ta yaptığımız silah soyunu birilerinin canını çok yakmış olmalı ki bizi silah baron larının hedefi getirmişti bu soygun. James çok akıllı bir adamdı . Onun sayesinde silahları çok kısa süre içerisinde 100 bin dolar karşılığında elimizden çıkardık .

Ertesi sabah telefonumun sesi ile uyandı arayan James di sesi çok heyecanlı ve hızlı bir şekilde 

"Tom uyan yeni haberlerim var acilen fabrikaya  gel "

Derhal yataktan kalktım şehrin dışında ki  eski fabrikanın yanına geldim . James her hafta buluşma yerlemizi değiştirir dikkat çekmemizi engellerdi. En sevdiğim huyu galiba buydu . Ah James sen olmasan ben naparım..
James a telefonda geldiğimi söyledim ama görünürde kimse yoktu . Bir iki dakika bekledim . Fabrikanın içinden gelen birini gördüm galiba bu James di . Bana uzaktan el işareti yaparak  gelmemi istiyordu . Alt kattaki boş depoya indik . James her şeyi hazırlamıştı . Bana dönerek

"Tom 2 gün sonra New jersey de bir silah anlaşması yapılacak . Ortaklarimız bu anlaşmanın yapılmasını istemiyor. Geçen hafta yaptığımız gibi yapacağız. Gir , Al ve Çık . "

James ı bana planları , tır ın güzergahı  nı anlattı hepsini dinledim . Çok zor bir ise benzemiyordu . Sevkiyat yerine gelen tır ı sevkiyat yerine ulaşmadan şoförü etkisiz hale getirip tır in kafasını bosaltacaktık.James beni Yan tarafta bulunan silah deposuna soktu . Bu soygunda uzaktan ateş edeceğimiz için uzun namlu ve dürbünlü silahlara ihtiyacımız vardı . Ilk gözüme çarpan awp tarzı dragon lore oldu . Başka bir silah almama gerek kalmadı . James dragon u aldığımı görünce gülümseyerek ;
" Tom bu hayatta iki şey olmak istemezdim. Biri sizler gibi beyaz tenli  diğeri ise karşındaki düşman "

Kahkalar atarak depodan çıktık . Planları James den alıp evde inceledim 2 gün sonra  James beni evden alarak silah sevkiyatinın yapılacağı güzergaha götürdü . Güzel bir mevkiye yerleştik. Sevkiyatin gerçekleşeceği alanın heryeri ni görebiliyordum.
Havanın açık ve hic rüzgar olmaması bizim icin iyi bir fırsat gibi görünüyordu . Dürbün ümden baktığımda gelen Tır ı görebiliyordum.  Bize gelen İstihbarat a göre saat 23 : 30 sularında sevkiyat gerçekleşecekti. Hedefimiz tır alıcıya ulaşmadan bu işi bitirip , tırda ki sandıklarda stoklan mış silahları aracımıza yükleyip kendi alıcımıza götürmekti. James Kevin adın da bir alıcı ile anlaşıp silahları teslim etme  sözü vermişti . Bu silahları teslim edemezsek Ruslarin bize olan itibari zedelencekti. James sürünerek yanıma gelip ;

"Hadi tom en iyi atışını yap ve bu işi bitirelim dostum " diyerek omzuma dolandı .

Siper aldığım yerden hafifçe doğrulup  tır ın şoförün ü net görebileceğim bir alana doğru mevzilendim. Tek bir atış hakkım olacaktı , eğer ıskalarsam burda sağ çıkma ihtilimiz çok azdı. Derin bir nefes aldım . Bu tür atışlar da iskalamamak için konsantrasyon çok önemlidir. Kalp atışlarım hızlandı. Duran bir hedefe vurmak çok kolaydır ama hedefin harekat halindeyken bu iş gerçekten çok zordur. James bir kere daha kısık sesle ;
" hadi tom başarabilirsin "  dedi.

