7.Bölüm

299 44 3
                                    

    Yeni Bölüm

Keyifle okumanız dileğiyle

   İyi Okumalar

"Çok şükür geldik ya" diyen Savaş ile utanç içerisinde kafamı sakladığım kitaptan kaldırdım ve ardından savaşa gülümsedim.

"Hadi inelim" dedim ve ardından kapıyı açıp ayaklarımın kara saplanmasına izin verdim ne yalan söyliyim özlemiştim karı ve kar oynamayı kendimi bildim bileli severim ayağımı zorulukla saplanan kardan çıkardım adım attım dizime kadar gelen kar ile yürümek epey zorlaşıyordu.

"Minaa hadi gidip biraz dinlelim bileşler yiyelim ve kar oynamaya çıkalım" dedi kafamla onaylayıp Banun kuzeninin evine gelmiştik. İki katlı çok şatafatlı olmasada güzel bi eve benziyordu Banu heyecanla kilidi açtı Veysel ardından bagajdaki iki çanta ile eve girdi benim içeri girmem ile gözüme çarpan ilk şey örümcek ağıydı. Yüzüme gelmesi ile kendimi geri ittim ve yüzümü hızla silmeye başladım birine çarpıp belime konulan eller ile ellerimeyüzümden çekip beni kurtaran kişiye baktım ve bu gene oydu.

İkinci defa Serkan Beye rezil olmuştum ama bu kadarıda fazlaydı ya bu ne böyle her dakika ben bu adama rezil mi olucam ya. Aramızdaki o kısa mesafeye baktım ve bu kadar yakınlık iyi değil dışarıdan hiçte iyi görünmediğine eminim diyerek kendimi geri çektim ardından hiçbir şey olmamış gibi bozuntuya vermeyip

"Teşekkürler Serkan bey düşmememi sağladığınız için" dedim  oda sadece kafası ile onayladı ardından hemen Banu'nun yanına gidip

"Ee nerede kalıcaz şimdi biz?" diye sordum Banu

"Şimdi yukarıda iki yatak odası var birisi bizim diğeri erkeklerin olucak" dedi bende kafamı salladım

"Ama ilk önce bu eve temizlik gerekiyor" dedim Veysel ile Savaş bey  hemen konuşuyormuş gibi yapıp hiç beni duymamazlıktan geldi. Serkan Bey ise o koltuğun üzerindeki çarşafı yere fırlatıp yaylanarak oturdu

"Bu konuda katılıyorum Mina. Veysel ile ben yukarıyı temizlemeye başlıyoruz sizde buralara el atın" dedi Banu ve ardından Veyseli zorla yukarı çıkardı. Savaş yanıma gelip

"Doktor ya ben çok yoruldum bşraz kestirsem hiç fena olmaz" dedi haklıydı o hastaydı ve bu toz onun için iyi değildi.

"Tamam zaten bu toz sana iyi gelmez yukarı Banuya kalıcak yerini sorup kalabilirsin fakat önce.." dedim ve ardından elimi uzattım ne dermiş gibi baktı

"Cebinizdeki sigara paketi ve çakmağı alabilir miyim?" diye sordum gözlerini kısıp anlını kırıştırdı

"Aa kuru iftira kim söyledi böyle büyük yalanı olur mu hiç öyle şey çok ayıp yani" diyerek kendinş savunuma sırasındayken

"Montunun sağ cebinde kendim gördüm hadi Savaş Bey lütfen" dedim

"Dıtt dıtt yanlış Sadece Savaş bi alışamadın buna Prenses" dedi İlk defa annem ve babamdan sonra birisi bana Prenses demişti ve bundan pek hoşlamadım.

"Tamam Savaş verme" dedim ardından atkımı ve beremi çıkardım montumu çıkardım o sıra Savaşın cebindeki sigara paketini çıkarıp masaya atan Serkan bey  ile sevindim en azından benim sözümün geçemediği yerlerde o müdahale edebilirdi ve bu benim için gayet iyi bi şeydi. Banoyunun yolunu bulmak için bi iki kapı açtım. Ardından banyodan bi su hazırladım toz bezi ile cam sil getirdim. Serkan beye bakıp

"Hangisini yapmak istersin Vilida ile yeri silmek mi Süpürmek mi Toz almak mı?" diye sordum ardından hiç bişey demeyip elindeki telefon ile uğraşmaya devam etti.

"Serkan Bey" dedim tepkisini daha geni çekmeyi başardım ne var dercesine bakıyordu

"Bi işin ucundan tutar mısınız?" diye sordum kafasını salladı ardımda duran süpürge makinasını alıp fişini prize taktı

"Pekii" dedim ve ardından onun süpürdüğü yerden itibaren silmeye başladım. O süpürüyor ben siliyordum taki onun işi bitene kadar makineyi aldığı yere koyup kendini koltuğa bıraktı Yukardan gelen sese göre Banu ve Veyselin de işi bitmişti. Benim sadece mutfak kalmıştı silinecek yer olarak Banularında koltuğa yerleştiğini görünce mutfağa girdim.

