(Merhaba geçen hafta yazamadım kusura bakmayın. 3.793 okuyucu olmuştuk son baktığımda çok teşekkürler. Bu hafta iki bölüm birden yazabilirim ama söz vermiyorum :D Öyle işte hadi başlayalım. Medyada Alin'in instagramda paylaştığı fotoğraf var. Şarkıyı da yazarken dinlediğim için koydum bölümle alakası yok yani :D İyi okumalar. )
Birbirimizin gözlerinin içine bakarken bir kapı sesi duyuldu. İkimiz de kapıya doğru başımızı çevirdik. Kapıda uzun boylu, kumral bir çocuk belirdi. Alin'e kısa süreli bir bakış attıktan sonra gözleri beni buldu ve Alin'e bakarken gözlerinde gördüğüm sevgi dolu ifade anında yerini öfkeden ateş saçan gözlere bıraktı.
"Ne işin var senin burada?" dedi bana aynı şekilde bakmayı sürdürürken.
Cevap vermeyi düşünmüyordum Alin de işimi kolaylaştırarak konuyu değiştirmeye çalıştı.
"Sağol Bora ben de iyiyim." dedi her zamanki masum yüzüyle az önce adının Bora olduğunu öğrendiğim çocuğa bakarak.
Alin'in sesini duyunca çocuk biraz yumuşadı ve bakışlarını üzerimden çekerek ona döndü. Gözlerinde anlam veremediğim bir ifade vardı.
"Özür dilerim canım. Nasılsın? Nasıl oldu bu?"
"İyiyim. Oldu işte boşver." dedi Alin.
Bu sorunun cevabını ben de merak ediyordum ama bunu bu çocukla aynı anda öğrenmemek işime gelmişti nasıl olsa daha sonra öğrenirdim bu yüzden ağzımı açmadım. O sırada Bora denen çocuk odadaki diğer koltuğu Alin'in yatağına doğru çekip oturdu ve onunla konuşmaya başladı. O konuşurken ben de onları izledim Alin sıkılmış gözüküyordu, Bora ise odaya ilk geldiğinde anlam veremediğim bakışlarını Alin'e yöneltmeye devam ediyordu. Bir süre daha onu süzdükten sonra bu bakışlar bana aşk dolu bakışlar gibi gelmişti ama emin değildim fakat düşündüğüm şey doğru çıkarsa bu çocuğu Alin'in yanına asla yaklaştırmazdım.
Çocuk bir süre daha odada kaldıktan sonra dışarı çıktı. O gidince gözlerimi Alin'e çevirdim.
"Bora'dan hoşlanmadın sanırım." dedi.
"Sen de pek hoşnut gözükmüyordun." dedim.
"Hiç de bile o benim ilkokul arkadaşım ve belki bilmek istersin ilk aşkım." dedi vereceğim tepkiyi merakla beklerken. Normalde olsa içimde hissettiklerimle tezat oluşturacak soğuk, umursamaz bir cümle kurardım fakat Alin hastane yatağında yatarken bunu yapmak güçtü.
"Belki ilk aşkın olabilir ama son aşkın değil." dedim haylaz bir bakış atarak.
Sözlerimden utanmış olacak ki yüzü kızardı ve kafasını önüne eğdi. Kafası hala yere eğikken kapı tekrar çalındı ve içeriye annesi girdi. Onu görünce hemen ayağa kalktım ve Alin'e el sallayarak dışarı çıktım.
"Tanışamadık ben Beril. Alin'in arkadaşıyım aslında annesinin kuzeni oluyorum da işler biraz karışık neyse. Seni ben aradım."
"Aras." dedim ona dönerek.
Anlamamış gibi yüzüme baktı.
"Aras. Adım Aras." dedim. Bu sefer anladı ve gülümsedi.
"Alin'le nereden tanışıyorsunuz bana senden hiç söz etmedi." dedi.
"İsterse Alin anlatsın ondan dinlemek çok daha iyi olacaktır bilirsin kızsal şeyler işte çığlık falan atıyorsunuz değil mi?"
Yine anlamadığını belli eden bir yüz ifadesi yerleştirdi suratına.
"Kardeşim Pelin o da böyleydi." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk: Filizlenen Umutlar
Chick-LitO sabah uyandığımda tüm hayatımın bir olayla değişeceğini nereden bilebilirdim ki? Soğuktu, alabildiğine soğuk... Gerçekten olmuş olabilir mi? Bu sefer mağdur ben miydim?