Tetiğe yavaşça parmaklarımı götürdüm . Tek bir atış hakkım vardı iyi kullanmalıydım. Açı yı yakaladığımda anda tetige bastım . Tırın sarsılmasıyla atı şımın başarılı olduğunu anladım . Tır yüz metre sonra yoldan çıktı ve devrildi. James koşarak kamyoneti almaya gitti . Beraber tır ın yanına ilerledik. James elinde otomatik silahla tır ın etrafında bir kaç tur attı. Eliyle temiz işaretini göstererek arabadan aldığım levye yle  kasanın arkasına ilerledim . Kasanın kilidini levleyle iki üç denemeden sonra nihayet kırmayı başardım. James le kasanın kapıları ni açtık . Çok fazla silah sandığı vardı hepsini almak çok zor du ve zamanımız kısıtlı polis her an gelebilirdi . James ın kamyoneti tır ın arkasına getirdi. Hızlı bir şekilde aladabildigimiz kadarını kamyonete yükledik. Polis sirenlerini duymaya başlamıştım . James son sandığı kamyonetin arkasına yukledikten sonra arabayı çalıştırıp oradan uzaklaştık. James yolda Kevin ı arayıp güneş doğmadan sevkiyat yerinde olacağımızı bildirdi. Ara yolları ve kestirmeleri kullanarak limana ulaştık.

Kevin Rus asıllı bir Amerikan Oldugu için rus silah baronlariyla bağlantısı üst duzeydi. Kevin adamları ile sevkiyat yerine yani limana gelmişti. Kamyoneti Kevin ın yanına getirip araçtan indik . James Kevin e gülerek ;
"Kevin seni adi pislik sonunda gorusebildik. "
Kevin elinde iki çanta ile yanımiza doğru gelmeye başladı . O sıra da kevinin adamları kamyonetin arkasında silah sandıklarına bakmaya gitti . Kevinin adamları silah ları okeyledikten sonra Kevin elindeki para çantalarını bize uzattı. Şu an için bir sorun yoktu paramızı alıp burdan uzaklaşaçaktık. James paraları Kevin dan alıp bana uzattı . Çantaları kontrol edip onları kamyonete yükledim . James e okey işareti yaparak arabanın başında onun gelmesini bekledim . James Kevin la vedalaşıp arkasını döndüğü sirada Kevin ın adamlarından biri vurulup yere düştü . Anı bir şaşkınlıkla kamyonetin arkasında siper aldım . O sırada etrafa baktığımda polis sirenleri ni ve seslerini duyuyordum . Biri bizi ihbar etmişti ama kim ? Kevin ve James çapraz ateş de kalmıştı onları oradan çıkarıp buradan uzaklastırmalıydım. Kevin ın adamları polislerle çatışmaya başladı . Çok fazla vaktimiz yoktu . Kamyoneti alamazdım çünkü hem yavaş hemde yüklü ydü. Ne yapacağımı düşünürken Kevin ın bağırma  sesini duydum .
"Arabam kurşun geçirmez Tom . O lanet arabayı  çalıştır ve  bizi burdan kurtar " diye bağırdı .
Çok fazla silah sesi vardı . Ortalık çok karanlıktı . Mermilerin nerden geldiğini bile göremiyordum . Kevinin arabasına doğru koştum ve çalıştırdım  . Hızlı bir şekilde jamesin yanına doğru arabayı sürmeye başladım . James arabaya bindi.  Şimdi Kevin ı da alıp bu cehennemden cıkmalıydık . Kevin e doğru yöneldigimiz anda Kevin ın vurulduğunu gördüm. Günü muz bu kadar iyi geçerken aksilik lerden kurtulamiyor duk. Arabayı siper ederek  James ile Kevin i arka koltuğa yerlestirdik . Derhal burayı terketmemiz gerekiyordu . James ın hep bir yedek planı vardı. 4 sokak ileride james in arabası bizi bekliyordu burdan çıkıp o arabaya kadar izimi zi kaybettirmemiz yeterli olacaktı . Hızlı bir şekilde polisin bariyerlerini aşarak limanı terkettik. Jamesin arabasına gelene kadar polis ten kurtulmayı başarmıştık. Kevin ın arabasıyla devam edemezdik bu çok tehlikeli ve riskliydi. Hemen aracı değiştirip depoya geldik . Acilen bir doktora ihtiyacımız vardı hastane ye gidemezdik....