"Allahım annem bu kadar iş yaptığımı görse Benim suçum ne diyerek beni terliğiyle döverdi galiba bu ne ya belim gitti" diyerek hem siliyor hemde isyan ediyordum arkadan gelen sesi duymamla endişelenip ayağımın suyun içerisine girmesi bir oldu

"Senin çenen hiç yorulmaz mı?" diyen Serkan ile hem sinirlenmiş hem utanmış hemde bıkmıştım. Bu kaçıncı oldu bu adama rezil olmuş artık saymayı bırakıyorum ya ama bu kadarı da yeterdi.

"Ama yeter yaa yeter valla çok sıkıldım. Her dakika ben size rezil olmak zorunda mıyım ya bu ne hem belimin ağrısı hem rezilliğim sinirlerim bozuldu ya insan bi gün üçerisinde bu kadar rezil olamaz ya bu ne biçim dünya bu biçim hayat..." derken Serkan beyin bana yaklaşması ile susmak zorunda kaldım söyle baştan sona beni süzdü ardından

"İstersen ayağını çıkar kovadan" dedi hem gülüyor hemde alay ediyor Gülüyor dediğime bakmayın aynısı onun başına gelse benim yapıcağım hayvan gülümseme değil sanki gülüyor hem ciddi bi hal ile nasıl oluyor bende bilmiyorum ama demek ki olabiliyormuş bi ara bende deniyiceğim bunu baya havalı duruyor

"Sizin yüzünüzden sinsi sinsi geliyorsunuz arkamdan korktum ayağım kovaya girdi" dedim ayağımı  çıkarmamla etraf batmıştı bütün suyun zemine döküldüğünü görmemle sinirlerim eror verdi.

"Yaa çıkar mısınız mutfaktan çılık atmayı düşünüyorum kulaklarınızın zarar görmesini istemem" dedim sinirle anlıma vurdum eminim ki şuan orası baya bi kızarmıştır fakat elimde değildi bi yerden sinirimi çıkarmam gerekiyordu tekrar vurucağım sırada elimi tuttu.

"Ne kadar sinirli olursa ol kendine zarar verme Sadece ssn zarar görürsün" dedi ardından aramızdaki mesafe ile hem şaşırmıştım. Bi eliyle elimi tutuyor hemde diğer eliyle anlıma baktı kızarmadıysa bile yapmış olduğu bu hareket ile zaten kıpkırmızı olmuştur diye tahmin ediyorum.

"Serkan hadi çıkalım" diye içeriden bağıran Veysel ile elini anlımdan çekip daha sonra diğer elimi bıraktı. Arkasına dönüp bi iki adım attı ardından

"Çok beceriksizsin Mina" dedi ve ardından mutfaktan çıktı gitti gıcık mıydı yoksa Öküz mü hala anlamış değilim fakat ilk defa adımı söylemişti bi değişik hissetmedim desem yalan olur galiba

"Minaaaaa" diye bağıran Banu pisliğine kadar tamam ismimden soğudum ya

"Geliyorum sessiz ol Savaş uyuyor" dedim ayakkabımılarımı çıkardım ardından çoraplarımı da kenara koyup ilk önce yerleri sildim ardından kovayı aldım içerşye girdim bacak bacak üstüne atmış elinde telefon ile oturan pislik Banuyu gördüm banyo ya gidip kovayı boşalttım. Mutfapa geri döndüm ayakkabılarımı aldım. Merdivenlere doğru giderken

"Nereye kızım gel şuraya anlat hayırdır bu kardeşler kim?" diye sordu kafamı salladım

"Üstümü değiştirip geliyorum bekle biraz" dedim ardından bütün merdivenleri çıktım iki oda vardı hangisi bizimdi. İlk odanın kapısını açtım fakat yatağın üzerinde yatan Savaş ile yanlış odaya girdiğimin farkına vardım rahatsız etmeden yavaşça kapattım bi sonra ki odaya girdim Banunun çantası duruyordu kendi çantamı açıp içinden kırmızı kalın boğazlı kalçlarıma kadar olan kazağımı giydim altına koyu lacivert dar paça kot pantolunumu giydim kalın çoraplarımı da giyip aşağa indim ayaklarım üşümüştü. Televizyon izleyen Banunun yanına gittim soru soran gözlerle bana bakıyordu.

"En başından herşeyi istiyorum" dedi kafamı salladım.

"Savaş kalp hastası" dedim şaşırdı ardından en başından anlatmaya başladım.



     Bölüm Sonu

Görüş ve Önerileriniz için Lütfen Yorum Yapın!!

Kalpsizsin#Watty2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin