Soğuk 7

356 17 0
                                    

(YN: En çok zorlandığım bölüm bu oldu heralde 1 saattir boş boş ekrana bakıyorum ve sonunda bir yerden başlamaya karar vererek bu satırları yazıyorum. Siz bu satırları okurken ben... triplerine giresim geldi bir an neyse bugün çok konuşuyorum bu yüzden sizinle de çok konuşuyorum galiba ayy iyice saçmaladım. Bu arada hiç gülücük koymuyorsun çok soğuksun diyorlar yapım bu gülücük kullanmayı sevmiyorum ama sizi çok seviyorum. Vote'larınızı esirgemeyin öpüyorum çoooook. Medyada Alin var ve Alin'in okuduğu kitap Harriet Evans- Umutsuz Romantik)

  ARAS'TAN

  Bugün benim için yaptığı şey mükemmeldi ve ben ona bir teşekkür etmeyi bile çok görmüştüm.Şuan yanımda oturuyor ve ben ona dönüp teşekkür etmek yerine yola bakıp bunları düşünüyorum ama ben böyleyim hayatımda kaç kişiye teşekkür ettim ki sanki ona da edecektim? 

 Evinin önüne geldiğimizde cebimden telefonunu çıkarıp ona uzattım ve teşekkür ettim. Tabi ki kendi yöntemimle yani onu öperek. Yumuşak dudakları dudaklarımın üstündeyken her şey aklımdan uçuverdi. Şuana kadar onlarca kızı öpmüşümdür fakat bu, bu tarif edilemez bir şey karşılık vermemesine rağmen mükemmel hisettiriyor. Kendimi tanımasam ona aşık olduğumu düşüneceğim ama Aras Özarslan kimseye aşık olmaz değil mi? Hayır olmamalı. Onun sıcak dudaklarını daha fazla hissetmek beni şu saçma aşk olaylarına inandıracak neredeyse buna izin vermemek için dudaklarımı dudaklarından ayırdım ve geri çekildim. Kahverengi gözlerin açıp gülümsediğinde ben de ona gülümsedim. Bir süre bir birimize baktık ve ben ona baktığım her saniye o kahverengi gözlerinde kendimi kaybediyordum bu yüzden sessizliği bozarak,

 "Alin in artık istersen." dedim gülümseyerek. O da bana gülümseyerek karşılık verdi ve arabadan indi. Eve girene kadar onu izledim ve eve girdikten sonra gaza bastım.

  Hastaneye geri döndüğümde arabamı park edip hastanenin giriş kapısına doğru yöneldim. Asansöre binip kardeşimin odasının bulunduğu kata çıktım. Asansörden inip kardeşimin odasına doğru ilerlerken koridordaki koltuklardan birine oturmuş ellerini yüzüne kapamış bir adam gördüm ona doğru ilerlerken kafasını kaldırıp bana baktı.

 "Ne işin senin burada ona yaptıkların yetmedi mi? Onu burada bile rahat bırakmıyorsun değil mi seni pislik herif defol git buradan!" 

 "Aras oğl.."

 "Sakın bana oğlum demeye kalkma ben senin oğlun değilim ve o da senin kızın değil duydun mu beni? Ona yaşattıkların yetmedi mi hala ne istiyorsun? Tekrar söylüyorum git buradan bunu bir kez daha tekrarlamayacağım." 

 "Baba..." diye bir ses duyduğumda ikimizde kafamızı Pelin'in odasına çevirdik. İçeri girdiğimde bugün onun diğer günlere göre daha iyi gözüktüğünü fark edince sinirim az da olsa geçti onu iyi görmek her şeye bedeldi. 

 "Aras lütfen babama bağırma onu buraya ben..."

 "Pelin bu adamı buraya sen mi çağırdın, anlayamıyorum neden, bu adamın sana yaşattıkları yetmedi mi artık?"

 "Evet izin verirsen sözümü bitireyim, onu buraya ben çağırdım çünkü o değişti eskisi gibi değil zaten bir kaç aydır eve uğramıyordu bile beni üzecek hiç bir şey yapmadı son zamanlarda ve ne olursa olsun o benim babam ona olan kızgınlığım asla geçmeyeek, yaptığı şey affedilir gibi değil ama ben son günlerimde..."

 "Pelin kes şu saçmalığı tamam mı? Bu adamla görüşmen umrumda bile değil yeter ki "Son günlerim" saçmalığına girme sen pes edersen hepimiz pes ederiz. Sen yaşayacaksın duydun mu beni ben ölmene izin vermeyeceğim" dedim.

 Sonra babama dönüp "Biz ölmene izin vermeyeceğiz." dedim. O da onaylarcasına başını salladı ve odadan çıktım. 

 5 dakika sonra babam yanıma gelerek  "Ben burada kalırım sen git evine dinlen." dedi. Ben şüpheci gözlerle ona bakarken "Bir kez olsun bana güven lütfen." dedi. Ona güvenmekten başka şansım yoktu çok yorulmuştum ve gerçekten bir uykuya ihtiyacım vardı.

Soğuk: Filizlenen UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin