Bölüm 5

2.1K 147 111
                                    

"Şu kısmı bir türlü anlayamadım, Baekhyun-ah."

"Sorun değil Kyungsoo. Yarın tekrar çalışırız. Şimdi biraz dinlenelim. Kahve ister misin?"

"Olur. Ah, kremalı çöreklerden de alır mısın? Uzun zamandır yemiyordum."

Kyungsoo son cümlesini söylerken, dudakları istemsizce aşağıya doğru eğildi ve bu Baekhyun'u güldürdü.

"Eyy, sevimlilik yapmaktan vazgeç."

Kantine doğru ilerlerken Baekhyun'un son sözleri bunlar oldu. Kyungsoo iç çekerek önündeki notlara döndü ve konuyu anlamaya çalıştı. Neredeyse bütün notları iyiydi ama şu fizik dersini bir türlü anlamıyordu ve gıcık olmaya başlamıştı. Baekhyun sayesinde sınavda en azından geçecek  kadar bir şeyler yapabiliyordu. Tam odaklanacakken karşısındaki sandalye çekildi ve biri oturdu, muhtemelen Baekhyun gelmişti.

"Baekhyun-ah! Sanırım bu soruyu çözebiliy-"

Karşısında Kai'yi ve arkadaşlarını görmesiyle şaşırmış bir nefes verdi ve etrafına baktı. Baekhyun hala kantin sırasındaydı.

"Başka birini mi bekliyordun?"

Kyungsoo ona cevap vermeden önüne döndü ve zar zor toparladığı dikkatinin geri dönmesi için çabaladı. Cevap vermezse gideceklerini düşünüyordu.

"Telefonu yüzüme kapatmak da neyin nesi oluyor, Kyungsoo? Bir daha aynı şeyi yapmayacaksın."

"Yoksa ne olur?"

"Ne olacağını biliyorsun. Emin ol sinirlendiğimde gözüm hiçbir şeyi görmez."

Kyungsoo yüzünü buruşturdu ve tekrar cevap vermeyi reddetti.

"Hey Kyungsoo. Yeni sevgilin bu esmer mi?"

Yan masadan gelen sesle birlikte hem Kai hem de Kyungsoo kafalarını o yöne çevirdiler. Konuşan kişi Sungyeol'du ve aptal grubu da yanındaydı. Kai sakin hareketlerle yerinden kalktı ve Sungyeol'un karşısına dikildi.

"Onun bir sevgilisinin olup olmaması seni neden ilgilendiriyor?" Sungyeol de ayağa kalktı.

"Çünkü beni reddetti, adamım. Ve ben reddedilmekten hiç hoşlanmam."

"Ben de benim olanla ilgilenmenden hiç hoşlanmadım. Ondan uzak dur."

Baekhyun da sonunda gelmişti. Chanyeol gözlerini bir süre ona dikti ve dikkatini tekrar Sungyeol'e verdi.

"Ya durmazsam? Beni sen mi durduracaksın?"

Kai biraz daha yaklaştı ve Sungyeol'un kulağına şunları fısıldadı:

"Eğer ona dokunursan, seni öldürürüm. Emin ol bun yaparım ve cesedini kimse bulamaz. Ben yokken bu okulda nasıl ahkam kesiyordun bilmiyorum ama beni tanımıyorsun ve yapabileceklerim aklının ucundan bile geçmez. Şimdi o arkadaşlarını da alıp burayı terket."

Sungyeol'un yutkunma sesini neredeyse Kyungsoo bile duyacaktı.

"Gidelim."

Kai eski yerine otururken Baekhyun Kyungsoo'ya ne olduğunu soruyordu ve Kai'ye garip garip bakıyordu. Sungyeol'un korka korka gitmesini sağlayacak ne söylemişti, Tanrı aşkına?

"Yah! Gider misin? Ders çalışıyoruz."

Baekhyun yine dilini tutamıyordu. Kai'ye kalsa bu çocuğu çoktan pataklamıştı ama salak arkadaşı onunla ilgileniyordu. Bu yüzden çenesini tuttu ve dikkatini Kyungsoo'ya verdi.

"Okuldan sonra bir şeyler içelim."

"İstemediğimi kaç kere belirtmem gerekiyor? Ayrıca okuldan sonra çalışıyorum."

Pretty Little KyungsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin